Ankara’da Gazze ile dayanışma eylemi: ‘Ticareti ve petrolü kesin’

Direniş Çadırı ve Filistin’e Özgürlük Platformu’nun çağrısıyla İsrail Büyükelçiliği önünde buluşan eylemcilerin AKP Genel Merkezi’ne yürüyüş yapması engellendi. Bunun üzerine büyükelçilik önünde 2,5 saat süren protesto gerçekleşti.

Gazze Şeridinde açlıktan ölümleri ve işgal devleti İsrail’in Gazze şehrini işgal kararını protesto için 17 Ağustos günü yürüyüş çağrısı yapılmıştı.

Çağrıya iki platformun aktivistleriyle birlikte Bursa’dan gelen Direniş Çadırı üyeleri de katıldı.

Yürüyüş başlangıç saati olan 17:30’da polis, yürüyüşe izin vermeyeceklerini söyledi.

Ankaralı eylemciler yürüme talebini tekrarladı. O esnada AKP genel merkezi karşısında bulunan Bursalı eylemciler sloganlarla İsrail Büyükelçiliği önünde geldi. Ve topluluk birleşti.

İsrail’le ABD’nin saldırganlığı ve Türkiye’yi yönetenlerin Filistin karşısında aldıkları ikircikli tutum yapılan konuşmalar ve sloganlarla protesto edildi.

Bu sırada emniyetle göstericiler arasındaki müzakere devam etti.

Konuşmaların ardından yürüme talebinde bulunan Filistin dostları oturma eylemine geçti.

Filistin direniş şarkıları eşliğinde saat 20:00’a kadar oturuldu.

Polis barikatına yapılan sembolik yürüyüşün ardından ortak basın açıklaması okundu.

Yer yer gergin geçen eylemde okunan açıklama şöyle:

“Tüm dünyanın gözleri önünde 22 aydır bir soykırım sürüyor.

7 Ekim öncesi Gazze’de 2 milyon 200 bin Filistinli yaşarken, ölü sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte, yüz binden fazla insanın katledildiği tahmin ediliyor.

İsrail ordusu tonlarca bombayla Gazze şeridini yerle bir ederken, aylardır gıda girişini engelleyerek Filistinli çocukları açlıktan öldürüyor.

Açlık, susuzluk, ilaçsızlık… Gazze halkının  gündelik hayatının bir parçası haline getirildi.

İsrail, tarihi Filistin topraklarının 1948’de işgal edilmesiyle kurulmuş bir korsan devlettir.

İsrail acımasız bir terör devletidir.

İsrail devleti, emperyalizmin bölgedeki ileri karakolu ve saldırı gücüdür.

Siyonist işgal devleti yıkılmadan ne Filistin’e ne de Orta Doğu’ya barış gelebilir.

İsrail büyükelçiliğinin ve konsolosluk binalarının tamamen kapatılmasını istiyoruz.

Kürecik ve İncirlik üslerinin kapatılmasını istiyoruz.

Aşırı sağcı İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve faşist partilerin ittifakı Gazze’deki soykırımı bir üst seviyeye sıçratmak istiyor.

İsrail savaş kabinesi Gazze şehrinin işgal edilmesi kararını aldı.

Bu karar uygulandığı takdirde şehirde yaşayan 1 milyon Filistinli zorla yerinden edilebilir.

Aylarca sürmesi beklenen bu işgal, Gazze’nin tümünü karadan el geçirme hedefinin bir parçası.

Siyonist işgalciler bir yandan gündelik bombardımanlar ve açlıkla Filistinlileri katlederken, karadan işgalle geride kalan Gazzelileri Mısır’ın Sina çölüne sürmek istiyor.

Geride kalan tüm Filistin topraklarını tamamen Filistinlilerden arındırmak isteyen işgal devleti, Gazze Şeridi’nin kontrolünü Mısır, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirliklerine devretmekten söz ediyor.

Söz konusu üç devlet ABD’nin bölgedeki müttefikleri. Aşırı sağcı ABD başkanı Trump’ın İbrahim Anlaşması’na uyarak İsrail’le ilişkilerini normalleştirmekten yana olan tutumlarıyla biliniyorlar.

İsrail ordusu, Gazze Şeridinin yüzde 75’ini operasyonel açıdan kontrol altında tutuyor. Sadece Gazze şehri ile mülteci kampları İsrail’in kontrolünde değil.

İsrail’e ilk tepki Birleşmiş Milletlerden (BM) geldi. Gazze Şeridi’nin yüzde 78’inin askeri bölge yani güvenliksiz olduğuna dikkat çeken BM, yeni işgal planının bir felaket doğuracağı uyarısında bulundu.

İsrail’in Avrupa’daki en önemli destekçisi olan Almanya ise İsrail’e askeri ihracatını askıya aldığını açıkladı.

Almanya, ABD’den sonra İsrail’e en fazla silah satan ikinci ülke.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı da İsrail’in son kararını kınayan bir açıklama yaptı. Açıklamada soykırımda yeni bir aşamaya geçildiğine dikkat çekilse de Türkiyeli şirketlerin yaptığı ihracatın durdurulması ve SOCAR petrollerinin akışının kesilmesi gibi tam ambargo içeren kararlar yer almadı.

Herkes tarafından bilinen bir gerçek var: İsrail savaş makinesi dış destek olmadan ayakta kalamaz.

Burada en önemli destek askeri, ekonomik ve siyasi yardımların başını çeken ABD emperyalizmden geliyor.

Trump ve ortağı Netanyahu’nun vahşet planına karşı küresel intifada hareketini daha da büyütmeliyiz.

Türkiye’deki Filistin’le dayanışma eylemlerini büyütmemiz gerekir.

Türkiye’yi yönetenlere bir kez daha sesleniyoruz: İmza attığınız Lahey Grubu’nun kararlarına uyun ve İsrail’e tam ambargo uygulayın!

Filistin halkı yalnız değildir!

Gazze için ayağa kalkalım.

İsrail’e tam ambargo uygulanması için birleşelim.

Nehirden denize özgür Filistin!”

son yazıları

Şenol Karakaş ile yeni çözüm sürecine dair röportaj
PKK’nin son açıklaması: Süreç devam ediyor, ama nasıl?
Medeni haklarımızdan vazgeçmiyoruz!

ilginizi çekebilir

52f40482-a166-4d3f-87d6-ea8e043153b4
Şenol Karakaş ile yeni çözüm sürecine dair röportaj
74500090_1006
PKK’nin son açıklaması: Süreç devam ediyor, ama nasıl?
223252
Medeni haklarımızdan vazgeçmiyoruz!