Her mevsimin yeri bende ayrıdır, pek tabii ki her biri farklı bir özelliğiyle öne çıkar. İçerisinde bulunduğumuz bahar ayları da hep bir tazelik habercisi olarak tasvir edilir, yenilikle, hayatla, aşkla, umutla, büyüme ile özdeşleştirilir.
Dünyanın pek çok yerinde krizler yaşanırken, aynı zamanda pek çok yerde milyonlarca insan sokağa çıkarak, greve giderek bu krizlerle mücadele ediyor. Türkiye’de yaşayan bizler de gerek küresel çapta olsun, gerek bu topraklara özgü olsun, pek çok krizle mücadele ediyoruz. Şubat ayında 11 ili vuran depremler binlerce insanın ölmesine, binlerce insanın evinden olmasına ve yaşadığı yerden göç etmesine sebep oldu. Hâlâ pek çok insan çadırlarda hayatta kalmaya çalışıyor. Depremin sonrasında ortaya çıkan atmosfer pek çok insanda büyük bir öfke birikmesine sebep oldu.
14 Mayıs’ta ise hepimizi Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri bekliyor. 7’sinden 77’sine pek çok insan günlerdir bu seçimlere kitlenmiş durumda; her sohbet ortamında seçimlerin konuşulduğu bir an mutlaka oluyor. Seçimlerin sonucu ne olur hep beraber göreceğiz ama toplumun büyük bir kesiminin büyük bir umutla 15 Mayıs’ta bir tazelik, yenilik beklediğini söylemek mümkün.
Daha önce de duyurusunu yaptığımız gibi, seçimler öncesinde, 5-7 Mayıs’ta Cezayir Toplantı Salonu’nda, hem küresel hem de Türkiye sınırları içerisindeki krizleri anlamak, açıklamak, tartışmak, örgütlenmek ve değiştirmeye yönelik neler yapmamız gerektiğini konuşmak için çeşitli konuşmacıların olacağı 11 toplantıda bir araya geleceğiz. Tartışılacak konular arasında solun milliyetçilikle imtihanından, cumhuriyetin öteki tarihine; faşizmden, kadınlar ve LGBTİ+’ların direnişine; iklim adaletinden, medya ve yüzleşmeye; Arap Baharı’ndan başlayarak Fransa 2023’e ve göçmenlere yönelik ırkçılığa; savaşlardan yoksulluğa; felaketlerden isyanlara kadar pek çok konuyu birlikte tartışacağız.
Elbette seçimler de özel bir başlık olarak Marksizm gündemlerinden birisi olacak. 2022’de kabul edilen yeni seçim yasası ile birlikte ittifakların baraj geçirmek dışında bir artısı kalmadı. Milletvekili seçimlerinde ittifak içi ya da ittifak dışındaki tüm partiler birbirleriyle rekabet halinde olacak. Dezavantajlı konumdaki küçük partiler için en rasyonel olan durum, ittifakında bulunan büyük partilerle ortak liste çıkarmak olarak karşımıza çıkıyor. Ortak liste ya da milletvekili adayları listesinde göze çarpanlardan birisi de kadın temsiliyetinin yetersizliği. Siyasi partilerin 2020 kadın milletvekili oranlarına göre meclis içerisinde en çok kadın vekil oranını %40 ile HDP elinde tutuyor. Önümüzdeki seçimler içinse Yeşil Sol Parti, 270 kadın aday ve %45 oran ile en üst sırada ve 34 bölgede kadın adayları 1.sırada yer alıyor. Bu oran diğer partilerin kadın milletvekili oranlarına kıyasla iyi olmakla birlikte, meclisin tamamında kadın vekil oranı şu an %17, elbette yeterli değil ve kabul edilemez. Bu durumun en az %50-%50 temsiliyete getirilmesi çok önemli.
Dila Ak
---