Bu yıl, 1 Mayıs Uluslararası Birlik, Dayanışma ve Mücadele Günü”, Koronavirüsü saldırısı nedeniyle, bütün dünyada, meydanlarda ve yığınsal olarak kutlanamayacak.
Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu (ITUC) 1 Mayıs açıklamasında; İstihdam, Gelir, Sosyal Güvence çağrısı yaptı.
ITUC çağrısında, “İki yüz milyon iş kaybının yaşanacağı öngörülüyor, milyonlarca insan yoksul kalma riski ile karşı karşıya ve var olan devasa eşitsizlik daha da derinleşiyor. Bu krizin çaresi -sendikaların tarih boyunca ve bugün de yaşam damarlarından birisi olan- dayanışmadır” değerlendirmesi yaptı.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB ise “Yeni Bir Toplumsal Düzen İçin 1 Mayıs 2020” başlığıyla bir çağrı yayınladı. Çağrıda, Koronavirüs dönemde emek hareketinde ortaya çıkan sorunlar ve geleceğe ilişkin öneri ve talepler paylaşıldı.
Her iki çağrı metni de DİSK, KESK, TMMOB ve TTB’nin web sitelerinde mevcut, arzulayan ulaşabilir. 1 Mayıs öncesinde, çok sayıda sendika, emek örgütü, sol ve emekten yana parti benzer çerçevede açıklamalar yaptılar, yapıyorlar.
Anlaşılan bu yıl 1 Mayıs; emekçilerin, çalışanların, demokrasiden, eşitlikten, özgürlüklerden ve insanca yaşamdan yana olanların Koronavirüs sonrası “yeni dünya” mücadelelerini, dayanışmalarını ve birlikteliklerini güçlendirmeleriyle ve yeni yollar yaratmaya girişmeleriyle geçecek. 1 Mayıs’ta yeni bir mücadele dönemi başlayacak.
Yeni mücadele döneminin gereklerini doğru bir biçimde ve zamanında yerine getirmenin, geçmiş mücadele sürecinde biriktirilen tecrübelerin yol göstericiliğinde olması, bir zorunluluktur. Tarihin akışını yönlendirmek isteyenler, tarihten çıkarılması gerek çok ders olduğunu bilirler. Tarihine sırt çevirenlerin veya ders çıkarmaktan imtina edenlerin ise herhangi bir mücadelede gerçek anlamda başarılı oldukları vaki değildir.
Tam da bu noktada, Türkiye emek ve sendikal mücadelesinden çıkarılacak derslere kılavuzluk edecek, hafıza tazelemeye yardımcı olacak, farklı mücadele deneyimlerinin aktarımına ve değerlendirilmesine vesile olabilecek bir çalışmadan söz etmek istiyorum: 2020 Şubat’ında DİSK yayınlarından çıkan DİSK Tarihinin 1. Cildi.
Kitabı yayına hazırlayanların her fırsatta ısrarla vurguladıkları bir konuyu belirtmem gerek. Bu çalışma resmi bir tarih yazımı değil. Birinci elden belgelere, dokümanlara dayalı, birçok akademisyen, araştırmacı, uzman ve sendikacının ortak emeklerinin ürünü. Editoryal olarak bağımsız bir çalışma olduğu, imzalı yazılarda yer alan eleştirel bölümlerden anlaşılıyor.
Hazırlanan ilk cilt sadece DİSK tarihi olmamış, aynı zamanda, Türkiye sendikal hareketinin ve işçi hareketinin tarihine de bir giriş gibi olmuş. DİSK’in kuruluş sürecine ilişkin belgeler, Türk-İş öncesi sendikal örgütlenmeler, ABD’nin DİSK’in kuruluşunu engelleme çalışmaları, bu dönemde Türk-İş ile kurduğu ilişki ve işbirliği bunun örneklerini oluşturuyor.
