Yanık’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyleydi:
“Seçim dönemleri insanların yoğun olarak siyasallaştığı dönemlerdir. Bana hep şunu sordular, ‘Neden Afrika kökenli biri olarak HDP’den adaysın?’ dediler. İşçilerin, emekçilerin arasında çalışmak, uzun zamandır mücadelenin içinde olmamı sağladı. Afrika kökenli olmam, işçi olmam, mülteciler arasında çalışıyor olmam sebebiyle ayrımcılıkları ve azınlıklara yönelik tutumları yaşamış biriyim. Ama her şeyden önemlisi benim komünist olmam, bunu zbelirtmem gerekiyor. ‘Bütün ülkelerin işçileri birleşin, ezilen ve sömürülen halklar birleşin’i biz Komünist Manifesto‘dan aldık. Seçim dönemleri bunları konuşmak için de çok önemli.
İzmir’de Demirtaş’a ve HDP’ye destek etkinliği
Yeni bir anayasa ihtiyacı
HDP bir kitle partisi, içerisinde farklı unsurları taşıyan bir parti. Emek açısından, insan hakları, özgürlükler için tabii ki parlamentoda olmak oldukça önemli. Ama parlamentonun neresi önemli? Mevcut anayasa ile parlamentoda hiçbir şey yapamıyorsunuz, bu büyük bir sorun. Hâlâ ’80 darbesinin anayasasıyla ülke yönetiliyor, hatta o anayasayla bile ülkeyi yönetemiyorlar. Her şeyden önce demokratik, katılımcı, herkesin içinde kendini bulabildiği, geniş bir mutabakat olabilecek bir anayasaya ihtiyacımız var. Bunu yapacak vekiller, ezilen, sömürülen, haksızlığa uğrayanların sesi olarak, kendini parlamentoda ve anayasada ifade edebilecek insanlar olmalıdır.
İstanbul’da “Umuda, barışa, Demirtaş’a” diyenler yola çıktı
İki sağcı ittifak Erdoğan’ı yenemez
HDP’nin parlamentoda olması ezilen ve sömürülenler için, Kürtler, Aleviler, Yezidiler, siyahlar ve işçi sınıfı için çok önemlidir. Çünkü Erdoğan’ın yenilebilmesi HDP’den gelecek oylara bağlıdır. Başka bir alternatif yok, mevcut olan iki sağ ittifakla bunun olması mümkün değil. Onların sınıfsal karakterleri buna engel, CHP de bunun içine dahil. CHP de sağ bir partidir aslında. HDP bir sol partidir.
Parlamentoyu nasıl etkili bir hâle getirebiliriz? Olağanüstü yasalarla bile bu işi sürdüremiyorlar. Düzen partilerinin yapmak istemediklerini yapmamız, bunları anlatmamız gerekiyor. TİP döneminde 15 vekil vardı, 7 Haziran’dan sonra 80. Bunu daha etkin olarak kullanabilmeliyiz. Daha büyüğüz, daha güçlüyüz, bunu işçilerin-emekçilerin lehine çevirebilmeliyiz. Meclis siyasetin etkili bir aracı, bir kürsü, bu kürsüyü kimin için kullandığınız önemli. Daha farklı bir parlamentoyu yaratmak elimizde.