Havyan Yaşam Özgürlük İnisiyatifi’nin işçilere seslenen mektubu şöyle:
İşçi arkadaşlar,
Bizler de sizin gibi emek gücünü satarak yaşamak zorunda olan sınıf kardeşleriniziz. Kimimiz belediyede, kimimiz bir ofiste, kimimiz bir atölyede, kimimiz bir okulda çalışıyor. Bazılarımız sendikalı, bazılarımız sendikasızız. Kısacası her gün patronlar ve iktidar bloku tarafından derinleştirilen yoksulluktan derinden etkileniyoruz.
İktidar bloku ise yoksulu yoksula düşman etmek için bir yılı aşkındır başka bir yol deniyor. Yüz yıllardır sokakları paylaştığımız köpekler, kediler geçen yıl 2 Ağustos’ta yapılan yasa değişikliğiyle sokaklardan toplanıyor, barınaklara hapsediliyor, açlık ve hastalıktan ölüme mahkum ediliyor ya da barınaklarda bizzat öldürülüyor.
Toplumun bir kesimi “çocukları değil köpekleri önemseyen elitler” gibi kodlanırken, yoksulların köpekleri sevmediği, ölümlerini istedikleri söyleniyor. Biz bunun böyle olmadığını biliyoruz çünkü bizler de yoksuluz, bizler de grevlerde hakkımızı arıyoruz, elit değil yanıbaşınızdaki işçi kardeşleriniziz. AKP-MHP iktidarı bu yolla bir yandan krize karşı gerçek bir alternatifin oluşmasını, bizim omuz omuza mücadele etmemizi engellemeye çalışırken bir yandan da doğayı, ormanları, ağaçları, hayvanları sermayeye peşkeş çekiyor. Bizim emeğimizden sömürdükleri onlara yetmiyor, yaşayan her şeyi sömürmek istiyorlar.
Üstelik katliamı elbette kendi ellerini kirleterek uygulamıyor, çalışmak zorunda olan insanları suçlarına ortak ederek sürdürmeye çalışıyorlar. Tam da bu yüzden kendi sınıfımıza, işçi sınıfına sesleniyoruz:
Katliama ortak olmayın. Grevlerimizi kırmaya çalışan belediye başkanlarının, onların taşeron şirketlerinin günahlarını biz üstlenmek zorunda değiliz. Hayvanlar toplanmaya çalışırken iş yerinizde, sendikanızda, sokağınızda bununla mücadele edin. Hayvanlara kötü muamele eden, zehirli veya uyutucu iğneyle onların ölümüne yol açan meslektaşlarınızı uyarın. Katliam yasasını uygulayan işverenleri ifşa edin, paylaşın, hayvanların sesini duyurun.
Emek hakkımız için omuz omuza mücadele ediyoruz. Gelin yaşam hakkı için çıkarılan seslerle emek mücadelemizi birleştirelim, topyekûn bir mücadeleyle emeği, doğayı, hayvanları hep beraber savunalım.
Kurtuluş yok tek başına, ya tüm türler ya hiçbirimiz!
