AYM sınıfta kaldı, yeni bir yasa için mücadele zamanı

Ankara’da AYM katliam yasasını görüşürken yüzlerce insan binanın karşısındaki parkta sesimizi yükseltmeye çalışıyorduk. 9 aydır sokakta yaşayan hayvanların özgürlüğünü savunan ve AKP-MHP eliyle çıkartılıp Mansur Yavaş gibi CHP’lilerin de desteğiyle uygulanan ve esas olarak hayvanları öldürmeyi amaçlayan katliam yasasının AYM tarafından nihayet görüşüleceğini duyduğumuzda, umutlanmıştık.

Umut etme hakkımızı kullanmıştık demek daha doğru olur.

AYM iptal etse bile AYM’nin aldığı ama iktidar cenahınca uygulaması engellenen kararları düşünmemiştik.

Önemli olan, AYM’nin bu yasayı iptal etmesiydi.

Hakimlerin tercihi

Hakimlerin toplantı yaptığı binanın önünde sabahın erken saatlerinde Yaşatacağız Platformu ve Hayvan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi (HYÖ) bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklaması, mücadeleye çağrı yapıyordu.

Fakat 7 Mayıs, gerçekten de hareketin ivmesinin, sokakta yaşayan hayvanlar için mücadele eden aktivistlerin yorulduğu, kısmen geri çekildiği bir döneme denk geldi.

Bu kadar kanlı sonuçları olan bir yasanın 9 aydır görüşülmemesinin ve yasa AYM tarafından unutulmuş görünürken, iktidar belediyeleri ve bir dizi CHP’li belediye tarafından köpeklerin sokaklardan toplanıp ölüm kampından beter barınaklara kapatılması moralleri bozan bir olguydu. Moralleri bozan bir diğer olgu ise, bir önceki, hayvanları yaşatmayı hedefleyen, “Kısırlaştır-aşılat-yerinde yaşat” prensibini öngörüsüne yasayı hemen hiçbir belediye uygulamazken, kanlı yasaya tüm belediyeler iştahla atladılar. Yaşatma yasasını uygulamadılar, öldürme yasasını ise şevkle uyguladılar.

Öldürmeyi seçtiler.

Gebze, bu tercihin en dramatik örneklerinden birisi.

Öldürme tercihinin bir dizi barınakta, sokakta şiddet gösterileri eşliğinde hayata geçirilmesi de aktivistlerin moralini bozdu. Bu aktivistler arasında sağcı ve şımarık olanlar, toplamda birkaç kez barınaklara gitmelerine rağmen, yasayı iptal ettirmek için mücadele edenleri barınakların önünü boş bırakmakla suçlayarak yasa karşı mücadele ve platformların zayıflatılması için çabaladılar.

Gücümüzün tek tek tüm barınaklardaki katliamları durdurmaya yetmeyeceği fakat AYM’ye yasayı iptal ettirecek bir yığın hareketi inşa etmeyi başarabileceğimiz yönündeki aktivistlerin büyük çoğunluğunun isteklerine uygun olan perspektifin çok daha etkin bir şekilde yaygınlaşmasını sağlayamadık. Her ne kadar Yaşatacağız Platformu 85 bin imza toplasa da yasa çıktığı günden itibaren tüm emek örgütleri ve tüm inisiyatifler ile solun geniş kesimleri yasayı püskürtmenin özgürlük mücadelesi veren tüm toplumsal kesimlerin lehine olacağını kavrayamadılar.

Sesi olmayanın sesi olmazsan, senin de sesini kısarlar!

Daha yığınsal daha kararlı

AYM önünde bu nedenlerle arzu ettiğimiz yığınsallıkta bir eylem olmadı. Aşırı kalabalık olmayan ama kararlı olan aktivistler ise AYM’nin yasanın iptal başvurusunu reddettiği haberiyle kelimenin tam anlamıyla moral yıkım yaşadılar. Hemen aynı akşamında eylemler koyuldu. Ankara’da HYÖ ve Yaşatacağız aktivistleri, başka aktivistlerle buluşarak, mücadeleye devam etmenin önemine vurgu yaptı. Otobüslerle İstanbul’a dönen Yaşatacağız Platformu aktivistleri de “mücadeleye devam” dediler. Bu satırlar yazılırken 8 Mayıs akşamına İstanbul’da Yaşatacağız Platformu tarafından eylem çağrısı yapılmıştı bile.

