İkinci küresel iklim grevinin Türkiye ayağında İstanbul’da Maçka Parkı’nda bir eylem gerçekleştirildi. Marksist.org, eylemi takip ederek katılan aktivistlerle röportajlar yaptı.
Bilimsel veriler gezegeni kurtarmak için 12 yıllık vaktimiz kaldığını söylüyor. Ancak şirketlerin kâr hırsı ve onları temsil eden hükümetlerin hiçbir adım atmaması nedeniyle, iklim zirveleri işe yaramıyor.
Buna isyan eden gençler ise 2018 yazından beri okullarını kırarak siyasetçileri adım atmaya zorlayacak eylemler örgütlüyorlar.
Bugün bu bağlamda 116 ülkede ve 1524 ayrı noktada iklim için okul grevleri gerçekleştirildi.
"İklimi değil sistemi değiştir"
İstanbul’da da farklı ilköğretim okulları ve liselerden okullarını kırarak Maçka Parkı’na gelen öğrenciler ve onlara destek veren büyüklerle birlikte yüzlerce kişi “İklimi değil sistemi değiştir” demek için bir araya geldi.
Öğrencilerin ellerinde “Başka gezegen yok”, “Söz bitti sıra eylemde”, “İklim değişebiliyorsa biz neden değişemiyoruz?”, “Hangi yeşili tercih edersiniz: Para mı ağaç mı?”, “Ey büyük insanlar, iklim krizi sizin, iklim grevi bizim eserimiz”, “Nükleere inat yaşasın hayat”, “Güneş rüzgar bize yeter”, “İklimi değil sistemi değiştir”, “Gezegen B yok” ve “Büyüklere sormadan bu kararı verebiliyoruz, isyan başladı” pankartları taşıdılar.
Birçok farklı okuldan gruplar hâlinde katılım gösterilen eylemde, öğrenciler tek tek söz alarak görüşlerini dile getirdiler.
Okulunu kıran grevci öğrenciler, dünya çapındaki hareketi başlatan Greta Thunberg’e desteklerini ifade ettiler.
"Şimdi değilse ne zaman?"
Türkiye’deki iklim grevi eylemlerinin ilk çağrıcısı olan 12 yaşındaki Atlas Sarrafoğlu, eylemde okuduğu basın metninde şu ifadelere yer verdi:
“Bilim insanları 12 senemiz kaldığını söylüyordu.
11 demek için çok az zamanımız kaldı
11 sene sonra dünyanın sonu gelmeyecek. Ama burada konuşmamızın çok bir anlamı kalmayacak. 11 sene sonra bu kriz durdurulamayacak.
Herkes başının çaresine bakacak. Fakat herkesin başının çaresine bakması, işleri yoluna koymayacak.
O yüzden zamanımız az. Şimdi iklim adaleti istiyoruz!
İlk grevde Türkiye’nin neden Paris İklim Antlaşması’nı imzalamadığını sordum. Kimse cevap veremedi.
Bir daha da sormam!
Diğer ülkeler iklim krizi için acil durum ilan ediyor fakat daha biz çocuklara bu sorunun cevabını veremiyorsunuz.
Ama buna “adaletsizlik” deniyor!
Bizden öncekiler yüzünden geleceğimizin tehlike altında olmasına “adaletsizlik” denir.
Sellerden en çok etkilenenlerin çocuk ve kadın olmasına “adaletsizlik” denir.
Zengin ülkelerin petrol ve kömür yaktığı için fakir ülkelerin acı çekmesine “adaletsizlik” denir.
İnsanların yaptığı şeylerden dolayı diğer türlerin etkilenmesine “adaletsizlik” denir.
Biz bu adaletsizliğin bitmesini istiyoruz.
Sesimizi duymanızı istiyoruz.
Çünkü biz her durumda burada olacağız.
Biz değilsek kim?
Şimdi değilse ne zaman?”
Eyleme, Pazar günü saat 18:00’de Moda sahil-2’de bir ritim atölyesi düzenleyecek olan Antikapitalistler aktivistleri de katılarak destek verdi. (Ritim atölyesinin detayları için tıklayın)
Yaygın iklim grevleri
15 Mart 2019’daki ilk iklim grevine dünya çapında 1.4 milyon çocuk katılmıştı.
Bugün katılımın daha da yüksek olması bekleniyor. Fridays for Future’un (İklim İçin Okul Grevi) açıkladığı verilere göre, 24 Mayıs iklim grevine en fazla şehir ve kasabayla katılan ülkeler Almanya (215), ABD (159), Birleşik Krallık (141) ve İsveç (116).
Ayrıca, 20-27 Eylül arasında, BM zirvesini etkilemek için büyükleri de kapsayan bir haftalık uluslararası grev ilan edilecek.
İstanbul’un yanı sıra bugün Adıyaman, Ankara, Antalya, Ayvalık, Bodrum, Çıralı, Dalyan, İzmir, İstanbul, Malatya ve Samsun’da öğrenciler ve aktivistler, iklim krizinin aciliyetine dikkat çekmek için eylem yapıyorlar.
12 yaşındaki iklim aktivisti Atlas Sarrafoğlu, Marksist.org'a konuştu: "İklim adaleti istiyoruz ve şimdi istiyoruz"
Gençler, Maçka Parkı'nda iklimi değil sistemi değiştirme talepleriyle yürüyorlar:
İklim Grevi'ne katılan öğrenciler, mücadelelerini Marksist.org'a anlattılar:
İklim için okul grevine katılan gençlerin ellerinde taşıdıkları dövizlere yazdıkları sloganları Atlas Sarrafoğlu okuyor:
Ne istiyoruz? İklim adaleti! Ne zaman istiyoruz? Şimdi!
Taner Akçam, yeni kitabında Ermenilerin dininin zorla değiştirilmesi ve asimilasyon süreçlerini inceliyor. Kitapta Talat Paşa’nın ihtida edenlerin tehcirden muaf tutulması emrini daha sonra nasıl geri çektiği de anlatılıyor.