‘Biz bitti demeden bu dava bitmez!’

Hrant Dink Cinayeti Davası’nda nereye gelindi?

Hrant Dink 19 Ocak 2007’de, güpegündüz, çıkarttığı gazetenin binası önünde vuruldu. O gün bugündür Hrant Dink’i öldürenlerin ve bu cinayeti organize eden, işleneceğini görmezden gelenlerin yargılanması için bir mücadele veriliyor.

Şimdi, ikinci dönem dava sürecinin içindeyiz ve bu sürecin de sonlarına geldik.

Agos gazetesinde Yetvart Danzikyan ve Bülent Aydın’ın yaptığı haberde, “Son olarak 9 Temmuz’da yapılan oturumda mahkeme Hrant Dink ile 2004 yılında İstanbul Valiliği’nde görüşen iki MİT mensubu ile dönemin MİT Bölge Başkanı’nın tanık olarak dinlenmesine gerek görmemiştir” deniliyor.

14. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Ahmet Köksoy’un tanıklığına dair MİT’ten mahkemeye herhangi bir yanıt gelmediği ortaya çıktı. Dink Ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, 2004’de Hrant Dink ile İstanbul Valiliği’nde görüşen MİT mensuplarının dinlenmesine gerek olmadığı şeklindeki, geçen duruşmada alınan kararın geri alınması ve bu şahısların dinlenilmesi talebini tekrarladı.

Aradan sonra oturumu açan mahkeme heyetinin başkanı Akın Gürlek “Tüm kararlar oy birliğiyle alındı” diyerek sözlerine başladı. Mahkeme heyeti MİT mensubu Ahmet Köksoy’un dinlenmesi kararından da geri dönülmesine, müdahil tarafın tüm taleplerinin de reddine karar verdi.

Agos gazetesi, Hrant Dink’in ailesinin avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu’na davanın gelişimini sordu. Bakırcıoğlu’nun verdiği yanıtlar şöyle:

“Yargılamayı sonlandırma kararı vermişler.”

“İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 16 Eylül 2020 tarihli duruşmasında, müdahil avukatlar olarak, 24 Şubat 2004 tarihinde İstanbul Valiliği’nde Hrant Dink ile görüşülmesini karara bağlayan MİT görevlisi ile görüşmeye bizzat katılan 2 MİT görevlisinin bu görüşme ve bu görüşme sonrası yaşananlar konusunda ‘tanık’ sıfatı ile bilgilerine başvurulmasını talep ettik. İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi esasında 14 Mart 2019 tarihinde bu kişilerin tanık olarak dinlenmelerine yönelik karar oluşturmuş fakat 7 Temmuz 2020 tarihli duruşmada bu kişilerin bilgilerine başvurulmasına dair kararından vazgeçmişti. Mahkeme, bu kişilerin dinlenmesine yönelik karar oluşturmadı. Mahkeme, cinayetin işlendiği tarihte MİT İstanbul Bölge Başkanı olan kişinin tanık sıfatı ile bilgisine başvurulmasına yönelik karar oluşturmuş, bu amaçla MİT Müsteşarlığından ‘izin’ talep etmiş, MİT Müsteşarlığı bu yazıya yanıt vermemişti. Mahkeme, son duruşmada, bu kişinin tanık olarak dinlenmesine yönelik kararından da rücu etti.

Sabiha Gökçen’in Ermeni yetimlerinden biri olduğuna yönelik habere dair Genelkurmay Başkanlığı 22 Şubat 2004 tarihinde Hrant Dink’e yönelik ağır ifadeler içeren bir basın açıklaması yayımlamıştı. Hrant Dink ile görüşmeye katılan MİT görevlisi, 24 Şubat 2004 tarihinde İstanbul Valiliği’nde Hrant Dink ile gerçekleşen görüşmenin Genelkurmay Başkanlığı’nın isteği ile gerçekleştiğini beyan etmişti. Bu duruşmada Genelkurmay Başkanlığı’na yazı yazılarak, basın açıklamasının neden ve nasıl karara bağlandığının, basın açıklaması ve Hrant Dink ile görüşme yapılması ile ne amaçlandığının sorulmasını talep ettik. Bu talebimiz de reddedildi.

Bu taleplerimizi reddeden 14.Ağır Ceza Mahkemesi dava dosyasını Cumhuriyet Savcısına tevdi ederek dava hakkında esas hakkında mütalaasını sunması için süre verdi. Mahkeme, bu kararı ile delil toplamayacağını ve yargılamayı sonlandırmaya karar vermiş olduğunu ortaya koydu.”

(Sosyalist İşçi)

ilginizi çekebilir

15ler
Kemalizm ve sol arasındaki uçurum
sarachanede-ucuncu-bulusma-ozgur-ozel-buraya-miting-yapmaya-degil-sonuc-almaya-geliyoruz-66kb (1)
19-29 Mart: Türkiye’yi sarsan 10 gün
WhatsApp Görsel 2025-06-14 saat 23.38
Hepimiz İranlı Filistinliyiz! İsrail’in İran savaşını durduralım!