Öyle bir süreçten geçiyoruz ki biz dünyada böyle bir etkiyi ancak hayal edebilirdik. Sizler sürekli eylemlerle bunu anlatmaya çalışıyorsunuz. Bizler çeşitli mecralarda anlatmaya çalışıyorduk doğayla ne kadar iç içe olduğumuzu. Dünya liderlerinin kabul ettiği bir 2030 hedefi vardı. Gerek Atlas gerek Selin’in ifade ettiği gibi bir gecede her şey değişebiliyor. Ne yazık ki bizde ve dünyada örgütlenmek kötü bir şeymiş gibi anlatılıyor. Ama örgütlenmeden bir arada olamayız. İçinde bulunduğumuz ağır bedeller ödediğimiz acı sürecin unutulmaz bir karşılığı olmalı. Gerçekten Sesimizi daha da yükseltmenin zamanı. UNDP olarak söyleşilere başladık. Burada var olan çıktıların her birini değerlendirmemiz, tüketim alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor.
Bu ne demek?
Fosil yakıtlardan kurtulmaktan yeme içme alışkanlıklarımızı değiştirmeye hepsi. Bunların zorunluluğu bir gerçek olarak yüzümüze çarptı. Doğa hep mesaj veriyor bize diyorduk eğer bu mesajları dikkate almazsak doğa kararlar alacak diyorduk. Eğer biz harekete geçmezsek, gerekli adımları atmazzsk, adil tüketimi adil dönüşümü gerçekleştirmezsek insanlık için hazin bir son olacak.
İklimce sohbetlere başlıyoruz. Gıda, su, afetler, kentler konularında düzenlemiştik. sağlık, teknoloji ve göç konularında sohbetlere başlayacağız. Bizi hiç ilgillendirmediğini sandığımız dünyanın başka yerindeki eşitsizliğin bizi hiç etkilemediğini düşünüyorduk. Ama bir kişinin enfekte olmasıyla tüm dünyanın etkilendiği bir süreçten geçiyoruz. Ne yazık ki keşke haklı çıkmasaydık. Bu sert iktidarın aşacağı değil kolektif olarak aşabileceğimiz bir süreç. O yüzden de bu kolektiviteye inanmak, birlikte hareket etmek, bütün canlılarla bir olduğumuzu anlayıp öyle hareket etmemiz gerekiyor.
İnsanlık için verilen nadir fırsatlardan. Bu fırsatı değerlendirirsek gezegenin yaşam süresini uzatacağız.
