Beşar Esad, hafta başında Russia Today ile söyleşisinde SDG’ye ‘ya müzakere ya savaş’ resti çekmiş; ‘Suriye’de geriye kalan tek sorunun SDG olduğunu’ söyleyerek, “Müzakere kapılarını açmaya başladık…Bir seçeneğimiz, Suriyeliler olarak birlikte yaşamak. Bu olmazsa, o bölgeleri güç yoluyla özgürleştirmek zorunda kalacağız” ifadelerini kullanmıştı.
SDG ise bu açıklamalara yanıtında askeri çözüme karşı olduklarını belirterek müzakereye yeşil ışık yakmıştı.
Velid Muallim ise dün Şam’da düzenlediği basın toplantısında SDG ile gelinen noktayı açıkladı. Muallim, ‘Suriye hükümetinin SDG ile iletişim kurduğunu ama müzakere sürecinin henüz başlamadığını’ söyledi. Suriyeli bakan, SDG kontrolündeki Rakka kentinin de ‘yeniden inşa edilmesi ve herhangi bir yabancı varlığından özgürleştirilmesi gerektiğini’ belirtti.
Muallim’in bir diğer çarpıcı açıklaması ise Suriye’nin güneyindeki İran güçlerinin çekilip çekilmeyeceği hakkındaydı. Muallim, Rusya’dan bir anlaşma sağlandığına dair gelen açıklamalara rağmen, güneydeki herhangi bir çekilme için ABD’nin de Tanaf’tan çekilmesini şart koştu. Muallim, “ABD güçleri Tanaf bölgesinden çekilmeden, Suriye’nin güneyi hakkında bir anlaşma yapıldığına dair hiçbir açıklamaya inanmayın” dedi.
Ülkelerindeki yabancı askerlerin varlığını gayrımeşru saydıklarını vurgulayan Muallim, Türkiye’ye de eleştiriler yöneltti. Suriyeli bakan, “Türkiye’yi bir düşman ve istilacı olarak görüyoruz. Ne Türkiye’nin ne de ABD’nin Suriye’nin kentleri konusunda müzakere yapmaya hakkı vardır. Topraklarımızın her bir santimetrekaresini özgürleştireceğiz” diye konuştu.
