'Suriye'de savaş bitti, orası güvenli' fikrinin doğru olmadığı, son bir haftada meydana gelen çatışmalarla anlaşıldı. Esad rejimi ve müttefikleri büyük bir krizle karşı karşıya.
Üçe bölgeye bölünmüş ülkede statokü sarsılıyor. An ben an dengeler değişiyor.
İdlib bombardıman altında
5 milyon kişinin yaşadığı İdlib şehri, meydana gelen çatışmaların ardından Rus savaş uçakları tarafından bombalanıyor
Normalde 500 bin kişinin yaşadığı bir Suriye vilayeti olan İdlib, Esad rejimine karşı çıkarak ayaklananların sığınmasıyla adeta devasa bir mülteci kampı gibi.
Türkiye'nin kontrolünde bulunan muhaliflerin son kalesini Kurtuluş Heyeti adı altında HTŞ yönetiyor.
2000 yılında Suriye ordusu ve Rusya İdlib'e havadan ve karadan saldırılar düzenledikten sonra Putin ile Erdoğan arasında yapılan arabuluculuk görüşmeleri sonucu çatışmasızlık kararı alınmıştı.
27 Kasım'da HTŞ milislerinin İdlib'in doğusunda rejimin ve şii milislerin kontrolündeki köyleri almak için taarruz başlatması ve iki günde bu hedeflerine ulaşıp, ardından ülkenin ikinci büyük şehri yıllar sonra yeniden ele geçirmeleri sonrası devreye Rus ordusu girdi.
Rusya savaş uçakları özellikle HTŞ'nin ele geçirdiği yerler başta olmak üzere İdlib'e ağır bombardıman başlattı.
Rojava'da seferberlik
HTŞ yaklaşık 60 savaşçıyla rejime karşı harekete geçtiğinde Türkiye'nin eğitip donattığı Suriye Milli Ordusu (SMO), YPG/SDG'nin kontrolündeki Tel Rıfat ilçesini ele geçirdi.
SMO ile YPG arasında sert çatışmalar yaşandı.
Hem Tel Rıfat'ın kaybedilişi hem hem Halep'in düşmesinin ardından YPG/SDG güçlerinin Fırat'ın doğusuna çekildiği belirtiliyor.
Rojava yönetimi seferberlik çağrısı yayınladı.
Tel Fırat ve Şehba'da yaşayan Kürtler, kuzeydoğudaki bölgeye göç ediyor.
Bir cephe daha açıldı
Suriye kuzey doğusunda rejimin kontrolü altında bulunan 7 köy YPG/SDG'nin eline geçti.
SDG, aynı zamanda Deyrizor'dakş köylerde Suriye ordusu ve Şii milislerle çatışıyor.
ABD, SDG'ye destek için Suriye ve İran destekli güçleri savaş uçaklarıyla bombamaya başladı. Ve Ürdün sınırında ABD ile birlikte tutum alan Arap grupları da harekete geçti.
HTŞ rejime karşı yürüyor
Bir kaç gün süren sert çatışmaların ardından geçen hafta sonu Halep'i ele geçiren HTŞ M4 karayolu üzerinden Hama'ya doğru ilerliyor. Burası ülkenin dördüncü büyük şehri. Suriye ordusu şehrin girişine konumlanmış durumda. Karşılık vermeye hazırlanıyor.
4 yıllık çatışmasızlık ve geçici statükonun ardından yeniden patlak veren Suriye savaşı ile güç dengeleri ve iç sınırlar hızla değişiyor.
ABD ve Batılı müttefiklerinin, Rusya'nın, İran, Türkiye'nin, Kuveyt ve Suudi Arabistan dahil olduğu, her birinin kendilerine bağlı hareket edenleri eğitip donatması sonucu tepeden tırnağa farklı askeri gruplar karşı karşıya geliyor.
Suriye ordusu dış desteğe rağmen beklenmedik bir hızla geri çekilde. Ağır silahlar ve çok sayıda mühimmat ile Halep başta olmak üzere dört havalimanı muhaliflerin eline geçti.
İdlib'de işgal ettiği köyleri kısa sürede kaybeden ve Halep'ten hızla çekilmek zorunda kalan Suriye rejimi, sert açıklamalar yayınlayıp karşılık vereceklerini duyuruyor.
Savaşın ilk kaybedeni çatışmalarından meydana geldiği yaşayan ya da zorla yerinden edilen binlerce insan oldu.
Ayrıca yüzlerce kişi bir haftadır süren çatışmalarda hayatını kaybetti.
2011 yılında Suriye Devrimi'nin gerçekleşmesi, Esad rejiminin barışçıl protestolara katliamlarla yanıt vermesi, bunun üzerine Suriye ordusunun bölünmesi ve bir iç savaşın başlamasının ardından geçen 13 yılda ülkedeki köklü sorunların bitmediği ortaya çıktı.
Esad rejiminin akıbetini müttefikleri İran ve Rusya'nın tutumu belirleyecek.
Esad rejimi varolduğu, Suriye'nin geleceğine Suriyelilerin demokratik şekilde karar vermedikleri, emperyalist devletler ve bölgesel güçler ülkeden çekilmedikçe vahşet ve yoksulluk hüküm sürebilir.