Gençlik ve Spor Bakanlığına bağlı Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) İstanbul Cevizlibağ Kız Öğrenci Yurdu’nda kalan öğrenciler, yaz döneminin bitmesinin ardından yurtlarına döndüklerinde karşılaştıkları mahremiyet haklarını ihlal eden manzarayı, seslerini fotoğraf ve videolarla duyurabilmek için sosyal medyada paylaştılar.
Yaz dönemi boyunca yurdun tadilat işlerinde çalışan kişilerin, öğrencilerin kilitli dolaplarını kırdığı; dolaplara kirli kıyafetlerini, boş bira şişelerini, kullanılmış tıraş bıçaklarını ve sigara izmaritlerini bıraktığı; öğrencilerin eşyalarını karıştırdığı ve bazı eşyalarını çaldığı; iç çamaşırlarını ortalığa saçtığı veya çöpe attığı; bazı iç çamaşırlarına kalp çizdiği ve odalara prezervatif bıraktığı görüntüler öğrenciler tarafından sosyal medyada duyuruldu. Ayrıca telefon numaralarına ulaşılan bazı öğrencilerin taciz ve tehdit edildiği belirtildi. Örneğin, bir sonraki yıl aynı yurtta kalmaya devam edecek olan bir öğrencinin, eşyalarının atılmaması için “yurt ablalarına” telefon numarasıyla birlikte bıraktığı not üzerinden, tadilatta çalışan kişiler tarafından taciz edildiği mesajlaşma görüntüleri paylaşıldı.
18 Eylül akşamı öğrenciler, Cevizlibağ Kız Öğrenci Yurdu önünde eylem yaparak yetkililerin ve tadilatta çalışan işçilerin neden denetlenmediğinin ve gerekli güvenlik önlemlerinin neden alınmadığının soruşturma konusu yapılmasını talep etti.
Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın sosyal medya hesaplarından yapılan açıklamaya göre, Merkezefendi ve Atatürk Öğrenci Yurtlarında görevli iki yurt müdürü ile bir müdür yardımcısı görevden alındı. Ayrıca İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından dört şüphelinin gözaltına alındığı bildirildi.
Buna rağmen, yurtta tadilatın hâlâ devam ettiğini belirten öğrenciler, tedirgin olduklarını ve kendilerini güvende hissetmediklerini söylüyor. Ayrıca yaşadıkları taciz ve hırsızlık karşısında yurt yetkililerinden “eşyalarınızı bırakmasaydınız” ya da “Oranız buranız açık giyinmeyin” gibi cevaplar aldıklarını, bu tavırla tacizin ve hırsızlığın sorumlusuymuş gibi gösterildiklerini ifade ediyorlar.
KYK yurtlarının genelinde öğrencilerin sık sık dile getirdiği birçok sorun bulunuyor. Yemekhanelerde hijyen eksikliği, yemek porsiyonlarının yetersiz olması, yemeklerden kurt, böcek ya da yabancı maddelerin çıkması, odaların çok kalabalık olması, odaların ve ortak kullanım alanı olan tuvalet ve duşların bu sebeple hijyenden yoksun hale gelmesi, sıcak su veya ısınma gibi altyapı sorunları, barınamayan öğrenciler açısından KYK yurtlarının yetersizliği, bina yönetmeliği, deprem ya da asansör güvenliğinin eksikliği ve bu konularda öğrencilere şeffaf bir şekilde bilgilendirme yapılmaması, özellikle kadın öğrencilerin özgürlüklerinin kısıtlanması, izin süreleri ya da misafir kabulü gibi konularda öğrencilere nefes aldırmayan katı kuralların olması, şikayetlerini dile getirmelerine rağmen yurt yönetimi tarafından ciddiye alınmamaları, çözüm üretmekten kaçınılması ve öğrencilere gereken saygının gösterilmemesi yurtlarda kalan öğrencilerin yaşadıkları sorunlardan bazıları.
Kurumların, sırf prestijlerini ve isimlerini korumak adına mobbing, taciz, tehdit ya da istismar gibi olayların üstünü kapatmaya çalışmasını kabul etmiyoruz. Bu olayda olduğu gibi kadın öğrencilerin, yaşadıkları taciz ve tehdidin sorumlusuymuş gibi bir tavırla suçlanmalarını da kabul etmiyoruz.
Her kurum, bünyesinde gerçekleşen suçları şeffaf bir şekilde kamuoyuyla paylaşmak ve sorumluların cezalandırılması için gerekli işlemleri başlatmakla yükümlüdür. Bir kurum, ancak bu şekilde güvenilir hale gelir.
Öğrencilerin yanındayız. Bu süreçte oluşan güvenlik açığına sebep olan yetkililerin, yaşanan hırsızlık ve taciz olayında parmağı olan herkesin ve öğrencileri suçlayan tüm görevlilerin titizlikle araştırılarak tespit edilmesini ve cezalandırılmasını istiyoruz. Öğrenciler için barınma sorununun ortadan kaldırıldığı, daha özgür ve insanca koşulların sağlandığı, temel ihtiyaçların öğrencilerin ihtiyaçlarına yakışır şekilde karşılandığı yurtlar istiyoruz.
Öğrencilerin yalnız kalmadığı ve seslerini duyurabildiği, taleplerinin karşılanacağı daha kolektif bir dayanışma için yan yanayız. Güvenli barınma hakkı, hijyenik yaşam koşulları, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim, kadın öğrencilerin özgürlüklerini kısıtlamayan bir yurt düzeni taleplerimizdir. Bu talepler yalnızca öğrencilerin değil, toplumun tüm kesimlerinin sahiplenmesi gereken haklardır.