Akıl değil izan

07.11.2016 - 06:42
Sennur Baybuğa
Haberi paylaş

Geçen haftadan ağır işaretleri verilmişti, dün gece HDP'nin iki eş başkanının da içlerinde bulunduğu vekilleri evlerinden, sabit ikametgahlarından alıp 'yakalandılar' diye ile servis ettiler önümüze. Biz daha Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan baskınla gözaltına alınan aydınlarımızı görebilmeyi bile başaramamışken.

Altı milyon seçmeni milyonlarca destekçisi olan bir partinin başkanlarını, Haziran 2015 yılında yapılan seçimlerde kazandığı popülarite ve teveccühten beri her gün biraz daha her gün biraz daha ateşin ve nefretin ve yalanın ve dezenformasyoncu siyasetin ve algı operasyonlarının malzemesi yapa yapa bugüne kadar getirip dün gece de çocukları ile birlikte yaşadığı evde derdest ettiler. Peki ne olacak? Bitecek mi?

20 yıl önce Meclis’i basıp vekillerini topladığınız Kürdler, milyonlara ulaşıp yeni partiler kurdular, bitirebildiniz mi? Binlercesini öldürdünüz, içeri attınız, dünyayı onlara dar ettiniz. İşkenceler kayıplar, tecavüzler, cesetlerini yerlerde sürükleyen fotoğraflarınız bitirebildi mi bu halkı? Onurlarını, çocuklarını ayaklarınızın altında parça parça etmeye çalıştığınız 40 yılda, artan nüfusları, ölmeye aday gençleri ve git gide biriken öfkelerinden başka biz batıdakilere ne sundunuz? Ve şimdi bu son denemenizle hangi ateşe çıra atmak peşinde olduğunuzu görmeyen ah bu halkım, hala anlamıyor musun, cinayeti izleyen işleyenden daha çok kirlenir. Bitiriyorlar seni.

Oyunu kardeşçe bir arada yaşamaya veren milyonlarca Türkiyeli seçmen, Kürd olmayan seçmen, müzikleri ile sokaklarda seçim çalışması yaptığımız neşeli günlerimizden sonra iki yıl içinde kaç yüz insanı kaybettik ne için olduğunu bile anlamadan farkında mısın? Siyasette hata yaptılar diyerek altı milyonu aşkın seçmeni olan bir partiye yönelik saldırılara o titiz, ince eleyip sık dokumayı sadece HDP söz konusu olduğunda becerebilen algılarınla çekilecek misin köşene bir dahaki müzikli seçime kadar? Faili yakalanamayan bombalamaların, suikastlerin faillerinin kimler olabileceği konusunda en ufak da olsa bir fikir oluşmuyor mu kafanda? Bir arada ve barış içinde yaşamaya verdiğimiz her küçük desteğin her küçük yaşam ışığının karartılmaya çalışıldığı şu günlerde doğru yolu, doğru siyaseti aramanın manası artık kendinden bile boşalmış bulunmaktadır. Doğru olan tek yol köreltilmeye çalışılan vicdanının sesidir ey halk. Bırak siyaseti, ticareti senin insanlığını ortadan kaldırmaya çalışan ağır bir siyaset kamuoyunun altında eziliyor, öldürülüyorsun. Bizden Kürde düşman yaratmaya çalışıyorlar biliyor musun bunu?

Ve bu sürgit devam eden kör döğüşüne, siyasetin ince ayarlarına, rakibine atılan çelmeye sessiz kaldığını gördüğüm Kürd arkadaşlar ve çevreler size de söylüyorum! Türkçe dilini kullanarak yazdığınız her yazı bu ülkenin kendisini de sizi ilgilendirdiği kadar ilgilendirmektedir, kaderinizin, çocuklarınızın geleceğinin hadi olmadı; kuracağınız kendi iktidarınızın teminatı bile herkesin yaşamasıdır, haksızlık hukuksuzluk, linç, yasal olmayan gözaltılar, dokunulmazlığı olan vekillerin derdest edildiği alicengiz oyunları, ne varsa, sessizce izleyip ama onlar da demekten vazgeçin artık. Siyasetin aktörleri değil yok edilenler anlamıyor musunuz, boynunuza biz onlardan değiliz tabelası assanız ne olur? Hepimizin gözünde de 'Kürd’sünüz, devletin gözünde daha fazla 'Kürd'sünüz. Nasıl bu kadar sessizsiniz.

HDP'ye oy verdim, bu ülkede herkes bir arada yaşamayı cesaretle konuşsun istedim, bir sarışın Türk olarak bunu insani, ahlaki vazifem bildim ve şimdi oy verdiğim, seçme sistemine beni ikna eden devletimin saldırılarını izlemekten başka bir şey yapamaz hale sokuldum, devlet bu iktidar hepimizin, hepinizin suratına ayrı ayrı tükürüyor, çok mu imkansız geliyor kendinizle barışmak hepinize, sevgili arkadaşlarım. Birbirimizi kaybediyoruz ve bir daha bulamayacağız, çıksın sesleriniz evlerinizin içinden bile olsa. Çocuklarınıza yazıktır.

Sennur Baybuğa

(Bas Haber)

Bültene kayıt ol