“Biz bitti demeden bu dava bitmez”, “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Ermeni’yiz”, “Katil devlet hesap verecek”, “Faşizme inat kardeşimsin Hrant” ve “Hepimiz Hrant’ız hepimiz Tahir Elçi’yiz” sloganlarının atıldığı eylemde, grup adına basın açıklamasını Hayko Bağdat okudu.
Açıklama şöyleydi:
“Hrant Dink’in alçakça bir cinayetle aramızdan alınmasından bu yana, duruşma önlerinde, katıldığımız toplantılarda, yazdığımız yazılarda hep şunu söyledik: bu cinayete devlet de ortaktır. Bazıları, bilhassa da devletin eski ve yeni sahipleri bu sözlerimizden alındılar. Ancak geride bıraktığımız haftalarda olup bitenler şunu gösteriyor ki, son derece haklıydık, haklıyız. Hrant Dink cinayetine şu ya da bu sebeple bulaşmış kamu görevlileri hakkında hazırlanan iddianame, ürpertici gerçeği yeniden gözler önüne sermiştir. O zamanki devlet yapısının neredeyse tamamı bu cinayetin işleneceğini biliyordu, kıllarını kıpırdatmadılar.
Dolayısıyla devlet, 8 yıl sonra dediğimiz yere gelmiştir. Ancak elbette ki hiçbir şey tamamlanmış değil. Daha yolun başındayız. Hatta şunu söyleyebiliriz ki, dava daha yeni başlıyor. Evet bu iddianame cinayetle ilgili tüm kamu görevlilerini kapsamıyor. Ve daha önemlisi Hrant Dink’i hedef haline getiren, onu bu ülkede yaşayamaz hale getiren yapı da henüz yargının alanına girmiş değil. Ancak şurası bir gerçek ki mahkeme tarafından kabul edilen son iddianame devletin bu cinayetteki rolünün açığa çıkması için önemli bir aşamadır, bir imkandır. Bu imkan sonuna kadar kullanılmalı, sorumlular yargı önünde hesap vermelidir. Ve hiç şüphesiz mahkemelerin birleştirilmesi ve davanın tek mahkemede yürümesi talebi de yargılamanın bir kez daha gecikmesine izin vermeden bir an önce karara bağlanmalıdır. 19 Ocak’tan önceki bu son duruşmadan çıkacak sonuçlar da bu çerçevede bir kat daha önem kazanmaktadır.
Şunu da hep söylemiştik. Bu devlet, haysiyetli bir devlet olarak yoluna devam etmek istiyorsa bu cinayeti tüm yönleriyle açığa kavuşturmalı, cinayetteki rolüyle yüzleşmelidir. Bu yapılmadığı zaman yeni cinayetlerin yolu açılacak, devletin eli her türlü karanlık faaliyetin içinde olacaktır. Aradan geçen zaman bu konuda da biz ve bizim gibi düşünenlerin maalesef haklı olduğunu ortaya koymuştur. İçinde yaşadığımız karanlık dönem ve toprağa düşen canlar bunun en önemli ispatıdır. Tam da bugünlerde aynı Hrant Dink gibi barış için çırpınan bir güvercin, yani Tahir Elçi, o karanlıktan yararlanan güçlerce aramızdan alınmıştır.
Hrant Dink cinayetinde tetiğin arkasında olanların yargı önüne çıkma aşamasına gelinmesi için 8 yıl bekledik. Tahir Elçi cinayetinde de aynı senaryonun yaşanmaması için buradan çağrıda bulunuyoruz.
Evet, ne demiştik, dava daha yeni başlıyor. Biz yine her duruşmada burada olacağız ve her zamanki gibi sözümüzü haykıracağız. Biz bitti demeden bu dava bitmez.
Hrant’ın Arkadaşları“
