Charlie Hebdo: Eşitlik mi ırkçılık mı?

Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo geçtiğimiz haftalarda “Göçmenler” başlıklı karikatürde Aylan Kurdi’nin kıyıya vuran cesedinin bir balon içinde göründüğü ve yanında “Küçük Aylan büyüdüğünde ne olurdu?” diye sorulduğu bir karikatür yayınladı.

Bu sorunun altında da koşarak kaçan bir kadını, elleri açık hâlde kovalayan iki erkek görülüyor. Karikatürün altında da Fransızca’da arkadan elle tacizde bulunanlar için kullanılan ‘Tripoteur’ kelimesi kullanılarak “Almanya’da tacizci” olabileceği ifade ediliyor.

Charlie Hebdo’nun bu karikatürü, Almanya’nın Köln kentindeki yılbaşı kutlamalarında 100’e yakın kadının göçmenlerden oluştuğu belirtilen gruplar tarafından toplu tacize uğramasının ardından geldi.

Sondan başlayalım; yukarıdaki sorunun cevabı şu: Char-lie Hebdo’nun yukarıda tasvir edilen bu karikatürü ırkçılıktır.

Şu anda hayatta olmayan bir çocuğu böylesine aşağılayıcı ve kışkırtıcı bir şekilde resmetmiş olmasının Aylan bebeğin babası dahil olmak üzere milyonlarca insan açısından ne kadar kırıcı, incitici olduğu değildir tek mesele.

Düşünce ve ifade özgürlüğünün mutlaklığı hiç değildir. Çünkü düşünce ve ifade özgürlüğü sınırsız bir özgürlük değildir.

Mesele karikatürün komik olmaması da değildir.

Bu karikatür ırkçıdır çünkü artık hayatta olmayan Aylan bebeğin şahsında bütün göçmenlerin, Arapların, müslümanların tacizci olduklarını ima eder. Hangi amaçla, niyetle yapılmış olursa olsun ima ettiği şey bütün bir etnisiteyi, dini, insan grubunu kapsar. Üstelik derginin bunu Aylan bebeği kullanarak yapması daha da manidardır, çünkü böylelikle dergi belirli bir kişinin değil, bütün göçmenlerin, müslümanların tacizci olma potansiyeline sahip olduğunu söyler.

Bunun adı tek kelimeyle ırkçılıktır. Irkçılık ifade özgürlüğü değildir.

Mülteciler hakkında yaratılan sterotipleri mi eleştirmek amacınız? O zaman bu sterotipleri yaratanları eleştirin.Ama daha da önemlisi; Charlie Hebdo ve savunucuları eğer bu kadar radikal eleştiriler getirmeye çok meraklılarsa oklarını, kendi devletlerinin Aylan bebeğin ve daha nicelerinin ölümüne neden olan savaş politikalarına yöneltmelidir. Mesela acaba Fransa’nın Suriye’ye attığı bombalar kaç çocuğun cesedinin Aylan bebek gibi sahile vurmasına yol açmıştır? Kaç çocuk Fransa’da dini inancı, derisinin rengi nedeniyle aşağılanmıştır, camisi yakılmıştır, giydiği kıyafet nedeniyle aşağılanmıştır?

Bu soruların cevabı da komik değil ama en azından Charlie Hebdo’ya çok sevdiği radikalliği kazandırabilir belki. Çünkü şu hâliyle komik olmadıkları gibi radikal de değiller, sadece ırkçılar.

Arife Köse

[email protected]

(Sosyalist İşçi)

Charlie Hebdo: Küçük Aylan büyüdüğünde ne olurdu?

Aylan ve Miray bebekler savaşın ve ırkçılığın kurbanları

Alman sosyalistler: “Cinsiyetçilik ithal bir eşya değildir”

son yazıları

Hawaii’den sonra nükleer savaş tehdidini yeniden düşünmek
Arşivcilik suç değildir!
Kapitalizmde kim ne yiyebilir?

ilginizi çekebilir

barisin-turkusunu-soyleme-zamani-iii
Bahçeli ve demokrasi
Day Of Action Protests Across The Country
ABD’de oligarşi iktidarına karşı direniş yükseliyor
WhatsApp Görsel 2025-03-29 saat 15.01
Irkçıların cüreti nereden geliyor?