(8 Mart dosyası) Beyaz yakalı kadın plaza çalışanlarıyla röportaj

05.03.2016 - 11:10
Haberi paylaş

“Cinsiyetçi şakalar yapıp bunu komik bulmanızı bekleyen erkek iş arkadaşlarınızdan, size basit işler verilmesinden, aynı işe daha az ücret verilmesine kadar değişen bir yelpazede işyerlerinde ayrımcılıkla karşılaşıyoruz.”

İşgücü istatistiklerine göre kadın istihdam sayısı son 5 yılda bir buçuk milyon kişi artarak 7 milyon 922 bine yükseldi. İş hayatındaki kadınların 3 milyon 963 bini hizmet sektöründe ve çalışan kadınların 23,7'sini üniversite mezunları oluşturuyor. Bu oran son beş yılda 4,1 puan artmış durumda.

Marksist.org olarak beyaz yakalıların dayanışma ağı olarak kurulan Plaza Eylem Platformu'ndan yazılımcı Ayşe Kılıç ve ofis çalışanı Esra Tar’la beyaz yakalı çalışan kadınların sorunları hakkında konuştuk.

Plaza çalışanları olarak adlandırılan bir alanda çalışıyorsunuz. Bu alan hangi işleri kapsıyor, genel olarak çalışma koşullarından bahsedebilir misiniz?

Ayşe Kılıç: Ofis çalışanları, muhasebeciler, insan kaynakları, mavi yakalılar ayrıca garson gibi çalışan hizmetliler, yazılımcılar, çağrı merkezi çalışanları. Her alan gibi çalışanların cebinden para kazanmaya çalışılıyor, iş yeri avm gibi oldu, farkı kalmadı. işveren maaş olarak çalışana verdiğini alternatif olarak nasıl geri alabilir buna bakıyor.

Esra Tar : Plaza çalışanları aslında belli bir tip çalışma ortamının ismi oldu. Ama beyaz yaka işleri yapan insanlar bugün plazada yarın başka tip bir ofis ortamında çalışabilir. Plaza tipi işyerlerinin kendine özgü durumları yeşil alandan mahrum kalma, güneş görmeme, uygun fiyatla yemek yiyememe gibi fiziksel meseleler olabilir.

Plaza çalışanlarının en önemli sorunlarından biri olan performans ölçümünün kadınlar açısından yarattığı sorunlar nelerdir?

Ayşe Kılıç :Plazalarda erkekler, patron ve yönetici..kadınlar, erkeklere hizmet eden hizmetçiler bu kadar net. İşe yeni giren bir erkeğe bile Koç muamelesi çekiliyor..erkekler birbirini tutuyor. Kadın-erkek eşit şartlarda çalışmıyor ve kadınlara haklarının verilmesi durumu sözkonusu değil. Kadınların haklarını alabilmeleri için çok çaba harcamaları gerekiyor.

 Esra Tar: Performans ölçümü gibi beyaz yakanın emeğini objektif ölçme iddiasında olan araçlar, diğer güç ilişkilerini görünmez kılıyor, onları daha da güçlendirebiliyor. Yakın zamanda işten çıkarmaların ne kadarında performans neden olarak gösterilmiş bir verimiz olsaydı daha net görürdük ama deneyimlediklerimiz de bize önemli şeyler gösteriyor. Performans daha az kişi ile daha çok iş yapmak için işten atmalarda, kadınları hem hamilelik öncesi hem sonrası çalışma ortamından dışlamakta, yüksek hedeflerle çalışanı eksik hissettirmede, başka ayrımcılıkların maskesi olmada bir araç olarak kullanılmakta. Herkes yüksek puan alamıyor, çan eğrisi sistemi kullanılıyor. Herkese yüksek değerlendirme veren yöneticiler uyarılıyor. Yani her işe yarayan bir sopa. Biz çalışanlar çalıştığımız görülsün, aşırı iş yükü yapılmasın gibi nedenlerle başta onaylasak bile sonradan asla aşamadığımız boyumuzu aşan bir çıtaya dönüşüyor. Sorgulaması da imkansız.

