Her yer özelleştirme, her yer ihale, hepsi Cengiz’e

23.02.2016 - 14:40
Haberi paylaş

Artvin Cerattepe, Cengiz Holding’in yağmalamaya soyunduğu ilk yer değil.

Esasen inşaat firması olarak kurulan ve bugün bünyesindeki 35 şirketle, enerji, maden, turizm, havalimanı gibi pek çok sektörde faaliyet gösteren, yıllık 4 milyar dolar ciroya sahip holding; sayısız ihaleyi kendisine kazandıran AKP’ye çok şey borçlu. Cumhurbaşkanı’nın hemşehrisi Cengiz kardeşlerin sahibi olduğu şirketin yönetim kurulu başkanı büyük ağabey Mehmet Cengiz. Mehmet Cengiz’in adını en çok 17-25 Aralık sürecinde yayınlanan yolsuzluk tapelerinden, Çevre Bakanı Erdoğan Bayraktar’la yaptığı görüşmede ettiği küfürlerle duyduk. Oysa büyük ağabeyin başkanlık ettiği Cengiz Holding yaşam alanlarımızı yok eden bir dizi projenin arkasında olan bir güç.

On milyonlarca dolarlık jetleri ve helikopterini aynı zamanda ‘ticari taksi’ olarak kullanarak, her şeye kâr gözüyle baktığını kanıtlayan Cengiz, özellikle AKP döneminde yapılan özelleştirmelerden ve açılan ihalelerden en büyük kazancı sağlayan holdinglerden bir tanesi.

2004’te özelleştirilerek Cengiz Holding’in bünyesine katılan işletmelerden biri olan ve bugün Cerattepe’yi yok etmeye niyetlenen Eti Bakır A.Ş. Türkiye’nin en çok kazanan 500 şirketinin arasında 187. sırada. Holding Akkuyu’ya yapılması planlanan nükleer santralin 8 özel paydaşından biri.

Cengiz kardeşlerin karnesi

Neoliberal politikaların başarılı yürütücüsü, sermayenin temsilcisi AKP her yeri özelleştirirken, Cengiz Holding de fırsatları kaçırmamış. Özellikle Karadeniz’de otoyol ihalelerinin büyük kısmını almış olan holding, Ilısu, Tahtaköprü, Atasu, Menge, Kaleköy gibi baraj, HES ve sulama kanalları projelerinin de sahibi. İstanbul, Ankara gibi büyük şehirlerde pek çok metro ve demiryolu ihalesi de yine Cengiz Holding’in elinde. Holding limanlara da gözünü dikmiş durumda. Alanya, Hopa, Ereğli, Giresun limanları yine hükümetin yaptığı özelleştirmeler sayesinde holdingin kâr kapısına dönüştürülmek isteniyor. Holding’in Antalya Beldibi’ne devletin ‘haberi olmadan’ diktiği, 40 bin metrekarelik kaçak yat limanı, villaları, oteli, havuzlarıyla diğer liman projelerinin ipuçlarını veriyor.

Holding’in bünyesindeki Cengiz İnşaat; dünyanın en büyük 225 müteahhitlik firması içindeki, Türkiyeli 22 şirketten biri. Erbil’e havalimanı, Azerbaycan’a baraj ve HES yaparak sınırları da aşan Cengiz kardeşlerin, İstanbul’a 3. Havalimanı ve elektrik dağıtımı ihalelerini almasıyla, özelleştirmelerin kaymağını yemek konusundaki ciddi performansı epey dikkat çekmişti.

Adını doğa katliamlarında sıkça duyduğumuz Kolin ve Limak şirketleriyle kurduğu ortak girişim grubuyla BEDAŞ, Uludağ, Çamlıbel ve Akdeniz elektrik dağıtımlarını alarak, Türkiye elektrik dağıtımının beşte birini kontrol etmeye başladı. Girişimin aldığı 3. Havalimanı ihalesi cumhuriyet tarihinin en büyük ihalesi olarak geçiyor. Yeşilköy Havalimanının 3 katı büyüklüğünde olacak yani 76.5 milyon metrekarelik alana yapılacak olan havalimanı için ilk ÇED raporunda en az 657 bin ağacın kesileceği yazılmıştı. Daha sonraki raporlarda bu ibareler kaldırıldı.


3. Havalimanı ‘çelişkisi’

Dünyanın en önemli 200 ekolojik bölgesinden biri olan bölge yok ediliyor. Yaşanacak doğa katliamı için projenin CEO’su ‘maalesef uygarlıkla doğanın çelişkisi var’ diyerek adeta dalga geçmişti. Onların çelişki dediği; alanın yüzde 81’i oranındaki ormanın, İstanbul’un önemli su kaynaklarından 70 tane göl ve göletlerin, yaklaşık 200 kuş türünün yok edileceği devasa bir yağmayla gelen ‘medeniyet’. Araç trafiği ve kentleşmeyle artacak hava kirliliği ve yok olan canlı yaşamının getireceği bir ‘uygarlık’.

Cengiz’in cinayetleri

Kârının önemli bir kısmını inşaat şirketiyle elde eden Cengiz Holding için tutulan hesap defteri iş cinayetleri konusunda da epey kabarık. Holding sadece doğayı yağmalayarak değil işçilerin kanıyla da büyüyor. 2004’te bakır ocağındaki yangında 19, 2012’de 300 tonluk tank kapağının üzerlerine düşmesiyle 5, Adana’da baraj yapımında kapağın patlamasıyla sular altında kalan 10, Uludağ elektrik dağıtımda en az 10, Çamlıbel elektrik dağıtımda 3 işçi ; Cengiz Holding’e bağlı şirketlere ait projelerde iş güvenliği önlemlerinin alınmaması, ihmalkarlık, denetimsizlik, kâr hırsı ve iş yükünün arttırılması sonucu öldü. Ayrıca Boğaziçi elektrik dağıtımda çalışan ve holdingin ihalesini aldığı özelleştirmeden sonra işten çıkarılan 540 işçiden arasındaki Murat Göçmen, SGK ilaçlarını karşılamadığı için geçirdiği epilepsi atağının ardından kalp krizinden öldü.

Meltem Oral

(Sosyalist İşçi)

Bültene kayıt ol