Yüksek enflasyon, zamlar, adaletsiz vergilerle eriyen ücretler ve yetersiz maaş artışlarına tepkiler büyürken Cumhurbaşkanı Erdoğan "yılbaşında düzelteceğiz" vaadinde bulundu.
Erdoğan başkanlığında toplanan kabineden, milyonlarca çalışanın ve emeklinin "insanca yaşayacak ücret" talebi konusunda hiçbir karar çıkmadı.
Kabine sonrası konuşan Erdoğan, asgari ücretliler ve emeklilerin artan huzursuzluğunu kabul etti ve şunları söyledi:
"Kendini mağdur hisseden tüm kesimlerin gönlünü mutlaka alacağız. Bunu da çok gecikmeden yılbaşı civarı neticeye ulaştırmayı bekliyoruz. Milletimizin serinkanlı olarak bize güvenmelerine ve ülkelerinin geleceğine sahip çıkmayı istiyorum."
Milliyetçiliğe bağlanan bu açıklamaya göre işçiler ve emekliler 5 ay daha yoksulluğa mahkum edildi. Üstelik yılbaşında ücretleri düzeltme vaadinin ne ölçüde yerine getirileceği, bütçe ile birlikte ekonomik kaynakların nasıl bölüştürüleceği belirsiz.
Erdoğan, devletin gelirlerini artırmaktan bahsediyor. Fakat vergi gelirlerinin büyük kısmını veren emekçi sınıflar, artırılan ve adaletsiz tariflerle uygulanan vergilerin altında eziliyor.
Bir diğer konu, yüksek enflasyon. Kimilerine göre enflasyon oranın ötesine geçen insafsız zamlar ve fiyatlamaların ortadan kalkması için henüz bir etken yok.
2018 yazında patlak veren borç krizi sonrası iktidar, her seferinde "enflasyon yıl sonu tek haneye inecek" dese de bu hiç olmadı.
Şimdi gözler, çalışanların haklarını savunmakla görevli sendikalarda. Anlaşılıyor ki iktidardan beklenen iyileştirme gelmeyecek. Sendikalar üyelerinin ve örgütsüz işçi çoğunluğunun acil talepleri için harekete geçmedikçe, yoksullaşma dalgaları emekçilerin hayatını çekilmez hale getirmeye devam edecek.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.