Statükocu bir parti rejimi değiştirirken

18.04.2016 - 09:54
Sennur Baybuğa
Haberi paylaş

İki gündür yine bizi derin hayal kırıklıklarına sürükleyen CHP'mize ağlamakla meşgulüz.

Aşık kadın gibi, her seferinde aldatılıyor ama ilişkimizi bir türlü kesemiyoruz, uzaklaştırma kararı alamıyoruz, boşanamayoruz ve de yazık ki mutlu bir evlilik hayatı da sürdüremiyoruz. Cehaletle, siyasetle ve iktidar olamama hali ile açıklanamayacak bir durum var ortada. CHP devlettir. Cumhuriyetin değerleri soyut kavramının arkasında nasıl bir şuurla koştuğunu bilen sağ partiler akıllıca bu zaafından yararlanmayı da hep bildiler. 'İlkesel' ve 'ülkesel' siyaset yapınca da hepimize geçmiş olsun. CHP isimli bir parti daha kurup, hakikaten içindeki iyi insanları, ismine olan bağlılıkları ile birlikte oradan kurtarmak, başka türlü mümkün değil.

Açıkça HDP'yi hedeflediği anlaşılan ve üç gün önce hazırlanarak Meclis‘e sunulan, vekil dokunulmazlıklarının kaldırılması ile ilgili Anayasal değişikliğe, Anayasa‘ya aykırı olsa bile evet diyeceğini açıkladı CHP. Anayasa‘nın mevcut 83. Maddesi; tümü ile vekilleri görevleri döneminde Meclis kürsüsünde yaptıkları konuşmalardan dolayı cezai sorumlulukları olmayacağı, yanında aynı zamanda vekillik görevleri süresinde hem infaz ve hem da yargılamanın ceza ile ilgili bölümü ile ilgili yasal bir engeli anlatmaktadır. Bu engelin vekillik görevi boyunca devam edeceği, görevi bittikten sonra ortadan kalkacağı açıktır. Bundan maksat da halkın oyları ve taktiri ile Meclis‘e gönderdiği temsilciyi Meclis‘te halk adına rahat bırakmak, çalışır halde tutmaktır. Bu değişiklik önerisi ile, Meclis 83. Madde‘yi ilga etmekte, ülkenin her yanında denetimi altında tuttuğu hakime savcıya, vekilleri, soruşturma, yakalama, tutuklama konusunda yetki ve serbestlik vermektedir. Anayasa’nın 83/2. Maddesi‘ne göre, “ağır cezayı gerektiren suçüstü hali”nde ve “seçimden önce soruşturmasına başlanılmış olmak kaydıyla Anayasa’nın 14. Maddesi‘ndeki durumlar bu hükmün dışındadır” ifadesinin de bulunduğunu hatırlatayım, anlayacağınız mevcut hali ile de kimse devletinizi bölemezdi zaten. Meclis‘te çoğunluğu zaten elinde bulunduran siyasi parti, yedekleri ile birlikte 85. Madde‘ye göre anayasal denetime tabi dokunulmazlığın kaldırılması hükümlerini bile yeterli görmeyerek yeni ve bu kez Anayasa Mahkemesi‘nine itiraz yolu da kapalı, yeni küçük bir anayasal değişik önerdi -geçici tabi- ve CHP de bu değişiklik Anayasa‘ya aykırı olsa bile evet oyu vereceğini söyledi.

Siyasi iktidarın Anayasa Mahkemesi'nin yerindelik denetimine daha tahammülünün kalmadığı ‘Siyasi hedefleri' zemininde, CHP'nin hangi siyasi akılla öneri karşısında direnç sergileyip seçmenini ve ülke geleceğini attığı tehlikeyi görmek yerine bu değişikliğe evet oyu vereceğini bilmiyorum.

Meclis‘te halihazırda 122 milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili dosya olduğu söyleniyor, bunlardan 43 tanesi HDP'li vekil. Yürütmenin hele ki son yıllarda mahkemeler ve hakimler üzerindeki etkisinin, hatta etki edemediği hakim ve savcıların da iki duruşma arası sanıklarla aynı cezaevlerine atıldığının görüldüğü ülkemizde, yasama dokunulmazlığının ne manaya geldiği daha açıkça anlaşılabilir. İktidarın atadığı ve yazık ki emir ve talimatı altında bulunan savcı ve hakimlerin, bu partinin vekillerini yargılayamayacağı geçmiş yıllarımızdaki pratiklerden açıkça anlaşıldığına göre, bu yasa hamlesinin tüm maksadı ortada. Vekillerin Meclis‘ten uzaklaştırılmasının yol açacağı sonuçlar, CHP‘nin Kürd fobisi yüzünden görmekten kaçındığı şey, bu ülkede bir gelecek hakkı olan milyonların otoriter bir rejimin son makyajlarının yapılmasına nasıl hizmet ettiğidir. Kısaca; Kürd fobisi varolsun, başkanımız hamdolsun.

Sennur Baybuğa

(BasNews)

Bültene kayıt ol