Tunus’un Sidi Bou Said limanında 8 Eylül gecesi yapılan saldırı, yalnızca bir gemiye değil, küresel intifadaya yönelikti. Gazze’ye insani yardım ulaştırmayı amaçlayan Global Sumud Filosu’nun ana gemisi Family, bir drone tarafından vuruldu ve alevler içinde kaldı. Mürettebat ve yolcular sağ kurtuldu, aralarında genç aktivist Greta Thunberg de vardı.
Tunus hükümeti, saldırıyı reddedip teknik arıza ihtimali üzerinde durdu. Ancak bu açıklama, gözle görülen gerçekliği ve gemide kaydedilen görüntüleri inkâr etmekten öteye gitmiyor. Görüntülere bakıldığında parlak bir cisim insani yardım gemisini vuruyor.
Gazze: Dünyanın en büyük açık hava hapishanesi
2007’den bu yana İsrail’in kara, hava ve denizden uyguladığı abluka, Gazze’yi adeta nefessiz bıraktı. İnsanın en temel ihtiyaçları olan gıda, ilaç, yakıt dahi giriş çıkışlarda engelleniyor.
- BM verilerine göre Gazze halkının %80’i insani yardıma bağımlı.
- Çocukların yarısından fazlası kronik yetersiz beslenme yaşıyor.
- Dünya Gıda Programı, açlık seviyesini “kıtlık eşiğinde” olarak tanımlıyor.
Kısacası Gazze’de yaşanan milyonlarca insanın topluca cezalandırılmasıdır. Bu, emperyalizmin ve sömürgeciliğin aleni yüzüdür.
“Sumud”: Direnişin ve dayanışmanın adı
Sumud, yani sebat, direniş, kök salma. Barselona’dan yola çıkan bu filo, sosyalistlerin, çevrecilerin, insan hakları savunucularının, farklı kıtalardan işçi ve emekçilerin birleşik dayanışmasının simgesi oldu. Onların hedefi yalnızca Gazze’ye un, ilaç ya da battaniye taşımak değil; İsrail ablukasının gayrimeşruluğunu ve Filistin halkının yalnız olmadığını dünyaya haykırmak.
Greta Thunberg’in bu filoda yer alması, sembolik bir anlam taşıyor: İklim adaleti ile Filistin’in özgürlük mücadelesi arasında köprü kurmak. Çünkü ekolojik yıkım da, askeri kuşatma da aynı sistemin, yani kapitalizmin ürünüdür.
Küresel sessizlik ve çifte standart
Avrupa Birliği’nin açıklaması, her zamanki gibi soğuk ve bürokratikti: Yardımların “resmi kanallardan” gitmesi gerektiği söylendi. Oysa resmi kanallar, ablukayı uygulayanlarla işbirliği içinde.
Birleşmiş Milletler’den gelen çağrılar ise etkisiz. Dünya basını saldırıyı manşetlere taşısa da, çoğu yayın “iddia edilen saldırı” diyerek gerçeği flu bırakıyor.
Dayanışmayı susturamazlar
Sumud Filosu’nun uğradığı saldırı, aslında bir korkunun itirafıdır. Gazze’ye ulaşmaya çalışan birkaç gemiden, birkaç yüz gönüllüden neden bu kadar korkuyorlar? Çünkü o gemiler yalnızca yardım değil, aynı zamanda hakikat taşıyor. O hakikat şudur: Filistin direnişi meşrudur ve dünya halklarının dayanışması durdurulamaz.
Filo temsilcilerinin dediği gibi: “Gazze’nin denizden nefes alması engellenemez.”
Bugün Sumud Filosu’na atılan her bomba, aslında insanlığın vicdanına atılıyor. Ama tarih bize gösteriyor ki, zulümle direniş karşı karşıya geldiğinde, er ya da geç kazanan halkların dayanışması olur.