Basın açıklamalarında “Eksik, Yanlış, Tutarsız Politikalar, ‘Başarı Hikayesi’ Uğruna Yitirilen Hayatlar… Sevgi, Özlem, Yas ve Öfke!”, “Taleplerimiz Dilimizde, Yitirdiklerimiz Yüreğimizde”, “Toplumsal Sağlık İçin Demokrasi ve Adalet İstiyoruz”, “Yönetemiyorsunuz, Tükeniyoruz”, “Sağlığımıza, Haklarımıza, Geleceğimize Sahip Çıkıyoruz” yazılı pankartlar açıldı. COVID-19 nedeniyle yaşamını yitiren sağlık çalışanlarının fotoğrafları ve karanfiller taşınırken, birçok hastanede de saygı duruşları yapıldı.
Basın açıklamasında konuşan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı resmi rakamlarla 385 sağlık çalışanının ve 30 bin insanın yaşamını yitirdiğini, resmi olmayan sayının ise bunun üç katı olduğunu belirtti. Yaşamını yitiren hekimlerin üçte birinin işyeri hekimi olduğuna, hastalanan sağlık çalışanlarının üçte birinin şirket hastanelerinde çalıştığına dikkat çeken Korur Fincancı sözlerine şöyle devam etti:
“Sonuçta bu bir işçi sınıfı hastalığı, çözüm de bizlerin, emekçilerin ellerinde. Dünyayı daha fazla tahrip etmelerinin önüne geçerek, neoliberal, patriyarkal kapitalizme karşı mücadele ederek bu pandeminin ve bundan sonra olacakların da önüne geçmemiz mümkün. Toplumsal bir dayanışmaya ihtiyacımız var ve toplumsal bir sağlık için olmazsa olmazlarımız demokrasi ve adalet. Yitirdiğimiz tüm insanlarımızı, tüm meslektaşlarımızı sağlık çalışanlarını saygıyla anıyoruz, onları yüreğimizde, mücadelemizde taşıyacağız.”
Fincancı, mutasyonların hangi illerde görüldüğünün açıklanmadığına dikkat çekerek durumun yeniden endişe verici bir hal aldığını söyledi.
Profesör Fincancı, “Hep kötüydük, kötü durumda. Mutasyon denen o varyantların adı endişe verici zaten. Çünkü daha fazla yayılabilmek için kendilerini güçlendiriyorlar. Bu varyantlar daha dayanıklı, daha hızlı yayılan, bazıları daha ölümcül varyantlar. 76 ilde bu varyantlar görülüyor ama bunlar hangi iller bilmiyoruz. Ama 44 bin enfekte olan suş (alt tür) var. Dolayısıyla endişe etmeliyiz. Varyantlar olmadan da endişe etmeliydik. Toplumsal bağışıklık olmadan pandemi ile mücadelenin olanağı yok. Her yer açıkken insanlar birbiriyle temas ederken nasıl önleyeceğiz? Biz önlem almıyoruz o yüzden endişe etmeliyiz. Açıklanan rakamlar yukarıya doğru tırmanışı gösteriyor. Yine yitirdiğimiz insan sayımızın üçyüzlere ulaştığı Kasım-Aralık tablosu ile karşı karşıya kalacağız” dedi.