Search
Close this search box.

Şubat 1917 Rus devrimi: Kendiliğinden bir patlama

Dünya savaşının yarattığı yıkım Rusya’da hayatı çekilmez kılmıştı. Cephede ölen üniforma giymiş işçi ve köylülere cephe gerisinde kelimenin tam anlamıyla kıtlık eşlik ediyordu. Şubat’ta patlak veren işçi hareketinden önce 1917 Ocak ayında Rusya’da işçiler Kanlı Pazar’da öldürülen işçileri anmak için bir eylem gerçekleştirdi. 114 işyerinden 137.500 işçi greve çıktı Çarlık rejiminin katlettiği işçileri andı. Bu grevin ardından, ekmek için mücadele başladı.

Geçinmek ve yaşamak için gerekli besine ulaşmak imkansız olduğundan şubat ayının ortasında işçiler yüzde 50 oranında zam istediler. İşyeri ücretlere böyle bir zammı kabul etmedi. İşçiler önce oturma eylemine başladılar. Oturma grevi diğer fabrikalarda da etki yarattı. Yönetim bir başka hata daha yaparak tüm grevdeki işyerlerini süresiz kapattığını ilan etti. 30 bin işçi işsiz kaldı.

Ekmek kıtlığı, ekmeğin karneye bağlanması ve uzun ekmek kuyrukları grevdeki işsiz işçilerin öfkesiyle birleşen başka bir öfke dalgası yarattı. 23 Şubat’ta Uluslararası Kadınların Mücadele günü eylemlerinde fabrikalardan birleşerek sokaklara kadın işçiler hem ekmek için slogan atıyorlardır hem de “Kahrolsun otokrasi” sloganları her yeri kaplıyordu. Polis raporları, kadınların eyleminin ertesi günü, “İşçilerin ekmek kıtlığı ile ilgili olarak dün gerçekleştirdikleri grev bugün de devam etti; “gün boyunca toplam 158-583 işçinin çalışa tığı 131 işletme kapandı. Grev kararı almış işletmelerdeki işçiler sabah fabrikalarına geldikten sonra kısa süren bir müzakereden sonra fabrikalarını terk etmeye başladılar.”

Kimse sosyal bir patlamanın ayak seslerinin geldiğini farkında değildi. Eylemler kendiliğinde ve hızla dalga dalga yayıldı. Grev hareketi her yerde büyüyor, sokaklarda polisler işçilere müdahale edemiyor, bazı ordu birlikleri ise müdahale etmeye isteksiz görünüyordu. Ordunun en üst düzeyinden “‘Sana, hemen yarından itibaren başkent sokaklarındaki tüm karışıklıkları derhal bastırmanı emrediyorum; anavatanımızın Almanya’ya karşı zor bir savaş verdiği böyle bir anda bu tür olaylara asla müsamaha gösterilemez.” türü emirler gelse de ordu saflarında rahatsızlık gizlenemez boyutlara gelmişti. Kritik bir gelişme yaşandı. Bolşevikleri Petersburg Komitesi’nden beş kişinin de aralarında olduğu yaklaşık 100 kişi tutuklandı. Ayrıca şehir merkezinin çeşitli yerlerinde göstericilere açılan ateş sonucunda yaklaşık 40 kişi öldü. Bu gelişmelere tepki olarak ordu içinde ayaklanma başladı ve hızla askerler arasında göstericilere bir daha ateş açmama kararını yol açtı. Bir çok alaydan askerler ayaklanan askerlere katılmaya başladı. “27 Şubat’ta greve çıkmış 385.000 işçiye katılan askerlerin sayısı 70.000’di.”

 

İşçi sınıfının hızı

Şubat devrimi hakkında en ilginç  görüşlerden birisi Troçki’nindir. “…hiç kimse, ama hiç kimse, 23 Şubat’ın mutlakıyete karşı kesin ve nihai bir hareketin başlangıcına işaret ettiğini düşünmemişti -eldeki verilere dayanarak bunu kategorik olarak ileri sürebiliriz” diyen Troçki kesinlikle haklıydı. Ayaklanan işçilerin komiteleri bile ertesi gün ordunun durumu ne olacak diye düşünürken, ordunun tabanında asker meclisleri kurulmaya başlanmış, askerler komutanlarına karşı isyan bayrağını çoktan çekmişti. İşçi sınıfı bir kez harekete geçtiğinde tek tek işçilerin bilincini de aşan kolektif bir sıçrama yaşandı. Tün hayatını sosyalist bir işçi devriminin gerçekleşmesine adayan Bolşevik Parti genel grev çağrısı yapan ilk bildiriyi yayınladığında binlerce işçi çoktan greve çıkmıştı, grev hareketi zaten engellenemez bir boyuta ulaşmıştı bile. Bolşeviklerin arasında ajanlık yapan bir polis raporunda “Partiyle ilişkisi olmayan kitlelerin genel tavrı şu şekildedir; Hareket, herhangi bir hazırlık olmadan ve bütünüyle yaşanan ekmek kıtlığına bağlı olarak, kendiliğinden başladı.” yazıyordu.

