İktidarın yeni yargı paketinin taslağına göre LGBTİ+ varoluşu, görünürlüğü ve aktivizmi hapisle cezalandırılacak. Pakette bulunan “hayasızca hareketler” maddesi, toplumsal cinsiyet normlarına uygun davranmayan ya da uygun davranmadığı addedilen kişilerin de cezalandırılmasını öngörüyor.
Yargı paketinde ne tür değişiklikler öngörülüyor?
Aile On Yılı adı altında, ikili cinsiyet rejimine dayalı ailenin çözülmesini durdurmaya çalışan AKP/MHP iktidarı, son yıllarda bunu engellemek için kadın mücadelesine ve LGBTİ+ varoluşuna peş peşe saldırılar düzenliyor. Kadının korunması için mevzuatın en önemli parçası olan İstanbul Sözleşmesi’nin iptal edilmesinin ardından, LGBTİ+ varoluşu üzerindeki baskılar giderek yoğunlaşıyor.
Trans uyum süreci neredeyse imkansız hale getiriliyor
Yargı paketine göre transların uyum süreci neredeyse imkansız hale getiriliyor. Kanunda 18 olarak belirtilen “cinsiyet değiştirme” yaşı 25’e çıkartılıyor, ameliyat izni için önceden Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş olan “üreme yeteneğinden süresiz olarak mahrum kalmış olma” şartı yeniden getiriliyor, ayrıca devletin belirleyeceği araştırma hastanelerinden en az üç ayda bir dört raporun alınmasını öngörüyor. Bu, zaten “normal” işlemlerde bile randevu bulunamayan hastanelerde sonsuza dek uzayabilecek bir süreç anlamına geliyor. Ayrıca, kanunda belirtilen şartları yerine getirmeden “cinsiyet değiştirme” müdahalesinde bulunanlara ve bu müdahaleyi yapanlara da hapis cezası öngörülüyor.
“Hayasızca hareketler” öcüsü
Bu madde ile “Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı tutum ve davranışları” alenen teşvik etme, övme veya özendirmeye 1-3 yıl arası hapis cezası öngörülüyor. Aynı cinsiyetten kişiler arasında nişan veya evlenme töreni yapanlara da hapis cezası getiriliyor. Ayrıca “Alenen cinsel ilişkide bulunan veya teşhircilik yapma’” suçunun 6 aydan 1 yıla kadar olan cezası da artırılıyor.
İnterseksler için istisna iddiası
Kanun taslağında yer alan ve cinsiyet uyum süreçleriyle ilgili maddelerin “genetik ve/veya hormonal hastalıklar nedeniyle genital organlarında gelişme bozukluğu olduğu tespit edilen kişiler” için uygulanmayacağı belirtilmiştir. Ancak bu muğlak ifadenin bütün interseksleri kapsayacağı şüpheli bir durum.
Hak savunuculuğu suç sayılıyor
Ankara Gökkuşağı Aileleri Derneği YK Başkanı Atilla Dirim, konuyla ilgili olarak “LGBTİ+ görünürlüğü ve hak savunuculuğu cezalandırılıyor” dedi. AKP/MHP hükümetinin son yıllarda aileyi koruma adı altında LGBTİ+ varoluşunu kriminalize ettiğini, bunun 2025’in Aile Yılı, hatta önümüzdeki dönemin Aile On Yılı ilan edilmesiyle zirvesine ulaştığını, şimdi de bunun yasal bir zemine oturtulmaya başlandığını belirten Dirim, bundan böyle LGBTİ+ görünürlüğünün, hak savunuculuğunun, hatta dayanışma göstermenin suç sayılabileceğini belirtti:
“Transların uyum süreci zaten bir süredir mevcut kanunlara aykırı olarak zorlaştırılmıştı. Şimdi bu zorlaştırılma hali, daha da ağırlaştırılmış bir kanun taslağı olarak karşımıza çıktı. Ayrıca “hayasızca hareketler” maddesine göre artık LGBTİ+lar vardır demek bile suç sayılabilecek. Doğuştan gelen biyolojik cinsiyete ve genel ahlaka aykırı davrananların cezalandırılması öngörülüyor. Bu nasıl olacak? Bu tamamen muğlak ifadeye göre sakal bıyık bırakmayan erkeklerin ya da pantolon giyen kadınların bile cezalandırılması söz konusu olabilir. Bu antidemokratik düzenlemelerin tümünü reddediyoruz. Elinizi LGBTİ+ların üzerinden çekin!”