Yetersiz mahsul ve artan fiyatlar, hükümetleri tahıl ihracatını yasaklamaya itti. Ancak piyasanın yoksullara önerebileceği bir çözüm yok. Korkunç bir sıcak hava dalgası Hindistan ve Pakistan’ı kasıp kavurmaya devam ediyor.
Geçen hafta sonu Yeni Delhi’deki sıcaklıklar kademeli olarak 50 dereceye kadar yükseldi. Zenginler ve orta sınıfların çoğu, paraları sayesinde en sıcak zamanlarda güneşten uzak durabiliyor veya klimalarını kullanabiliyor. Ama milyonlarca yoksul için hayat neredeyse katlanılamaz bir halde.
İnşaat işçisi Tundre çoktan kaybedilmiş bir savaşı sürdürdüğünü söylüyor. “Çok fazla sıcak var ama eğer çalışmazsak karnımızı nasıl doyuracağız? Birkaç gün çalışıyor, birkaç gün ise boş duruyoruz çünkü yorgunluktan kendimize gelemiyoruz.” Sabah saat 9’da sıcaklık çoktan 36 derece olmuşken, Darshan Mukhiya, 83 yaşındaki babasının tekerlekli sandalyesini iterken, çıplak ayak yürüyor. Devlet yardımlarını kaybetmemesi için onu resmi dairelere götürmek zorunda.
Mukhiya, Economic Times gazetesine, “Bırakın klimayı, vantilatörümüz bile yok” diyor. “Benim gibi biri kendisini korumak için ne yapabilir?” Serinlemek için yapabileceği tek şey, kirli bir nehre girmek. Yakındaki bir köprünün gölgesinde bulunan açık hava okulunda da vantilatör yok. Delhi’nin Metro trenleri ise, biraz lükse parası olanların kullanabileceği klimalı vagonlara sahip.
Parasız eğitim veren bu okulda 300 öğrenci olmalı. Ama yoksul ailelerin pek çoğu şehirden ayrılarak kırsal bölgelere gitti. Onlar sıcaktan kaçmaya ve sıcak dalgası döneminde çalışamadıkları için ailelerinden destek almaya çalışıyorlar. Ama kırda da her şey yolunda değil.
Yüksek sıcaklıklar tahılları ve köylülerin geçim araçlarını harap ederken, hükümet geçtiğimiz hafta buğday ihracatının yasaklandığını açıkladı. Şubat ayında 111 milyon tonluk bir buğday hasadı olacağı öngörüsünde bulunmuştu. Mayıs ayında bunu 105 milyon tona indirdi. Şimdi ise buğday tüccarları, gerçek rakamın 100 milyon tonun altında olacağını öne sürüyor.
Buğday üretimindeki bu muazzam azalma muhtemelen, diğer temel gıda ürünlerini de etkileyecek ve bu durum şimdiden fiyatları yükseltmeye başladı.
Enflasyon krizi Narendra Modi’nin aşırı sağ hükümetinde bir panik dalgasına neden oluyor. Bu hükümetin buğday ihracatlarını durdurma hamlesi, en yoksulları açlıktan korumayı amaçlamıyor. Buradaki asıl siyasal çaba fiyatları düşürerek, artan öfkeyi yönetimden uzaklaştırmak.
Uluslararası piyasalar Modi’nin planından hiç de hoşnut değil. Almanya tarım bakanı Cem Özdemir “Eğer herkes ihracat kısıtlamaları uygular veya piyasaları kapatırsa, bu, durumu daha da kötüleştirecektir” diyor. Yeşiller Partisi milletvekili, felaket karşısında serbest piyasanın sürdürülmesini savunan bir dizi siyasetçiye katıldı. Ancak bugün Hindistan’da görülen ve tüm dünyada yayılan ölümcül sıcakları engellemek için gereken kararlı eylemi önleyen de piyasanın kurallarıydı.
Yuri Prasad
Socialist Worker’dan çeviren Onur Devrim Üçbaş