Dertleri kadınları korumak değil sansür

19.04.2023 - 14:39

Kadına karşı şiddeti eleştiren Kızılcık Şerbeti dizisi, şiddete özendiriyor gerekçesiyle ceza aldı. Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Kızılcık Şerbeti adlı dizide yer alan “kadına karşı şiddet” sahneleri nedeniyle diziyi yayınlayan kanala 5’er kez yayın durdurma ve üst sınırdan (1,5 milyon TL) idari para cezası verdi. Ceza nedeni olarak dizinin 18. bölümünde ailesi tarafından istemediği bir erkekle zorla evlendirilen Nursema karakterinin, evlendiği erkek tarafından camdan aşağı atılması gösterildi.

Yüksekten düşme değil cinayet

Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin arttığı, 6284 sayılı kadına karşı şiddetin önlenmesi kanununun yürürlükten kaldırılmasının konuşulduğu bir dönemde, aynı gün ve saatte başka kanallarda yayınlanan diziler de dahil olmak üzere pek çok dizide kadına karşı şiddet sahneleri bulunduğu halde, yalnızca Kızılcık Şerbeti dizisinde yer alan, bütünüyle eleştirel sahnelerin RTÜK tarafından “kadına şiddet” olarak algılanması ve diziye Türkiye televizyon tarihinde benzeri görülmemiş bir ceza verilmesi, RTÜK’ün çifte standart uyguladığını ve cezanın asıl amacının kadına karşı şiddetin teşvik edilmesini önlemek değil, diziyi sansürlemek olduğunu gösteriyor. 

RTÜK’ün kararını değerlendirirken, son iki yılda en az 93 kadının “yüksekten düştüğü" iddiasıyla hayatını kaybettiğini ve bu kadınların birçoğunun şiddet gördüğünü söyleyerek uzaklaştırma başvurusunda bulunduğunu da hatırlamak gerekiyor. 5 sene önce Ankara’daki bir plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybettiği iddia edilen Şule Çet’in intihar ettiği öne sürülmüş ama aslında katledildiği ortaya çıkmıştı. Bu cinayetten sonra “yüksekten düşmeye” bağlı şüpheli ölümlerin sayısı giderek arttı. Kızılcık Şerbeti bu şiddeti onaylamıyor, aksine ifşa ediyor ve tam da bu yüzden RTÜK tarafından sansürlenmek isteniyor. 

AKP’nin sansür geçmişi

AKP iktidarının sansürcülük geçmişi çok uzun. Google’ın açıkladığı verilere göre, 2011'in ilk yarısında dünya çapındaki hükümetler tarafından yapılan içerik silme başvuruları içerisinde, 501 başvuruyla en fazla içerik kaldırma talebinde bulunan ülke Türkiye olmuştu. 2014 yılında Youtube idari kararla erişime kapatılmış, 2015 yılında Twitter ve birçok haber sitesine Suruç saldırısı ile ilgili içerikler sebebiyle engelleme getirilmişti. 2016 yılının haziran ayında Atatürk Havalimanı saldırısı ve kasım ayında HDP milletvekillerine yönelik gece yarısı alınan gözaltı kararlarından sonra, Twitter, Facebook ve YouTube internet sitelerinin yanı sıra WhatsApp’a erişim bile engellenmişti. 

2017 yılında wikipedia.org alan adıyla yayın yapan tüm siteler yine idari tedbir kararıyla engellendi. Ağustos 2019'da Resmi Gazete'de yayınlanan karara göre, internet üzerinden yayın yapan Netflix gibi medya hizmet sağlayıcıları da RTÜK denetimi altına girdi. Bu kararın ardından dijital yayın platformlarına yayın lisansı alma zorunluluğu getirildi.  RTÜK başkanı Ebubekir Şahin, Netflix’te yayınlanan “Aşk 101” dizisinde eşcinsel bir karakter olduğu yönündeki söylentiler üzerine “Toplumumuzu rahatsız edecek her türlü yayın içeriğine geçit vermemekte kararlıyız” ifadesini kullanmış ve Netflix’i sözlü olarak uyardıklarını dile getirmişti. 2021 yılında engellenen alan adı sayısı 575 bin iken bu sayı 2022 yılında 700 bini aştı. 

Basın ahlakının ardına gizlenenler 

Geçen yıl temmuz ayında yürürlüğe giren "Basın Ahlak Esasları" başlıklı yönetmelik, yetkililerin medya içeriklerini "ahlaka" dayalı olarak sansürlemesine olanak tanıyarak özellikle LGBTQ+ bireyler ile ilgili haberlerin engellenmesinin önünü açtı. 

Basın özgürlüğüne bir başka büyük darbe de AKP ve MHP’nin hazırladığı, “dezenformasyonla mücadele yasası” adı verilen ama gazetecilik meslek örgütlerinin “sansür yasası” olarak adlandırdığı, dezenformasyon yaymakla suçlananların üç yıla kadar hapis cezasına çarptırılmasını öngören kapsamlı bir kanun teklifinin, yine geçen yıl ekim ayında Meclis Genel Kurulu’nda kabul edilmesiyle gerçekleşti. Bu yıl yaşadığımız depremlerden sonra ihmallerini eleştiren sitelere yönelik kısıtlamalar kapsamında Ekşi Sözlük’e getirilen erişim engeli de hala sürüyor.

Irmak Yavlal

(Sosyalist İşçi)

 


Bültene kayıt ol