Sovyet

İlk kez 1905 devriminde ortaya çıkan, grev komitelerinin bir ayaklanma komitesi almasıyla şekillenen ve giderek işçi sınıfının iktidar organı olarak öne çıkan Sovyet, hem şehirlerde hem de köylerde muazzam bir popülerliğe sahip olmaya başladı. Çarlık yıkıldığında burjuva iktidarının hiçbir anlamı yoktu. Kurulan ikili iktidar rejiminde fiilen işleyen Sovyet’ti. Yine de bir yandan işçilerin iktidarıyla aynı anda burjuvaziyle kurulan ittifakın ürünü olan Geçici Hükümet yan yana uzun süre yaşayamayacaktı. Gerçek iktidar, ordunun denetimi, gıda dağıtımı, işyerlerinde denetim ve tüm toplumsal örgütlenme Sovyet tarafından belirlenirken, işçi sınıfı içinde Bolşevikler dışındaki tüm güçler, iktidarın burjuvaziyle, Geçici Hükümet üzerinden paylaşılmaya devam etmesi gerektiğini savunuyorlardı.

Sömürenle sömürülenin aynı iktidarı paylaşması mümkün değildi. Bolşevikler, özellikle Lenin, Şubat devriminin en başından itibaren bu gerçeğin altını çizdiler. Ya burjuvazinin iktidarı ya işçi iktidarı.

Gelişmelerin seyri Lenin’i haklı çıkartacaktı. Hatta, işçi sınıfının iktidarı almasının alternatifi herhangi sıradan bir burjuva parlamentosu değil, karşı devrimci bir askeri darbe olacaktı. İşçi sınıfı ilerleyen günlerde, ağustos ayında bu askeri darbeyi engelleyerek tüm iktidarı kendi ellerinde toparlayabildi.

Şubat devrimi bugün iki açıdan çok önemli dersler taşıyor. Birisi, en umutsuz görünen anda, büyük işçi yığınlarının aniden patlayan muazzam eylem gücüne, grev yeteneğine ve işçi hareketinin devrimci tek bir günün durgunluk içinde geçen on yılların pasını silip atacağına dair bir kanıt olarak Şubat devrimi çok önemli. Tek tek tüm yaşamını sosyalizm mücadelesine adamış devrimciler bile karamsarlığa kapılmışken dev Çarlık aygıtını beş günde yerle bir eden işçilerin mücadelesi ilham verici.

Sadece bu da değil. İşçiler savaşın, yıkımın, ölümlerin ortasında çarlık rejimini devirmekle kalmadı. Bir de bir işçi devletinin nasıl bir yapıya sahip olduğunun en somut örneği olan Sovyet’i inşa etti. Parlamenter hayaller bir yana, Sovyet deneyimi diğer yana. Ekim ayına gelindiğinde Sovyet tek başına iktidarı merkezileştirmiş ve işçi sınıfı sosyalist devrimi gerçekleştirmişti. İşçi sınıfının kurtuluşunun kendi eseri olacağı tezinin pratik olarak doğrulanması Şubat devriminin ikinci önemli yanıdır.

Şenol Karakaş

son yazıları

Öğrenci ve kitle hareketi içerisindeki faşizmin önlenebilir yükselişi
Demokrasi Gaspına Karşı Kitlesel Muhalefet | Perspektifler #2
Devlet, asker, polis: Bunlar kimin için var?

ilginizi çekebilir

istanbul-da-boykot-yuruyus-miting-gunu
Öğrenci ve kitle hareketi içerisindeki faşizmin önlenebilir yükselişi
senol pers 2 thumb
Demokrasi Gaspına Karşı Kitlesel Muhalefet | Perspektifler #2
JDJadjlj
Devlet, asker, polis: Bunlar kimin için var?