İşgal-yağma-fetih

29.05.2015 - 09:48
Ahmet Kuzik
Haberi paylaş

(Birkaç sene evvel müstear isimle “fetih güzellemeleri” yazan bir köşeciye yazdığım e-postadan bölümler)

“İstanbul’a vize almadan girebilmemizde, oturma izni almadan yerleşebilmemizde” demeden evvel Türklere vize uygulayanların neler olduktan sonra vize uygulamak mecburiyetinde kaldığına bakmak lâzım. Almanlar ilk giden işçilerimizi bando, mızıka ve çiçeklerle karşılardı, ne oldu da şimdi vize koydular? Vize almadan girdiğiniz İstanbul’un hâline bir bakın önce. II. Mehmet’in torunları hâlâ talana doyamadı, yağmayla besleniyor.

Esas mesela başka, mesele şehir kuramayıp, başkalarının kurduğu şehirleri işgal etmek ve talan ve yağmaya açmak ve üstüne bununla iftihar (iftihar edecek başka hiçbir şey olmayınca...) etmek. Buna 'yapamamak, yapılana saldırıp el koymak' da diyebiliriz ki, bu da komprime Türk tarihi olur. İşgale fetih adını verince, bir şehir kuramamış olmak gerçeği örtülemiyor, değişmiyor. Talan ve yağmayla geçinmek, beslenmek gerçeği hiç değişmiyor.

Hz. Muhammed, Konstantiniyye’yi alan ya da fetheden komutan için “Ne güzel komutan” diyor mu, demiyor mu bilmiyorum. Dediğine de inanmıyorum. Ancak, İstanbul’u bu hâle sokanlar ve Anadolu’yu boşaltıp, insanları doğdukları topraklarda yaşayamaz hâle düşürüp, İstanbul’u da tımarhaneye dönüştürenler hakkında bir şeyler söyleyebilseydi çok şık olurdu diye düşünüyorum. İlaveten, komutan güzel mi değil mi bana ne? Karısı/kocası/sevgilisi düşünsün bunu. Ben yaşadığım şehrin güzelliğine bakarım.

Gelelim “Fatih, şehrin anadilinde yâni Rumca halka hitap etmiş” cümlesine. Şahane vallahi, göz yaşartıcı… Peki, torunları ne yapmış? Torunları da aynı talan ve yağma geleneğine sarılarak başka toprakları işgal edecek gücü kalmayınca o Rumları katletmiş, mübadele etmiş, 6 Eylül etmiş, 7 Eylül etmiş… (İslâm dışında, başka dinlere mensup halkların mâruz kaldıkları alçakça muamelelere hiç girmiyorum burada.)

“Kilise duvarındaki Hıristiyanlık işaretlerini, zarar vermeyecek bir sıva ile kapatıyor” cümlesine de kısadan temas edelim. Mâdem zarar vermeyecek, neden kapatıyor? Zâten bir surette yok etmiş işte, daha başka ne zarar versin ki? Pek çok kilise da yıkıldı ayrıca. Fetih sadece açma değil 'bir ülkeyi İslâm egemenliğine açma' mânâsına da gelir. Son olarak, ‘işte İslâm egemenliği, işte İstanbul'un hâli’ diyorum.

Ahmet Kuzik

[email protected]

Bültene kayıt ol