Çalışmada, DİSK’in yarım yüz yıllık tarihi, üç ayrı döneme ayrılmış. 1.Ciltte DİSK’in 1967-1975 yılları anlatılıyor. Kitabın isminden de görüldüğü gibi, bu dönem “Kuruluş, Direniş ve Varoluş” olarak adlandırılmış. Bu dönem, DİSK’in kuruluşundan, 1975 yılında yapılan 5. Genel Kurul’una kadar olan dönemini kapsıyor. Sırada 1975’ten, DİSK’in 12 Eylül darbecilerinin beşli çetesi tarafından kapatıldığı 1980’e kadar olan dönemi (dava süreci dahil) ve 1990’da yeniden faaliyete başlamasından bugüne kadar olan dönemi var. Bu dönemler, 2 ayrı cilt olarak, hazırlandığında yayınlanacak.
Hacmi 695 sayfa olan 1.cilt, dört ana bölümden oluşuyor. Birinci Kökler ve Öncüler: DİSK’e Giden Yol bölümünde, Osmanlı dönemi, cumhuriyet öncesi miras; 1950’lerde emek hareketi; 1960’larda işçi sınıfının sahneye çıkışı ele alınıyor. İkinci Kuruluş bölümünde; kuruluş arifesi ve kuruluşun öyküsü işleniyor. Üçüncü Varoluş ve Direniş bölümünde; kuruluşun ardından yaşananlar, sendikal politikalar, DİSK’in siyasetle ilişkisi, örgütlenme çalışmaları, genel kurullar ve 15-16 Haziran Direnişi gibi konular yer alıyor. Dördüncü 12 Mart ve sonrasında DİSK bölümünde; darbe sonrasında yaşanan olaylar, gelişmeler, politikalardaki değişimler ve sendikal çalışmalar yer alıyor. 1.Cildin sonunda DİSKOGRAFİ bölümünde; yayınlar, eğitim çalışmaları, unutulmayacaklar, uluslararası ilişkiler gibi konular, DİSK Güncesi bölümünde ise, kritik önemdeki belgeler, kararlar, ilk kuruluş ana tüzüğü gibi dokümanlar yer alıyor.
İlk cildin hazırlanması 3 yıl gibi bir zaman almış. Kitap tematik konulardan oluşuyor. Editörlüğünü yıllarca Türk-İş üyesi, Kristal-İş sendikasında uzmanlık yapmış, sosyal politika uzmanı, dostum doçent Aziz Çelik üstlenmiş. Büyük emek verilen çalışmanın, yayın danışmanlığını Can Şafak ve Ergün İşeri yapmış. Kitapta, Süreyya Algül, Zafer Aydın, Aziz Çelik, M. Hakan Koçak, Can Şafak, Melih Biçer, Kıvanç Eliaçık, Ece Göktürk, Tevfik Güneş, Ergün İşeri ve Necdet Okcan farklı konularda makale ve değerlendirmeler yazmış.
Aziz Çelik, bir değerlendirme yazısında, 12 Eylül öncesi DİSK organlarında ve yayınlarında, kadınların yer almamasına, kadın sorununa yer verilmemesine çok haklı olarak dikkat çekiyor, önemli bir yanlışlığa parmak basıyor.
Çalışma, geçmişe bugünden bakmak, geleceği kazanmak için kıymetli bir başvuru kitabı olmuş. Özellikle de Koronavirüsü nedeniyle zorunlu ev hapsi döneminde okunabilecek kitaplardan biri nitelemesini hak ediyor. Kitapta vurgulandığı gibi “bu böyle gitmez” diyenlerin yoluna ışık tutan bir çalışma olmuş.
DİSK, kısa bir süre önce, bu kıymetli çalışmayı e-kitap formatında erişime açtı. Ulaşmak için http://disk.org.tr/2020/04/disk-tarihi-e-kitap-olarak-yayinlandi/ adresini tıklayabilir.