Tehcir tehcirdir!

30.01.2015 - 13:48
Ahmet Kuzik
Haberi paylaş

Dün gece saat 01:30 falan, tam bilgisayarı kapatacağım, bir köşe yazarımızın bir makalesinde şu cümle gözüme ilişti: “yüz binlerce Anadolu Ermenisi zorunlu yer değiştirmeler sırasında..."

Az kaldı uykuma mâl olacaktı bu lâf. Neyse ki fazla takılmadım o saatte, biraz film seyredip yattım. (Evet ben filmleri seyrediyorum, asla izlemem, hiç izlemedim.)

Hadi, soykırım tâbirini kullanmak istemedin, kıyım da diyemedin, kırım da olmadı, büyük felâket de uymadı. Peki, tehcir kelimesine oldu? Neden tehcir değil de “zorunlu yer değiştirme?”

Sanki vazoyu sehpanın üzerinden almış da etajerin üstüne koymuş. Yerini değiştirmiş yâni. Eh, oraya çok güneş geliyordu, vazonun zorunlu olarak yer değiştirmesi lâzımdı. Yoksa çiçekler ölecekti. Bu mu?

Kelimelerin, mefhumların içi boşaltılıyor. Ve bütün çağrışımları da siliniyor. Anlatması icap edenleri anlatamayan abuk subuk laflar dolaşıyor ortalıkta.

Tarihi silinmiş boş kelimeler, kuru sözler...

Zorunlu yer değiştirme gibi bir lâf o hepimizin bildiği tehcir sözünü karşılar mı? Mümkün değil karşılaması.

30’ların o milliyetçilik atmosferinde lîsan milliyetçiği adına bir kelime/lîsan yaratma furyası başlatılıyor, mâlûm.

Sırf milliyetçilik adına masa başında lîsan uydurmak, büyük bir cüret aslında.

Nişanyan Taraf’ta yazarken bu kelime uydurma meselesi için, mealen, “artık bu kadarı, böylesine uydurmak alkolle de olmaz, herhalde başka maddeler de kullanılıyordu” demişti.

Bu lîsan yaratma cüreti bir halkı yok sayma cüretine kadar gitti sonunda.

Yok edilebilenler silindi Anadolu coğrafyasından.

Kalanlara da “Sen artık başka bir insansın, Kürt değilsin. Zâten Kürt de yok, Kürtçe diye bir lîsan hiç yok. Şimdi Türk oldun” denildi.

“Bunu kabul edersen, kimliğini ve lîsanını inkâr edip Türk olursan ne âlâ. Olmazsan seni de bitiririz” denildi.

Kürtler kabul etmedi, bitiremediler de onları, geldik bu güne.

Bütün tükürülenler yalandı, yutuldu bu arada.

Vaziyet de ortada, Kürtler dimdik ayakta, Türkçe bitti, bitiyor.

Ermenileri soracak olursanız, yer değiştire değiştire dünyanın dört bir yanına dağıldılar. Ana vatanlarında da 70 bin kişi kadar kaldı.

Ahmet Kuzik

[email protected]

Bültene kayıt ol