Covid-19 salgını ile birlikte hem Türkiye’de hem de dünyanın diğer ülkelerinde insanların devletten beklentileri yükseldi. Bu beklentilerin yükselmesi de doğaldı çünkü devlet kendisini hepimizi korumakla yükümlü, bu yüzden de otoritesi sorgulanamaz bir varlık olarak konumlandırıyor. Çoğu kişi bu otoritenin hastalığın yayılmasını önlemek üzere kullanılmasını bekledi ancak çoğu örnekte devletler nüfusun bir bölümüne evlerine kapanmaları yönünde çağrı yaparken geniş işçi kitlelerini çalışmaya mecbur kıldı. “Kamu otoritesi” sermayenin elindeki zenginliğe el koyarak bu kaynağı halk sağlığını güçlendirmek için kullanılmadı, devletler silahlanmaya yaptıkları yatırımlardan vazgeçmedi.