EuroNews‘ün haberine göre, ilk kez düzenlenen etkinlikte dünyanın birçok noktasından gelen ve farklı yerli halklara ait binden fazla kişi, devletler tarafından çiğnenen hakları gündeme taşıdı. Protestocular tarafından öne çıkarılan sorunların arasında polis şiddeti, kadına yönelik şiddet, oy hakkının haksız yere kaldırılması ve “çevresel soykırım” gibi konular bulunuyor.
Kuzey ve Güney Amerika, Avustralya ve Afrika gibi kıtalar üzerinde yerli halklara ait olarak nitelendirilebilecek topraklar üzerinde günümüzde yaklaşık 2,5 milyar insan yaşıyor. Bu toprakların yüz ölçümü tüm karaların yarısından fazlasını oluştururken, yerli halklar bunların sadece yüzde 10’u üzerinde hak talep edebiliyor.
ABD’nin Virginia eyaletinde yaşayan Nottoway Kabilesi’nden Rufus Kelly, “Hiçbir yere kaybolmadığımızı ve halen burada olduğumuzu insanların bilmesini istiyoruz. Biz yok olmadık. Burada, sizin aranızdayız, ve bunu sizinle paylaşmak istiyoruz.” dedi.
Dünyanın farklı bölgelerindeki yerli halkların arasındaki dayanışma 2016 yılına dayanıyor. ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın yerli halklara ait bir bölge üzerinde izinsiz olarak boru hattı döşenmesine izin vermesi tüm dünyanın tepkisini toplarken, farklı halklar arasındaki dayanışmanın da temellerini attı.
Birleşmiş Milletler’in yerli halklar uzmanı Victoria Tauli-Corpuz, bu toplulukların birçok yerde ırkçılığa ve ayrımcılığa maruz kaldıklarının altını çizerken, sahip oldukları azim sayesinde topraklarını korumayı kısmen başardıklarını söyledi.