“Vermiyoruz” hareketi, hemen şimdi

Bu nedenle hareketin aktivistlerinin önünde şimdi çok esaslı bir görev var. Öncelikle, hayvanları koruma mücadelesi, esas şimdi başlıyor. Belediyeler AYM kararından sonra çok daha sert bir şekilde sokakta yaşayan hayvanlara yönelik saldırıya geçecektir. Bunu engellemenin yolu ise her şeyden önce aktivistlerin moralinin yükselmesini sağlamaktır. Sokakta yaşayan hayvanların aşırı sağcı katliam saldırganlığına karşı, asıl şimdi yardıma ihtiyacı var. Bunu yapacak olanların, ağlaşmaya son verip örgütlenmesi gerekiyor. Hepimiz çok üzgünüz ama şimdi üzülme zamanı değil. Sokakta yaşayan hayvanları toplamaya gelenlere karşı, “Susmuyoruz-korkmuyoruz-dostlarımızı vermiyoruz!” demenin zamanı. Yaklaşık bir yıldır sürdürülen mücadelenin boşa gittiğini düşünmeye gerek yok. Halkın ezici çoğunluğuna rağmen çıkan bir yasa ve halkın ezici çoğunluğunu harekete geçirecek yeni bir mücadele hattını örmenin şimdi tam zamanı. Şimdi, örgütlenebildiğimiz her yerde toplanmaya gelen köpeklere sarılma vakti. Kitlesel bir şekilde, mahallelerin desteğini alarak sarılma vakti. Güçlü bir sesle, mahalle mahalle, “Vermiyoruz!” deme vakti.

Bunun için morallerin yüksek olması ve daha yaygın örgütlenme ağlarının inşa edilmesi gerekiyor.

Her hareketin temel talebi yapmak

Yapılacak ikinci iş ise genel mücadelenin merkezi bir parçası haline getirilmesi gereken bir hayvan özgürleşmesi direnişine dönüşmesi lazım hareketimizin. Beyazıt’ta toplanan on binlerce insanın, otoriter dalgaya karşı çıkan işçilerin ve diğer tüm direniş platformlarının, hayvan özgürlüğü mücadelesinin taleplerinin en başına yazması için çabaları yoğunlaştırmak lazım.

Yeni bir yasa için direniş

Üçüncü adım ise bir azınlık iktidarına dönüşen AKP-MHP blokunun hem aşağıdan mücadeleyle hem de erken ya da vaktinde seçimlerle yolcularken, yepyeni bir yasayı inşa etmektir. İktidar bloğunun kendi getirdiği sonra kendisinin değiştirdiği, yasanın ilk halini kat be kat aşan, hayvan özgürlüğünü her düzeyde garantileyen bir yasa talebiyle, sokaktan meclise meclisten sokağa eylem ve mücadele hatlarını bağlamak lazım.

Sonuncusu, AYM önünde avukat arkadaşlarımız AİHM sürecinin başlatılabileceğini söylüyorlardı. Hukuki her fırsatı sonuna kadar zorlamalıyız.

Aynı zamanda katliam yasasını bile aşan katliam yönetmeliğine karşı mücadelemizi hem sokakta hem hukuki alanda vermeliyiz.

Son olarak, mevcut yasanın bile uygulanmadığı barınaklar hayvanlar için tam bir zulüm ve vahşet merkezine dönüşüyor. Her hafta bir barınağı ziyaret edip, her şehirde toplanan hayvanların unutulmadığını ve katledilmelerine, delirtilmelerine izin vermeyeceğimizi göstermeliyiz.

Şimdi sokakta yaşayan hayvanlar için silkelenme ve ayağa kalkma zamandır!

Şenol Karakaş

son yazıları

Muhalif maskeli sosyal şovenistler yine Kürtlere karşı
Çözüm sürecinde ısrar edelim
Paris komünarları: Kapitalizmin mezar kazıcıları

ilginizi çekebilir

WhatsApp Görsel 2025-05-07 saat 17.31
DSİP: “Hayvanları koruyanlar için bu mücadele bitmedi”
sırrı
Ülkenin ilacı Sırrı güle güle
nsdADFNNAFN
Hayvan hakları savunucuları: “7 Mayıs'ta AYM önündeyiz”