Volkan Akyıldırım

Volkan Akyıldırım son yazıları

Volkan Akyıldırım tüm yazıları

13.06.2019 - 11:40

Oy için ırkçılık yapmak

İktidar blokunun kazanmak için "her şeyi mubah" haline getirdiği 23 Haziran seçimleri, saldırgan milliyetçi söylemlere ve ırkçılığa sahne oluyor.

Geçmişte ulusalcıların yaptığı türden soy-köken tartışması, yeniden siyasetin merkezine taşındı.

31 Mart seçimlerinde Kürtlere karşı kullanılan saldırgan dil, 23 Haziran seçimlerinde Karadenizlilere karşı kullanılıyor.

Nefret söylemleri

Irkçı kampanyayı başlatan Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Grup Başkanvekili Tevfik Göksu için Trabzonlu olmak zan altında kalmak için yeterli bir sebep.  

Katıldığı bir iftar programında Göksu, İmamoğlu'nun Trabzon doğumlu olduğuna dikkat çekerek “Yaaaa… Hesap büyük, olay büyük” karşılığını verdi.

Trabzonlulardan gelen büyük tepkiye rağmen, AKP durmadı.  İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy "Bir Yunan'ın İstanbul'a Başkan olmasıyla ekonomimiz de düzelmez" tweetini attı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nurettin Canikli ise Giresun'da yaptığı konuşmada İmamoğlu'nu "hain proje" olarak niteledi ve "ortadan kaldırmak için mücadele"den bahsetti.

İstanbul Ticaret Borsası Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkan Yardımcısı Ali Kopuz daha da ileri giderek Trabzon'da Süleyman Soylu'yu protesto eden CHP'lileri de Pontus ilan etti.

O kadar ileri gidilmişti ki AKP Grup Başkanı Naci Bostancı "Türkiyede kaç tane Pontus kalmıştır bilmiyorum. Olanlar da Türkiye vatandaşı ve herkesle eşit haklara sahip. 'Bize Pontus dediler' üzerinden ırkçılığa seslenerek bir toplumsal dalga yakalamak isteyen siyaseti kınıyorum." demek zorunda kaldı.

Bostancı'ya yanıt veren bazı AKP'li muhalifler Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan'ın sözlerine işaret ediyor. 

Erdoğan, İstanbul'un fethinin 556. yıldönümünde yaptığı konuşmada "İstanbul'u Konstantinopol olarak görmek isteyenlere karşı 22 günümüz var" demişti.

Yunan gazetesindeki başlık

Türkiye'de bugün pek az Rum yaşıyor. Kaç Pontus'un kaldığı belirsiz. AKP'lilerin seçim kampanyasının malzemesi bir Yunan gazetesinde atılan başlık.

Ülkenin yüksek tirajlı gazetelerinden Ethnos, İmamoğlu hakkındaki haberi ‘Şehri Erdoğan’ın elinden alan Pontusluyla bir gün' manşetiyle yayınlamıştı.  

Haberi yapan gazeteci Ioanna Kleftogianni, Independent Türkçe’ye yaptığı açıklamada, “Burada geçen Pontus ifadesi tamamen coğrafidir. Haberde Sayın İmamoğlu’nun Yunan, Rum kökenli olabileceğine dair en ufak bir ifadem bir imam söz konusu bile değil, olamaz da. Yunanca Karadeniz Efxinos Pontos’tur dolayısıyla o çevrede doğan ya da yaşayan herkese Yunanca’da Pontius (Pontuslu) denir. Bu etnik ya da dini değil coğrafi bir ifadedir” dedi.

Yeni sağ

Gazetenin açıklamasına, İmamoğlu'nun tam da Canikli'nin istediği gibi "Ben Türküm" demesine ve Topal Osman'a bağlılık bildirmesine rağmen AKP sözcülerinin Pontus iddialarından vazgeçmemesi, oy için sıradan ırkçılığı harekete geçirmenin ve şovenizmin kullanışlı bir ideoloji olduğunu kabul etmelerinden.

ABD Başkanı Donald Trump, buna benzer iddialarla bir seçim kazandı. Bir çok otoriter yönetim, hayali düşman ve komplo iddialarıyla kutuplaşmayı sürekli besleyerek iktidarını koruyor.

İşçiler karşı çıkmalı

"Yeni sağ" adı verilen bu siyaset yönteminin meşrulaştırması ve siyasetin merkezini kaplaması tehlikeli bir gelişmedir.

İktidar ve muhalefet bloklarına hakim olan saldırgan milliyetçilik, her geçen gün daha fazla sayıda toplumsal grubu hedef alıyor. 

Suriyeli sığınmacılar, Dersimliler, Karadenizliler diyerek ilerleyen bu sağcılığa, işçi sınıfı karşı çıkmalıdır.

Irkçı kampanyayı başlatan Göksu, Pontus tweetlerini sildirse de nefret söylemleri yaşamaya devam edecek, hedef alınanların  üzerinde kurulan toplumsal baskı sürecek.

Saldırgan milliyetçilik ve ırkçılık, işçiler ve patronlar arasındaki çıkar farklılıklarını perdeler. İşçiyle onu sömüren patronu "aynı gemiye" bindirir. 

Kapitalistler, alt sınıfların kendilerine karşı değil birbirlerine karşı mücadele etmesini ister. Tarihi baskılar ve adaletsizliklerle kuşatılan azınlıklar, patronların iktidarını sürdürebilmesi için hedef alınır.

Nerede doğmuş, nereden gelmiş, nerede yaşıyor olursa olsun, işçiler birbirlerinin düşmanı olamaz. Emekçi sınıfların kurtuluşu, ırkçılığa ve şovenizme karşı mücadelede.

Volkan Akyıldırım

[email protected]

(Sosyalist İşçi)


Bültene kayıt ol