Dünya Meteoroloji Örgütü’nün 2021’in iklim krizi kaynaklı değişimlerini inceleyen yeni raporu, son yedi yılın şimdiye dek kaydedilen en sıcak dönem olduğunu ve dört temel iklim göstergesinde rekorlar kırıldığını duyurdu.
Hükümetler Arası İklim değişikliği Paneli (IPCC) altıncı değerlendirme raporunun bir parçası olan ve Kasım ayında Mısır’da gerçekleştirilecek COP27 iklim zirvesinde resmi belge olarak kullanılacak rapor küresel iklim durumuna dair güncel bir değerlendirme sunuyor.
Emisyon yoğunluğu, deniz seviyesinin yükselmesi, okyanusların ısınması ve asitlenmesi olarak belirlenen dört temel göstergede kırılan rekorlar sonucunda aşırı hava olaylarının sıklığının ve etkisinin arttığı görülüyor:
Deniz seviyesi 2013-2021 döneminde yılda ortalama 4,5 mm yükseldi.
Grönland’da Ağustos ortasında olağanüstü bir erime yaşandı.
“İstisnai” olarak tanımlanan sıcak hava dalgaları Kuzey Amerika’nın batısı ve Akdeniz'de rekor üstüne rekor kırdı.
Sadece Ida Kasırgası’nın yol açtığı yıkımın ekonomik bedeli bile 75 milyar dolar gibi muazzam bir seviyeye ulaştı.
Çin’de ve Batı Avrupa’da yaşanan şiddetli seller benzeri görülmemiş ölçekli bir toplumsal ve ekonomik kayba sebep oldu.
Kuraklık; Kanada, ABD, İran, Afganistan, Pakistan, Türkiye ve Türkmenistan başta olmak üzere dünyanın birçok bölgesini derinden etkiledi. Kanada'da şiddetli kuraklık, buğday üretimini sekteye uğrattı.
Ukrayna’nın işgali, aşırı hava olayları, ekonomik şoklar ve COVID-19 salgının üst üste gelen etkileri, küresel gıda güvenliğini iyileştirmeye yönelik onlarca yıllık ilerlemeyi boşa çıkardı.
Ülke içi göçlerde de yeni rekorlar kırıldı. Çin’de 1,4 milyondan fazla iklim göçmeni oluştu, onu 664 binden fazla zorunlu göç vakasının yaşandığı Vietnam izledi. Filipinler’de ise 600 binden fazla insan aynı sebeple göç etmek zorunda kaldı.
Dört temel göstergede son durum
Rapor, küresel CO2 yoğunluğunun milyonda 413,2 parçaya (ppm) yani, sanayi öncesi seviyenin yüzde 149'una ulaştığını ve 2022'nin başlarında artmaya devam ettiğini gösteriyor.
Okyanusun üst tabakası (2000 m. derinliğe kadar) 2021'de ısınmaya devam etti ve gelecekte de ısınmaya devam etmesi bekleniyor ki bu, geri dönüşü olmayacak bir değişiklik.
Okyanuslardaki ısınmanın son yirmi yılda güçlü bir artış gösterdiği de ortaya konmuş. Üstelik ısınma giderek daha derin seviyelere nüfuz ediyor.
Okyanuslardaki bir diğer gösterge de asitlenme. Okyanuslar normal koşullarda, atmosfere salınan yıllık CO2 emisyonlarının yaklaşık %23'ünü emer. Bu CO2 deniz suyuyla reaksiyona girip asitlenmeye yol açıyor. Okyanusun pH değeri düştükçe, atmosferden CO2 emme kapasitesi de azalıyor.
Deniz seviyesindeki yükselme ise, 2013-2021 döneminde yılda ortalama 4,5 mm'lik bir artışın ardından 2021'de yeni bir rekor daha kırdı ki bu da 1993-2002 arasındaki oranın iki katından fazla. Deniz seviyesinin yükselmesi yüz milyonlarca kıyı sakini için çok büyük bir tehdit oluştururken, küresel ölçekte tropikal siklonlara karşı savunmasızlığı daha da artırıyor.
Rapor, istisnai sıcak hava dalgalarının yüzlerce kişiyi öldürdüğünü, yıkıcı orman yangınlarını körüklediğini; kuraklığın tarım ürünlerinde muazzam bir verim kaybı yarattığını, Etiyopya, Kenya ve Somali'yi benzersiz bir çölleşmeye sürüklediğini ve bunun çok büyük bir toplumsal yıkıma sebep olabileceğini; sellerin ve kasırgaların çok daha şiddetli olmaya başladığını söylüyor.
Deniz seviyelerinin ne kadar hızlı yükseldiğine bağlı olarak, mevcut kıyı sulak alanlarının %20 ila %90'ının bu yüzyılın sonuna kadar kaybolma riskiyle karşı karşıya olduğu da gösterilmiş. Bu, ekosistem yıkımıyla birlikte gıda tedarikini de etkileyecek.
Hindistan ve Pakistan’daki dayanılmaz sıcaklar
Hindistan ve Pakistan'ın büyük bölümlerini etkisi altına alan sıcak hava dalgaları dünyanın en yoğun nüfuslu bölgelerinde yüz milyonlarca insanı tehdit ediyorken, aşırı ısınmayı bu güncel durum üzerinden yorumlayan Meteoroloji Örgütü, “Süresi uzadı, etki alanı büyüdü” diyor; “15 Mayıs'ta Hindistan Meteoroloji Müdürlüğü, çok sayıda gözlem istasyonunun 45°C ile 50°C arasında sıcaklıklar bildirdiğini söyledi.”
Pakistan'ın en kötü etkilenen bölgelerinde de sıcaklık 50°C'ye ulaştı. Pakistan’daki meteoroloji ölçümleri, ülkenin büyük bölümünde gündüz sıcaklıklarının normalin 5°C ile 8°C üzerinde olduğunu gösteriyor.
Raporda, Gilgit-Baltistan ve Hayber Pakhtunkwa'nın dağlık bölgelerinde, olağandışı sıcaklığın karları ve göl buzullarını erittiği, buzul gölü taşkınlarının yaşanmaya başladığı hatırlatılıp şöyle söyleniyor; "Isı dalgalarının yalnızca insan sağlığı üzerinde değil, aynı zamanda ekosistemler, tarım, su ve enerji kaynakları ve ekonominin kilit sektörleri üzerinde de birden fazla ve giderek derinleşen etkileri olur.”
Dahası, Hindistan'daki muson öncesi sıcak hava dalgalarının sıklığı, süresi, yoğunluğu ve alan kapsamının kayda değer bir artışla devam edeceğinin de altı çizilmiş. Çünkü ısı dalgası fenomeni, yüksek basınç sistemi tarafından tetiklendi ve bu da süresi ile yaşanma sıklığının artmasına sebep oldu.
Gıda krizinde son durum
Salgın, şiddetlenen çatışmalar, aşırı hava olayları ve ekonomik krizin etkileri, gıda krizini öyle tırmandırdı ki geçtiğimiz on yılda gerçekleştirilen küresel gıda güvenliği çalışmalarıyla sağlanan ilerlemeler de boşa gitti.
Rapor, 2021'de kötüleşen toplumsal krizlerin kıtlık riski altındaki ülke sayısının artmasına neden olduğunu gösteriyor: