Pek çok sol akım açısından Troçkizm bir öcü olarak görülegelmiştir. Özellikle Stalinizm ve Kemalizmin etkisinin yoğun bir şekilde hissedildiği Türkiye'de kısa bir süre öncesine kadar Troçkist olmak, karşı-devrimci görülmek anlamına geliyordu. Günümüzde artık Troçkizm eskisi gibi bir küfür olarak kullanılmasa da, politik dönemeçlerde alınan tutumlarda suçlanmanızın birincil sebebi olabilmekte.
Troçkist, Ekim Devrimi'nin önderlerinden Leon Troçki'nin işçi sınıfını savunan düşüncelerini izleyenlere, karşıtları tarafından takılan isimdir. Troçki, Lenin ile beraber Rusya'daki devrimde en kilit konumlardan birinde bulunmuş, sonrasında devrimin savunulması amacıyla Kızıl Ordu'yu örgütlemiş ve iç savaşın kazanılmasını sağlamıştır.
Ancak iç savaşın, devrime ödettiği bedel yıkıcıdır. Devrimi yapan işçi sınıfı iç savaşta devrimi korumaya çalışırken fiziksel olarak imha olmuş, iç savaş koşullarının getirdiği merkezileşme, yeni ekonomik politikalar ve elbette Kızıl Ordu içindeki hiyerarşi sonucu bürokrasi gelişmeye başlamıştır. Devrimin tek ülkeye sıkışmış olması da bürokrasinin gelişmesine uygun zemini yaratmıştır.
Lenin ve Troçki, Stalin öncülüğünde gelişmekte olan bu bürokrasinin yaratacağı tehlikeleri görmüş ve buna karşı mücadeleye başlamışlardır. 1924 yılında Lenin öldükten sonra, bürokrasiye karşı işçi sınıfını savunmak Leon Troçki öncülüğündeki Sol Muhalefet'e düşmüştür.
Troçki, tek ülkede sosyalizm fikrine karşı enternasyonalizmi savunmuş kısa süre sonra da sürgüne gönderilmiştir. Sürgündeki yaşamı da işçi sınıfı mücadelesine adanmıştır. 4. Enternasyonali kuran Troçki pek çok devrimde Stalinizmin karşı devrimci karakterini teşhir etmiş, dünyanın pek çok yerindeki devrimci partilere devrimci strateji ve taktikler önermiştir. Hareketten büyük oranda yalıtılan Troçki'nin fikirleri çok geniş kitlelere ulaşmasa da, Marksizmin devrimci geleneğini savunmaya devam etmeyi mümkün kılmıştır. Troçkizm, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Stalinizm ve sosyal demokrasinin elitist politikalarına karşı, işçi sınıfının öz örgütlenme aracı olan sovyetler (işçi konseyleri) aracılığıyla kurulabilecek olan gerçek sosyalizmin savunulabilmesinin yolu olmuştur.
Troçki'den sonra Troçkizm farklı kanatlara bölünmüştür. Kimileri Troçki'nin Rusya'yı yanlış biçimde “dejenere işçi devleti” olarak tanımlamasına sahip çıkıp, işçi sınıfının rolü konusunda çelişkili konumlara düşerken DSİP'in de içinde yer aldığı Uluslararası Sosyalist Akım, Rusya ve Doğu Avrupa'daki rejimlerin bürokratik devlet kapitalisti niteliğini ortaya koymuştur.
Sürekli devrim teorisi ile Marksizme büyük bir katkı yapan Troçki'nin fikirleri, günümüzde hâlen işçi sınıfını ve enternasyonalizmi savunmanın yegane yoludur.