Meclisimiz

19.01.2017 - 11:18
Sennur Baybuğa
Haberi paylaş

Ülkenin sokaklarında bizi her gün kendimizden geçiren kabalığın, hoyratlığın en bilimsel deyişle ‘şiddetin’ membasını canlı olarak televizyonlarından izliyor insanlar bu ara.

Daha doğrusu izleyemiyor, 10’un üzerinde televizyon kanalı Cumhurbaşkanı’nın muhtarlarla yaptığı ‘toplantıları’ canlı olarak verirken, TBMM’de tüm bu canlı yayın haklarını ve yaşamımızın her alanını Cumhurbaşkanı’nın tanzimine terk edecek Anayasa değişiklikleri görüşmelerini veren kanal yok. İnternet dünyasında, meclisteki vekillerin bir kısmının yardımı ile izlenen kavgalar var anlayacağınız.

Arada sosyal paylaşım sayfalarıma düşen özel kavgalar olmadığı sürece -bir kadın vekil darp edilmediği, ya da insan insanı iddiaya göre dişleri ile parçalamadığı sürece bakmıyorum meclisteki beni sinirlendiren kavgalara, bakmayacağım da.

Beğenelim beğenmeyelim, milletin oyları ile meclise gönderdiği vekiller kısaca ‘bizi kaale almayın, artık bizden bir şey de beklemeyin, sadece maaşımızı verip illerimizde küçük rantçıklarla oynamamıza izin verin yeter’ oylamasını yaparken, bin türlü zavallılık içinde biz sokaklarda hala bildiğimiz ezberlerimizle kavgamıza devam bile edemiyoruz. Ama bu ezberlerin bir kez daha önüme konması, bana, iki yıldır yaşanan hiçbir acıdan ve sürekli geriye doğru savruluştan ne solun ve ne de sağın hiçbir ders çıkarmamış olduğunu gösterdi ve bir de yazık ki artan, ittifak halinde yükselen ırkçılığın boyutlarını. 1982 Anayasası’nın bir iki küçük değişiklik zamanlarını saymazsak değiştirilmesi ve toplumsal düzeni nizama sokacak yeni kuralları belirlemeye çalışırken bile ne olmayacağını söyleyen ama ne olacağı konusunda hala eski bildikleri ile kavga eden ‘halkız’. Merak ettikleri tek şey mesela, ‘solun’ bir kesiminin dalga geçerek, Kürdlerin kendilerini satıp satmayacağı, pazarlara üç otuz paraya köle olarak yolladığınız Kürdlere bakacağınıza aynalarda kendi suratlarınıza bakınız. Irkçı milliyetçi refleksleri bu ülkenin insanının ruhunu mezarlarda çürütecek, bunu görmek için beklemeye gerek yok, bakınca şimdi bile yetiyor.

Başbakan çıkıp ‘bana gerek yok beni buradan alın artık’ derken meclis kendi elleri ile şu ana kadar; biat edecek adam sayısını ya da benim deyimimle maaş alacak adam sayısını 600’e çıkarma dışında varlığını sonlandıracak ondan fazla maddeyi oylamış görünüyor. Mahkemeleri tarafsızlık ilkesi ile donattılar böylece ‘bağımsızlık’ ilkesinin işe yaramadığını hep beraber öğrenmiş olduk. Vekil seçilme yaşını 25’den 18’e düşürdüler, madenlerde 12 yaşlarında ölen çocukların ve bu yaşlarda terör suçlusu ilan edilen öldürülen çocukların olduğu ülkede 18 bile geç bir yaş vekillik için.

Genel seçimlerin 5 yılda bir yapılması öngörülüyor, partili başkan adamları ile birlikte seçime girecek ve devletin tüm olanaklarını açıkça ve beraber birlikte kullanacaklar, başkan partili olacak, Meclis’in Bakanlar Kurulunu ve bakanları denetleme yetkisi ile Bakanlar Kurulu’nun bazı konularda KHK çıkarma yetkisi kaldırılıyor. Bundan sonra diyelim ki 12 kişilik bakanlar kurulunun emirnamesi ile değil aklına güvendiğimiz tek bir kişinin kararnamesi ile kopacak kıyametlerimiz.

Meclis’in denetim yetkisi tamamen ortadan kaldırılarak, güvenoyu gibi ne işe yaradığını bizim bilmediğimiz ama yine de iş gören denetleme usulü kaldırılarak, meclise arada yazılı olarak ‘aa başkanın adamları siz ne yapıyorsunuz’ sorusunu yazılı olarak sunma hakkı veriliyor (!). 600 kişilik Meclis sadece başkanın adamlarından bilgi alabilecek, tabi veren çıkarsa.

OHAL’le ilgili de güzel düzenlemeler var, yine başkan 6 aya kadar OHAL ilan edebileceği gibi, meclisine teklif edip 4 aylık süreler ile uzatılmasını da isteyebilecek, meclis tartışacak mı bunu, bilmem... OHAL döneminde başkana, istediği kadar KHK çıkarma ve istediği meseleyi düzenleme yetkisi de veriliyor, bunu da 600 kişilik yeni meclis verecek, bize bu işten kalan sadece 600 kişilik bir meclise maaş ödemek, başka bir şey değil.

Başkanın meclisin sorumsuz amiri olacağını ve neden göstermeden meclis seçimlerini yenilemeye karar verebileceğini söylemiş miydim, evet, bu da olacak.

Başkanın da denetimi mümkün tabi, 360 vekilin oyu ile soruşturma açılıp 400 vekilin oyu ile yargılanmasına karar verilebilecek, yani başkana kimsecikler dokunamayacak, zira tümü ağır yasama faaliyetlerinin altında olacaklar. Başkan, kendi işine yarayacak istediği kadar yardımcı alabilecek işe, ücretlerini biz ödeyeceğiz, vekil olmaları da şart değil, yeter ki ülke yönetilsin.

Şimdilik aşağı yukarı, ruhunuzu daraltmayım yukarıda özetlediğim maddeler oylandı, büyük iştahla kabul edildi. Ve sokaklar hala ya Kürdler bizi satarsa diye düşünüyor, mecliste üç tane parti var, vekilleri, eş başkanları tutuklu olan HDP hariç canlı yayınlarda birbirlerini dövmeye devam ediyorlar, ittifak halinde oldukları iki temel mesele var; Kürdler ve Ermeniler Meclis’ten gitsin. Yeni düzeniniz hayırlı olsun, dersinizi izlemeye devam ediniz, ezberleyene kadar.

Sennur Baybuğa

(IMP News, 17.01.2017)

Bültene kayıt ol