Bir fotoğrafın arkasına gizlenen barış düşmanları

Kürtler Erdoğan’la mücadele ederken de karşısınız, müzakere ederken de. Üstelik DEM Partililer tutarlı demokratlar olarak aynı zamanda CHP’ye yönelik baskının da net bir şekilde karşısındayken.

DEM Partililerin meclis resepsiyonunda Erdoğan’la aynı fotoğraf karesinde yer alması ulusalcılar ve savaşın ne olduğu, nasıl barış yapılabileceği, barışın kimler arasında inşa edilebileceği, sıkılı yumruklarla çözüm masasının kurulamayacağı gibi konularda hiçbir fikri olmayan şımarık muhalifler açısından sorun yaratmış görünüyor. 

Haklarında onlarca fezleke ve hapis cezası isteği olan Saruhan Oluç yoldaşımız, Sezai Temelli, Meral Danış Beştaş, Tuncer Bakırhan küçümsenmeye çalışılıyor. 

Neredeyse davaya ihanetle suçlayanından ‘şimdi bunun zamanı mıydı’ diyenine kadar çok sayıda akıl veren şımarık muhalif  Kürt siyasilerle dalga geçiyor.  

Bu durduk yere kopartılan bir yaygara değil. Bir taşla birden çok hedefi vurma hırsının ürünü.

Bir yandan Erdoğan’a karşı biriken kızgınlık ulusalcı bir nobranlıkla DEM Parti liderliğine yönetiliyor. İktidar uygulamalarına yönelik tepkinin arkasına sığınıp Kürtlere ve çözüm sürecine öfke kusuluyor. Haklılığını 19 Mart sonrası CHP’ye yönelik baskıya yaslamaya çalışan çözüm, barış ve Kürt düşmanı yeni moda bir “bas geçcilik” olarak görülmeli bu son linç kampanyası. 

Bu yüzden, bu yaygaraya tek bir saniye bile taviz verilemez. Hayko Bağdat gibi arkadaşlarımız bu yaygaraya prim vermemelidir. Özgür Özel yine en aklı başında tutumu aldı ve linç kampanyasına son verilmesi çağrısında bulundu. 

Çözüm sürecinin devlet açısından en kilit ismi Cumhurbaşkanı Erdoğan, ne yapacaktı Dem Partişi yoldaşlarımız? “Hıh” deyip konuşmayacaklar mıydı? Cumhurbaşkanıyla el sıkışmayacaklar mıydı? Resepsiyonda arkalarına mı döneceklerdi Erdoğan’a? 

Neden? İmamoğlu ve onlarca CHP’li hapiste diye mi? Sizin Demirtaş, Yüksekdağ ve binlerce Kürt vekil, belediye başkanı ve siyasi hapisteyken Erdoğan’la normalleşme hakkınız oluyor. Ama sayısız partisi kapatılmış Kürtler, bazı CHP’liler hapisteyken üstelik tarihsel Kürt meselesinin hallolması için mecliste Erdoğan’la görüşemiyor. Üstelik Kürt vekiller, CHP’lilerin sağcı ve teslimiyetçi “anayasaya aykırı ama evet” yaklaşımının da verdiği destekle dokunulmazlıklarını kaybetmişken!

Kürtler Erdoğan’la mücadele ederken de karşısınız, müzakere ederken de. Üstelik DEM Partililer tutarlı demokratlar olarak aynı zamanda CHP’ye yönelik baskının da net bir şekilde karşısındayken.

Bir fotoğraftaki anı seçmek ve bu an üzerinden kampanya yapmak Goebellsvari bir propaganda yöntemidir. 

Bu propaganda yöntemini tercih edenleri çok yanından tanıyoruz. Ulusalcı muhalefetin hedefinde 2012-13 yıllarında yine çözüm süreciyle alakalı bir toplantıda Erdoğan’la el sıkışan Roni yoldaşımız da vardı. Şimdi Erdoğan’la el sıkıştıkları için kakafoniye boğulan DEM Partili arkadaşlarımız, o vakit hem de Roni el sıkıştıktan sonra o toplantıda Kürt meselesine dair en net ve en sert konuşmayı yapmış olmasına rağmen arkadaşımızı yalnız bırakmışlardı. Ama biz DEM Partili partili arkadaşlarımızı yalnız bırakamayız. Bu, barış çözüm ve diyalog sürecini yalnız bırakmak olur.

Ulusalcıların ve şımarık muhaliflerin anlamadığı şu: Hem barış süreci için hem de adaletsizliklere karşı aynı anda mücadele edilebilir. Hem Demirtaş ve Yüksekdağ’ın hem İmamoğlu’nun özgürlüğü aynı anda savunulabilir. Bir fotoğraf karesinde fırtınalar kopartanlara kulak asmamak gerek. Barış tüm ezilenler için ekmek gibidir su gibidir.

son yazıları

Barışa evet, kayyım politikasına hayır
CHP’ye kayyım tartışmaları: Anayasaya aykırı, hayır!
Umut barış mücadelesinde

ilginizi çekebilir

Protest in the streets of Al-Hoceima
Fas’ta gençlik isyanı: Özgürlük, onur, adalet! 
manifestazione-sciopero-generale
İtalya’da milyonluk genel grev: ‘Soykırıma dur de, özgür Filistin!’
fek1
Üç şehirde protestolar: 'Sumud umudumuz, filo onurumuz'