Akbelen Ormanı'nındaki yıkımı durdurma girişimi AKP-MHP oylarıyla engellenirken, meclis genel kurulunda öyle bir konuşma yapıldı ki iktidarın "vahşi kapitalist" yüzü kendini gösteriverdi.
Vahşi kapitalizm terimi 19. yüzyılda yaşanan kuralsız, doğa ve emekçi sınıflar karşıtı dönemi tasvir eder. Fakat kapitalizmin vahşi olmadığı dönem yok.
Bu vahşi yüzü, meclis kürsüsüne çıkarak kömür madenciliğini ve Limak gibi holdingleri radikalce savunan eski enerji bakanı Fatih Dönmez'de gördük.
Veciz sözlerinden bir bölümü:
"Dünyada üç asırdır sanayi devrimi var. Bu arkadaşlar dünyaya geç gelmiş, Orta Çağ'da gelmeniz lazımdı. Hatta bazıları 'Hiç madencilik yapmayalım.' diyor. Onlar çok daha geç gelmiş, Taş Devri'nde gelmesi gerekiyordu."
Türkiye kapitalizmi, 2022 yılında atmosfere en fazla karbon emisyonu yollayan 14. ülke konumuna ulaştı. Bunu büyük oranda termik santrallar ve yakıtı olan kömürle yaptı. Bu gidişle Taş Devri'ni aratacak, iklim koşulları yaşayacağız. Kuraklık ve orman yangınları bunun bariz işaretleri. Eski bakan, fosil yakıtların dünyada yaşamı yok edecek bir etken olduğu gerçeğinden habersiz; üstelik Birleşmiş Milletler ve birçok dünya ülkesi bu durumu kabul ederken.
Onların ufkunda yenilenebilir enerji yok. Güneş ve rüzgar ülkesinde, fosil yakıtların azaltılmasına dair bir atılım fikri de yok. Akbelen köylülerini ve aktivistleri, başka çağlara havale etse de kendisi vahşi kapitalizm döneminde yaşıyor. 19. yüzyıl, kömür tüketen kapitalist endüstri tarafından iklimin değiştirilmesinin başlandığı dönemdir.
Fosil yakıtçı şirketleri öylesine savunuyor ki maden sahası olarak kesilen ormanlık alanların, madenin ömrü bittikten sonra kapatılıp yine şirketler tarafından ağaçlandırıldığını ballandıra ballandıra anlatıyor.
Yatağan ve Yeniköy Kemerköy termik santrallarının kömür ihtiyacının karşılanması için Akbelen'in tarihi çam ağaçları kesildi. Oradaki kömür yataklarının çıkarılıp bitirilmesi 4 yıl sürecek. Sonra üstünü kapatıp, başka bir alanı yok etmeye gidecekler. Geride diktikleri fidanların yeniden bir orman haline gelmesi yıllar alacak.
AKP'li Dönmez'in dünyasında yok edilen ormanlık alanda yaşayan türlerin yok oluşu, ekosistemin bozuluşu, oksijen kaynaklarının yok edilişi aynı anda iklim krizi gibi hayati konular yok; ormanlar doğanın en önemli karşı koyma mekanizmasıyken, iklim krizinin akıbetinin belirlendiği bu en kritik yıllarda, kömür endüstrisi için yok edilebilirler.
TBMM kürsüsünden duyulan bu aşırı sağcı kapitalist nutuklar, iklim krizine karşı mücadelenin büyütülmesinin; köylülerin, işçilerin, aktivistlerin kol kola girerek bu gidişatı tersine çevirecek kitlesel bir sosyal hareketi başlatmasının acil bir iş olduğunu gösteriyor.
Volkan Akyıldırım