Plaza-ofis çalışanı kadınlar işyerlerinde cinsiyetleri nedeniyle hangi sorunları yaşıyorlar?

Ayşe Kılıç: Evlilikleri, hamilelikleri, hastalıkları hep sorun olarak görülüyor, iş görüşmelerinde bu gibi medeni durum değişikliklerinin olmayacağını anlatmak için göbeğiniz çatlıyor,

Hep zayıf güvenilmez olarak bakılıyor size..aklınıza güvenilmiyor. 

Mühendislik faaliyeti beyin ile yapılan bir faaliyet diye iyiniyetli düşünmek istiyorum. Bir iş yerinde örneğin bir yazılım şirketinde mühendislerin cinsiyet yüzdesi %90 erkek ise bu alan cinsiyetçi bir alan ve bu alanda ciddi düzenlemeler yapılmalı. Cinsiyetçi bakışlar, şu haliyle normal gibi görünse de bu aynı piramidin bir yerinde.taciz, tecavuzden işyerinde işe almamaya yükselen bir ayrımcılık var. Kadına yapılan ayrımcılık bu kadar yaygınken %90 kadınları işe almayıp sorumluluk duymamak da abes. Ayrımcılık, işyerinde de beslenmemeli.

Aynı eğitim ve yasta bir erkek ile kadını kıyaslayın iş koşulları farklı ise cinsiyete dayalı sömürü var demek ki. Toplum zayıf bulduğunu sömürmeye alışmış..

Taciz oranı işyerinde %11 otorite figürü bunu kullanabiliyor ve mağdur kadın hep işten atılan taraf maalesef. Arkadaşlar ve dayanışma grupları kesinlikle yardımcı olmaya çalışıyor. Kadınlar kesinlikle susmamalı..bununla mücadele etmeli. Plazaeylemin kadın dayanışması var. İştenatıldım sitemiz var. Biz herzaman kadınların başvurabileceği bir dayanışmayız.

 Esra Tar: İşyerlerinde cinsiyet ayrımcılığı çeşitli düzeylerde yaşanıyor. Cinsiyetçi şakalar yapıp bunu komik bulmanızı bekleyen erkek iş arkadaşlarınızdan yaptığınız işin kadın olduğunuz için küçümsemeye çalışılmasından, bazı işleri sadece erkeklerin yapabileceğinin çünkü onların daha akıllı olduğunun düşünülüp size basit işler verilmesinden, aynı işe daha az ücret verilmesine kadar değişen bir yelpazede ayrımcılıklarla karşılaşıyoruz. Kreş hakkının işyerlerinde tanınmaması ebeveyn kadınlar için en açık hak ihlallerinden biri tabii ki.

Son dönemde özellikle geziden sonra plaza çalışanları örgütlenme konusunda adımlar atmaya başladılar bu süreçte cinsiyet eşitsizliğine dair çalışmalarınız oluyor mu bilgi verebilir misin ?

Ayşe Kılıç: Tarif etmek ne gibi sorunlar yaşadığını, bunda cinsi eşitsizliklerin payını anlama aşamasındayız .

Esra Tar: Plaza eylem platformu kadınları olarak toplanıyoruz. Başka kadın örgütleri ile ilişkilerimiz var. Gezi öncesi başladığımız işlerimize hala devam ediyoruz. Gezinin etkisi hak aramak için birbirini güçlendirme yani örgütlenme meselesine daha sıcak bakılmasını sağlaması oldu.

Birbirini iş dışında da bulan kadınlar hem işyerlerine daha güçlenerek dönebilir hem de kazanımları da birbirleri ile paylaşabilir hem de sık iş değiştirdiğimiz bu dönemde bir sonraki iş yerimizde o iş yerinin iç bilgisini birbirleri ile paylaşabilir.

Bültene kayıt ol