İtalya’da Giorgia Meloni hükümetinin iktidara gelmesiyle birlikte, kendilerine Avrupa’nın göbeğinde açılan bu alanı değerlendirmeye girişen faşistlerin durdurulması gerekiyor.
Meloni’nin partisi İtalya’nın Kardeşleri, Meloni ve (babası Mussolini'nin faşist partisinin sekreteri olan) eski savunma bakanı Ignazio Benito La Russa tarafından kuruldu.
Ignazio Benito La Russa, çeşitli faşist sembollerin dikkat çektiği evinde çekilmiş bir görüntüde şöyle söylüyordu; “Gördüğünüz üzere, komünistlere dair bir sembol de mevcut ama onu Mussolini heykelinin ayaklarının altında tutuyoruz.”
İtalya’nın Kardeşleri bizatihi Mussolini destekçileri tarafından kurulmuş olan İtalyan Sosyal Hareketi’nin (MSI) gençlik kanadında yeşertilmiş bir fikirdi. Socialist Worker’da kaleme aldığı yazısında Simon Basketter şöyle söylüyor; “Meloni aksini iddia edip, İtalya’nın Kardeşleri’nin DNA'sında geçmişe dönük faşizm, ırkçılık veya antisemitizm bulunmadığını söylese de meclis üyesi olan La Russa'nın erkek kardeşi Romano geçen ay katıldığı bir cenazede faşist selamı verirken görüntülendi.”
Elbette bunu inkar etmeye giriştiler, ancak öyle gülünç açıklamalarla yaptılar ki söylediklerinin yenilir yutulur bir tarafı olmadığı aşikardı.
“Bir şey ördeğe benziyorsa, ördek gibi yürüyorsa ama ördek olmadığını vaklıyorsa, bizim ona tavşan dememiz bönlük olur” diyor Basketter; “MSI, II. Dünya Savaşı'nın ardından, 1943'te Müttefikler Sicilya'yı işgal ettikten sonra, İtalya'nın kuzey yarısını yöneten Nazi yanlısı kukla rejimde önemli bir rol oynayan faşistler tarafından kurulmuştur.”
Örgütü yapılandırırken MSI baş harflerini seçmiş olmaları bile aslında Mussolini hayranlıklarını yansıtıyor, çünkü “Mussolini ölümsüzdür” anlamına gelen “Mussolini, sei immortale” sloganına atıfta bulunulmuş.
Mussolini’nin faşist yönetimi devlet yapısında derin izler bırakmıştı. Savaştan sonra da bu yapı tümüyle ortadan kalkmış sayılmazdı; İtalyan siyasetini faşistlerden arındırmak söz konusu olamadı, çünkü sermaye bu faşistleri değil, onların karşısındaki solu ezmeye çalıştı.
İtalya'nın 1948 anayasası, “dağıtılan bir faşist partinin herhangi bir biçimde yeniden örgütlenmesini” yasaklamış ve MSI tüm iktidar koalisyonlarından dışlanmış olsa da bugün ondan türeyen bir faşist örgüt bir kez daha iktidarı ele geçirmeyi başardı. Bunun ardındaki sebeplerden biri, faşistlere faşist denmeyip “merkez sağ” olarak adlandırılmış olmaları ve onların da bu fırsatı devlet yönetimini ele geçirmek için kullanmaya girişmesiydi.
1990'ların başında bir dizi yolsuzluk skandalı yaşanması ve Soğuk Savaş'ın hakim siyasi yapılarının ortadan kalkması sonucunda bu yapılanma da derin bir krize girdi. Fakat aynı yıllarda medya kralı Silvio Berlusconi liderliğindeki Forza Italia yükseldi. Mussolini'yi İtalya'nın "gelmiş geçmiş en büyük siyasetçisi” ilan ederek faşistleri aklamaya koyuldu, hemen ırkçı sağcıları yanına çekti. Aynı tutum bugün de İtalya’nın Kardeşleri tarafından sürdürülüyor.
Son on yılda krizleri yönetemeyip sağa kayan sosyal demokratlardan boşalan yere kendilerini konumlandırmaya çalışan faşistler her zaman bu tür siyasi krizlerden beslenerek atağa geçiyor. Berlusconi’nin araladığı, aşırı sağcı Matteo Salvini’nin iyice açtığı kapıdan içeri sızma şansı yakalayan faşist Meloni kürtaja erişimi kısıtlamak, göçü bir işgal olarak kabul ettirmek istiyor, LGBTİ+’ları tehdit ediyor. Başkanlık yetkilerini artırmak gibi bir planı da var.
(Sosyalist İşçi)