5 Ağustos Ankara’da tarihi bir gündü. 50 binden fazla insanın ölümüne yol açan savaş ve çatışma sürecinin bitirilmesi, Kürtlerin eşit vatandaşlık haklarının tanınması yolunda kurulan komisyon çalışmaya geçti.
Sürecin kazanımlarından biri de iktidarın “Terörsüz Türkiye Komisyonu” adlandırmasının demokratik konsensüsle değiştirilmesi oldu. Kürt tarafı bu tarihi sorunun sadece teröre indirgenmesine itiraz etmişti. Aynı zamanda binlerce HDP/DEM üyesinin mevcut Terörle Mücadele Kanunu sebebiyle tutuklanmasına da karşı çıkıyor ve yasal düzenlemeler talep ediyordu.
Komisyonda neler konuşuldu?
TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un konuşmasıyla başlandı. Ardından sırasıyla siyasi parti temsilcilerine söz verildi. Bir aradan sonra basına kapalı devam etti.
Komisyonun ismi “Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu” olarak belirlendi. 12 maddelik çalışma usul ve esasları oybirliğiyle kabul edildi.
Mecliste grubu olan ve temsil edilen tüm siyasi partilerin yer alması hedefiyle 51 kişi olarak belirlenen komisyon, ırkçı İYİP üye vermediği için 48 üyeyle çalışmaya başladı.
Komisyonun toplantı yeter sayısı üye tam sayısının salt çoğunluğu olacak. Kanun teklifine ilişkin kararlar üye tam sayısının beşte üç çoğunluğu ile karara bağlanacak.
Komisyon toplantılarına meclis dışındaki siyasi partileri ve sivil toplum örgütlerini gerektiğinde davet edecek.
Bazı oturumlar “milli güvenlik” gerekçesiyle kapalı olacak.
Komisyon 31 Aralık 2025 tarihine kadar çalışacak.
Bundan sonra ne olacak?
Komisyonun ikinci toplantısı 8 Ağustos günü yapılacak. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve MİT Başkanı İbrahim Kalın, PKK’nın silah bırakma süreciyle ilgili komisyona bilgi verecek.
DEM Parti ne dedi?
DEM Parti Grup Başkanvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit, “demokratik cumhuriyeti” temel alan bir çözümden yana olduklarını vurguladı.
DEM Parti Erzurum milletvekili Meral Danış Beştaş, başta Selahattin Demirtaş, Osman Kavala, Figen Yüksekdağ olmak üzere siyasi tutuklularla ilgili AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararlarının uygulanmadığına işaret etti.
Beştaş ayrıca, Abdullah Öcalan için “umut hakkı”nın uygulanmasını istedi.
Sosyalistler ne istiyor?
Birinci çözüm sürecinin akamete uğraması ardından gelişen büyük çatışmalar çok sayıda ölüme ve batıda ırkçılığın güçlenmesine yol açtı.
Yeni çözüm süreci Kürtlerin eşit haklarının tanınması ile sonuçlanmalı.
Kürtlerin eşitliği Türkiye’de yaşayan tüm halkların eşitliği ile hayata geçirilmelidir.
Hapishaneler boşaltılmalıdır.
Yasal düzenlemelerle Kürtlerin varlığı tanınmalı, Kürt dili bu ülkenin dillerinden biri sayılmalıdır.
Kürtler kurtulursa, Türkiyeli işçiler de kurtulur. Sınıf mücadelesinin her seferinde bölünerek bastırılmasına yol açan bu sorun artık çözülmeli.
Barış süreci aynı zamanda bir mücadele sürecidir. Süreci sabote etmek isteyen ırkçılara karşı hep birlikte mücadele edelim.
Birçok kuşku var. Bunları gidermenin yolu şeffaflıktır.
İktidarın CHP üzerindeki baskısı sürece zarar veriyor. Tutuklu CHP’li belediye başkanları serbest bırakılmalıdır.