II. Dünya Savaşı sırasında Mayıs 1940'ta Hollanda, Almanlar tarafından işgal edildi. Nazilerin Amsterdam'da Yahudi mahallesinde şiddet eylemlerine başlamaları üzerine, Hollandalı işçiler bu durumu protesto etmek için genel greve çıktılar. Grev 25 Şubat günü başladı ve ertesi gün büyük ölçüde bastırıldı. Nazilere karşı Yahudiler için Yahudi olmayanlar tarafından yapılan ilk grev olarak tarihe geçti.
Hollanda'nın Mayıs 1940'ta Almanya'ya teslim olmasıyla birlikte, ülkedeki Yahudiler için tehlike çanları çalmaya başladı. Haziran'dan itibaren Yahudi karşıtı eylemler başladı. Kasım ayında tüm Yahudiler kamu görevlerinden ve özellikle üniversite görevlerinden uzaklaştırıldı. Üniversite öğrencileri bu uygulamaya karşı Delft ve Leiden başta olmak üzere birçok üniversitede protesto gösterileri yaptılar.
Hollandalı işçiler arasında Nazi işgaline karşı tepki giderek büyüyordu. Özellikle işçi açığını kapamak için zorla Almanya'ya götürülme tehlikesiyle karşı karşıya bulunan Amsterdam-Noord'daki dok işçileri çok huzursuzdu.
Gerilim arttıkça Hollanda'daki Nazi işbirlikçilerinin örgütü NSB'nin (National-Sozialistischer Bund / Nasyonal Sosyalist Birlik) sokak çetesi olan kolu Weerbaarheidsafdeling (Savunma Kısmı) WA, Amsterdam'daki Yahudi mahallelerinde provokasyonlara başladı. Bu olaylar sonucunda WA ile Yahudi gruplar ve destekçileri arasında sokak çatışmaları yaşandı. Bunların en büyüğü 11 Şubat 1941'de Waterlooplein'de yaşandı ve bir WA üyesi ağır yaralandı. Bu kişi 14 Şubat günü öldü.
12 Şubat günü ise Alman askerleri ve işbirlikçi Hollanda polisleri Amsterdam'daki Yahudi mahallesini şehrin diğer kısmından izole etmek için dikenli tel çektiler, köprüleri attılar ve kontrol noktaları oluşturdular. Yahudi olmayanlara mahalleye giriş yasaklandı. 19 Şubat günü Alman polisleri Van Woustraat'daki bir lokantaya baskın yaptılar, çıkan kavgada birçok polis yaralandı. Almanlar bunun intikamını 22 ve 23 Şubat günleri aldılar, 20 ila 35 yaş arasındaki 425 Yahudi erkek esir alınarak Buchenwald ve Mauthausen toplama kamplarına götürüldü ve yıl sonuna gelmeden öldürüldü.
Bu olayı izleyen 24 Şubat günü Noordermarkt'da bir açık hava toplantısı yapıldı. Yahudilere yapılanlara ve Almanya'ya zorunlu işçi olarak götürülme işlemine karşı bir grev yapılmasına karar verildi. Almanlar tarafından yasadışı ilan edilen Hollanda Komünist Partisi ertesi sabah tüm şehirde gev yapılması için çağrı metni hazırladı ve dağıttı. Greve ilk başlayan şehrin tramvay işçileri oldu, onları De Bijenkorf gibi bazı fabrikalar ve okullar izledi. Almanlar greve karşı önlem almaya çalıştılarsa da, grev hızla Zaanstad, Kennemerland ve Utrecht'e yayıldı.
Ancak grev uzun sürmedi. Nazi asker ve polisleri grevci işçilere saldırdılar. Ölenler ve yaralılar oldu; Almanlar grev derhal sona erdirilmediği takdirde ertesi gün 300 Yahudi'nin daha tehcir edileceği tehdidini savurdular. 27 Şubat günü grev bastırıldı, ancak Nazilerin işgal ettikleri topraklarda yaşayan Yahudilerin lehine yapılan ilk protesto eylemi olarak tarihe geçti.
(Fotoğraf: Grevin anısına yapılan tersane işçisi heykeli)