Zenofobi, yabancı korkusu-düşmanlığı anlamına gelir. Sözcük, Yunanca yabancı anlamına gelen xenos ve korku anlamına gelen phobos sözcüklerinin birleşiminden oluşur. Irkçı ve faşist partilerin örgütlenmesinde zenofobi önemli bir yer tutar.
Zenofobi kavramı çoğunlukla "kültürel farklılık" ve "öteki"ne duyulan öfke gibi kavramlarla birlikte ele alınır.
Zenofobi kimi zaman “antiemperyalizm” kılığına bürünebilir. Antikapitalist olmayan bir antiemperyalizm, özellikle gelişmiş kapitalist ülkelerden gelen her tür insanın belirli bir ülkenin ajanlığını yaptığı gibi komplo teorilerini sıklıkla tekrarlar. Oysa sosyalistler emperyalizme karşı bütün dünya işçilerinin birliğini savunurlar.
Her tür nefret söylemi gibi zenofobi de kapitalizmin veya kapitalizm içindeki sektlerin ihtiyaçları doğrultusunda dolaşıma sokulur. Kimi zaman küçük burjuva kitleleri faşist partiye taşımak, kimi zaman darbe senaryolarında kullanmak, kimi zaman işçi sınıfının bir kesimini diğer kesimine karşı kışkırtmak, kimi zaman egemen sınıf açısından kârlı bir işgali sürdürmek için…
Kapitalizmde zenofobiye en çok maruz kalan kesim ise göçmen işçilerdir. Toplumun en alt kesimlerinden birisi olan göçmen işçilere dönük zenofobi, işçi sınıfını böler ve yerli işçilerin, göçmen işçilere nefret duymasını sağlamaya çalışır. Özellikle günümüzde bütün dünyada öne çıkan zenofobi biçimi göçmen düşmanlığı olarak üretilen zenofobidir. Türkiye’de başta Suriyeliler olmak üzere göçmenlere yönelen öfke, “yabancı olan” Arap’ın sahillere girememesi, eğlenmemesi gerektiğini savunan göçmen karşıtı zenofobi seçim kampanyalarından linç girişimlerine ortaya çıkan veçheleriyle bugünün en önemli sorunlarından birini oluşturuyor.
Sosyalistler için “yabancı” diye bir kavram yoktur. Göçmen düşmanlığına ve her türlü zenofobiye karşı mücadele etmek sosyalistlerin en temel görevlerindendir.