Açıklama şöyle;
Suriye kıyısındaki ve ülke içindeki Alevi halkımıza -Lazkiye, Tartus, Humus, Hama’da- ve tüm mazlum halkımıza, zulme ve despotizme karşı çıkan her özgür insana:
Son şiddet dalgasından bu yana, baskı ve mezhepçiliğin tehlikeli bir tırmanışına tanık oluyoruz: öldürmeler, kaçırmalar, korkutmalar, keyfî tutuklamalar ve masum vatandaşlara yönelik sistematik ihlaller… Tüm bunlar, “güvenlik” sloganları atan bir otoritenin gözü önünde ve onun işbirliğiyle gerçekleşirken, insanlar çeşitli mezhepçi ve kriminal çetelerin, hatta bizzat rejimin milislerinin yarattığı kaos ve şiddetin insafına terk ediliyor.
Grev hakkı, barışçıl protesto ve halk öfkesini ifade etme hakkı kimsenin lütfu değildir; halkın asli hakkı, ahlaki ve siyasi bir görevdir. Grevler, yönetimin ve onun çetelerinin barbarlığına karşı barışçıl bir direniş aracıdır ve zorla dayatılan sahte meşruiyet mantığına meydan okur.
Bu nedenle, derhal şunları talep ediyoruz:
- Kıyı bölgesinde ve Suriye içindeki Alevi halkımızla sahada, siyasette ve medyada dayanışma ve sistematik çarpıtma girişimlerinin tümüne karşı durma.
- Hakları savunmanın, halkı örgütlemenin, vatandaşları korumanın ve hizmetleri, adaleti ve güvenliği geri kazanmanın gerçek bir kitlesel aracı olarak barışçıl protestoları ve halk grevlerini teşvik etme.
- Halk birliği: Mezhepçi, etnik ve bölgesel ayrımları aşarak despotizme karşı durmadıkça ne güvenlik mümkündür, ne de onur.
- Belgeleme ve hesap sorma: Tanıklıkları kaydetmek, ihlalleri izlemek ve kanıtları insan hakları örgütlerine ve sendikal kurumlara ileterek öldürme ve kaçırma suçlarından sorumlu olanları ifşa etmek ve yargılatmak.
İktidarın ve yandaşlarının kitleleri daha sert baskıyı meşrulaştırmak için kullanılacak kanlı çatışmalara sürükleme girişimlerine karşı uyarıyoruz. Gerçek gücümüz örgütlenmede, barışçıl halk protestolarında ve göstericileri savunabilecek, mahalleleri koruyabilecek sivil koruma komiteleri oluşturmaktadır.
Halkın özgürlüğü ve onuru bir armağan değildir; kitlelerin bilinci, mücadelesi ve örgütlülüğüyle kazanılır. Bugün kıyı bölgesindeki ve Suriye içindeki Alevilerle dayanışmamız geçici ya da yalıtılmış bir olay değildir; Suriye halkının özgürleşme mücadelesinin gidişatında kritik bir aşama ve siyasi-toplumsal güçlerin güvenilirliği için bir sınavdır. Hep birlikte halkın yanında duralım -zalimlerin değil- kararlılıkla, bilinçli bir örgütlenmeyle ve tarihsel sorumlulukla.
Baskı, zorbalık ve sömürü kurbanlarına şan olsun.
Tüm servet ve iktidar halka aittir.
Suriye Devrimci Sol Akımı
26 Kasım 2025
