Çapa Hastanesi’nde taşeron işçilerin mücadelesini büyütmek için DİSK’e bağlı Sosyal iş Sendikası’nda örgütlenme uzmanı olarak çalışmaya başladığını söyleyen Bilgin, işe başladığı ilk günden beri sendikanın, örgütlenme faaliyetleri önünde bariyer olduğunu, pek çok sektörde örgütlenme girişimini çeşitli sebeplerle önlediğini anlattı.
Sendikanın baraj bariyerini aşmak için örgütlenme ivmesini arttırmak yerine, iktidar yetkilileriyle pazarlık yaptığını söyleyen Bilgin, örgütlenme faaliyetinin “sendikayı rehin almış, CEO sendikacılığı heveslisi bir avuç sendikacıyı rahatsız ettiğini anlattı.
Bilgin, Sosyal İş Sendikası’nın pandemi sürecinde de üyelerine sahip çıkmadığını, kovid nedeniyle başlayan kapanma sürecinde, sendika yetkililerinin kendisini arayarak “işe gelmemesini” söylediklerini belirtti. Hâlbuki sendikaların her koşulda örgütlenme faaliyetlerini sürdürmesi gerektiğinin altını çizdi.
Patronların keyfi bir biçimde kullandığı İş yasasının 25/2 maddesinin, DİSK’e bağlı bir sendika tarafından kullanılarak görevine son verilmesinin, mücadele dolu bir tarihi olan DİSK’e yakışmadığını söyleyen Bilgin, işe iadesini istedi.
Cemal Bilgin, basın açıklamasının sonunda, Sosyal İş Sendikası’na ait “önlükleri yıkayıp” DİSK binasının önüne asarak, yozlaşmış sendikacılıktan arınmış “temiz bir sendika” istediğini belirtti.
