Günlük vaka ve vefat sayılarının, tam kapanma sonrası düşmesiyle birlikte toplumda rahatlama olduğunu belirten İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, "Halen Avrupa'da en çok vaka bildiren ülkeler arasındayız. Aşılama ile toplumsal bağışıklığı sağlayana kadar kontrolün devam etmesi gerekiyor. Yoksa başa döneriz" dedi.
İzmir Tabip Odası Başkanı Lütfi Çamlı, 17 Mayıs'ta yayımlanan genelge ile 1 Haziran'a kadar süreceği açıklanan kademeli normalleşme dönemi sonrası için "Tedbirleri gevşetmemeliyiz" uyarısı yaptı.
Çamlı, Türkiye'de salgının pik yaptığı Nisan ve Mart ayları sonrasında vaka sayılarında ciddi bir düşüş olduğunu belirterek "Hızlı düşüşün nedenleri tam olarak ortaya konmasa da alınan tedbirlerin kısmi etkisinin olduğunu düşünebiliriz. Test sayısı 330 binlerden 200 binlere indi. Ortalama 7 bin 500'ler düzeyinde günlük vaka sayımız var. Hala Avrupa'da en çok vaka sayısı bildiren ülkeler arasında geliyoruz. Toplumsal bağışıklığı aşı ile sağlayana kadar tedbirlerin devam etmesi gerek" diye konuştu.
Öğretmenlerin aşılanması ve eğitimin bir an önce başlatılması gerekir
“Açılım beklentisi” için henüz erken olduğunu vurgulayan Çamlı, "Türkiye'de ortalama 100 binde 100 düzeyinde vaka olduğu söyleniyor. Bu hala yüksek bir sayı. 100 binde 10'un altına inmesi lazım. Bu rakamlar tamamen açılım ve normalleşme düzeyini göstermiyor. Kapalı mekanlarda maske ve fiziksel mesafe uygulamalarına katı bir şekilde uyulması gerekiyor. Açık alanlarda işletmelerin açılması söz konusu olabilir. Ekonomik kaygılar ön planda tutularak karar alınırsa tekrar başa döneriz. Vaka sayılarının düşmesi ile ilgili değerlendirmenin bilim ışığında yapılması gerek. Bundan sonra bazı kontrollü açılım kararları alınabilir. Ülkemizde eğitim çok aksadı. Eğitime en uzun süre ara veren ülkelerin başında geliyoruz. Öğretmenlerin aşılanması ile eğitimin başlatılmasında yarar var" dedi.
Aşılama sürecini ve İzmir'deki durumu da değerlendiren Çamlı, "2-3 ay içinde geleceği belirtilen aşıların hızlı bir şekilde uygulanarak toplumsal bağışıklığın elde edilmesi önemli. Geleceği söylenen ve gelmediğini bildiğimiz aşılar var. 90 milyon doz aşı gelir ve 2-3 aylık süreçte günde ortalama bir milyon doz yapılırsa sonbahara rahat girebiliriz. Tabi virüsün yeni varyantları da çıkabilir, bunu da değerlendirmek gerek. İzmir'de yaklaşık 400-450 günlük vaka var. Test sayıları 5-6 bin civarında. Test pozitifliği yüzde 7-8 civarında. Türkiye'de test pozitifliği oranı yüzde 4. İzmir'de iki kat yüksek olduğunu görüyoruz. Sadece semptom taşıyanlara değil, pozitif temaslılar ile riskli gruplara test yaparsak gerçekçi sayılara ulaşabiliriz. İzmir için 400 yüksek bir sayı. İnmesi gerekiyor. Bunun için toplu taşımaya olan talebin azaltılması, mesainin kademelendirilmesi, pandemi denetimlerinin sıkılaştırılması gerek" diyerek sözlerini bitirdi.
Aşılar en erken 1 Haziran’da gelecek
Sağlık Bakanı Koca, daha önce eleştirdikleri, şüpheyle yaklaştıkları Pfizer-Biontek firması ile anlaşma yapıldığını ve aşıların 1 Haziran’dan itibaren geleceğini açıklamıştı. Şimdiye kadar 2 doz aşı olan insan sayısı 12 milyon, 4 milyon kişi de tek doz aşı oldu. Nüfusun yüzde 70’i yani 58 milyon kişinin aşılanması için 90 milyon aşı daha gerekli. Günde 1 milyon adet aşılama yapılırsa, 3 ayda tamamlanması mümkün olacak bir süreç söz konusu. Yani aşı sıkıntısı olmasa ve her gün 1 milyon kişi aşılansa bile, Eylül ayına kadar salgınla ilgili tedbirlerin gereğinden hızlı gevşetilmemesi, bu konuda TTB’nin açıklamalarına önem verilmesi gerekiyor.
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.