Sendikalar antidemokratik komisyona itiraz ediyor

Türk-İş ve Hak-İş konfederasyonları 2026 yılındaki asgari ücreti belirleyecek komisyona katılmayacaklarını duyurmuştu.

Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 15 üyeden oluşuyor. Beş üye sendikalardan olurken karşılarında beş patron temsilcisi beş bakanlık yetkilisi bulunuyor. Hükümet temsilcileri her zaman patronlardan yana. El birliğiyle milyonlarca işçinin ücretini olabilen en düşük düzeyde tutuyorlar. Komisyon ve işleyiş baştan aşağı antidemokratik. Nihayet, yıllar sonra sendikalar buna karşı çıkıyor. 

En fazla üyeye sahip sendika Türk-İş 50 yıldır pazarlık masasına oturuyordu. Geçen sene çeşitli iş kollarında çalışan işçileri doğrudan pazarlığa dahil etmişti. Sembolik olsa da önemli bir adımdı fakat istenilen sonuç yine alınamadı. Ve sendika belirlenen asgari ücrete imza atmadı.

1 Ocak 2025’ten itibaren 22 bin 100 lira olan asgari ücret hiçbir şeye yetmiyor. Bir hanede iki ya da üç asgari ücretli çalışan bulunsa da toplam geçim masraflarını çıkartamıyor. Bu yüzden milyonlarca işçinin hiçbir serveti yok, her zaman kazanan bankalara borçlu.

Pazarlıkta işçilerin gücü

Türk-İş yönetimi asgari ücreti belirleyecek komisyona katılmayacağını duyururken, işçilerin taleplerini dile getirmeye devam edeceğini söylüyor. Hak-İş’le birlikte hareket ediyor.

Üye sayısı açısından üçüncü konfederasyon olan olan DİSK, adil bir pazarlık masasının kurulmasını istiyor. Ayrıca her sene olduğu gibi somut bir talebi duyurdu: 2026’da asgari ücret en az 45 bin lira olmalı.

Daha önce masada yer alan Türk-İş herhangi bir rakam önermiyordu.

Antidemokratik pazarlık sürecinde büyük laflar havada uçuşsa da tüm sendikalar mücadeleye girişmediği, üyelerini harekete geçirmediği için sonuç her zaman patronların istediği gibi oldu.

Sendikalar, antidemokratik yapıya itiraz ederken ne kadar haklı olsa da mücadele etmeden insanca yaşayacak bir asgari ücreti gerçekleşmesini sağlayamazlar.

En önemli sorun ise sendikal örgütlemenin zayıflığı. Esas olarak kamuda ve metal sektöründe örgütlenmiş durumdalar. Diğer işkollarından çalışan işçiler ise örgütsüz çoğunluğu oluşturuyor. 

Sendikal örgütlenmeye sahip işçiler biraz daha yüksek maaşlar alabiliyor. Fakat asgari ücretliler örgütsüz olduğu için toplu sözleşme için pazarlık şansları yok.

Tek çözüm aşağıdan mücadeledir. Bunu başlatacak unsur işçilerin örgütlü kesimleridir. Asgari ücretin temel ücret olarak esas alındığı bu ülkede tüm ücretleri yükseltmenin yolu en düşük ücretin artırılmasıdır.

Volkan Akyıldırım

son yazıları

Bir mücadele alanı olarak Haydarpaşa Garı
Trump Çin’le huzursuz bir ‘barış’ sağlıyor
Casusluk davası neden temelsizdir?

ilginizi çekebilir

WhatsApp Image 2025-11-04 at 11.26
Bir mücadele alanı olarak Haydarpaşa Garı
two-ships-with-national-flags-us-china-getty-img
Trump Çin’le huzursuz bir ‘barış’ sağlıyor
ekrem-imamoglu-7-ay-sonra-ilk-kez-caglayan-da-1
Casusluk davası neden temelsizdir?