Gazze’de yıllardır süren abluka, sadece gıda ve ilaç eksikliğiyle ölçülemez. Her gün, bir halkın nefes alamaz hâle gelmesine karşı çıkanlar denizden ablukayı kırmak için Cenova’dan hareket etti.
44’ten fazla ülkeden aktivistler, doktorlar, hukukçular, sanatçılar ve sıradan bireyler teknelerle Gazze’ye ilaç ve gıda götürüyor.
“Sumud” kelimesi Arapçada “sarsılmaz azim, dayanma” demek. Filistin halkı, yıllardır bu kavramı yaşatıyor; topraklarını terk etmiyor, kimliğini koruyor. Bugün denize açılan tekneler, bu direnişi uluslararası arenaya taşıyor.
Gazze ablukası, insani yardıma erişimi engelleyerek sivilleri cezalandırıyor. Uluslararası hukuk açısından tartışmalı olan bu durum, insani krizle birleşince, Filistin halkının hayatını doğrudan tehdit ediyor.
Sumud Filosu’nun amacı sadece abluka duvarlarını delmek değil; aynı zamanda dünya kamuoyuna bu hukuksuzluğu göstermek.
Tehditler
Tunus limanlarında iki gece arka arkaya önce Family isimli Filo’nun kaptan teknesine sonra da xxx adlı tekneye dron saldırısı gerçekleşti. Saldırılar sırasında teknelerde nöbet tutan aktivistlerin bazıları hafif şekilde yaralandı. Teknelerde hafif hasar oluştu. Tunus halkı iki sabah da saldırılara karşı limana koşarak coşkuyla Filo’yu sahiplendi ve cesaretlendirdi.
Halkların dayanışması
Devletler çoğunlukla çıkar dengesi nedeniyle sessiz kalıyor. Ama halklar sessiz değil. Avrupa’dan Latin Amerika’ya, Asya’dan Afrika’ya uzanan bu filo, halkların dayanışmasının sembolü.
Filonun başarısı, Gazze’ye malzeme ulaştırmaktan çok, küresel intifadayı harekete geçirebilmesinde yatıyor.
Yeni mücadele alanı
Filistin direnişi artık sadece işgal altındaki topraklarda değil; denizlerde de kendine alan açıyor. Sumud Filosu, ablukanın sadece askeri bir mesele olmadığını, aynı zamanda küresel bir insanlık sorunu olduğunu hatırlatıyor.
Ve bugün, bu ses bize şunu söylüyor: Abluka kırılana kadar mücadele, dayanışma ve Sumud devam edecek.