Anketlere göre HDP’nin barajın sınırında olduğunu belirten Karakaş, kalan 18 günün her dakikasını insanları ikna etmeye ayırarak geçirmemiz gerektiğini, her bir oyun çok önemli olduğu bir seçim süreci yaşandığını belirtti.
Türkiye’nin 2011 yılından beri gitgide istikrarsız hâle geldiğini ve seçimlerden sonra da bunun devam edeceğini dile getiren DSİP Eşsözcüsü Şenol Karakaş, ekonomideki krizden Gezi direnişine, darbecilerin serbest bırakılmasından yolsuzlukların açığa çıkmasına bir dizi etkenin bunda rolü olduğunu söyledi.
Bunun bir yansımasının da AKP içindeki çatlaklar olduğunu belirten Karakaş, bunun ya Erdoğan’ın başkan olmasıyla ya da AKP’nin tabanındaki yoksulların sol tarafından kazanılmasıyla Erdoğan’ın görevden el çektirilmesiyle sona ereceğini dile getirdi.
Bu istikrarsızlığın çevre hareketlerinden işçi hareketlerine, Ermeni soykırımının tanınması için mücadeleden Kürt halkının direnişine birçok mücadeleye fırsat yarattığını söyleyen Şenol Karakaş, HDP barajı aşarsa 8 Haziran’dan itibaren kazanma inancıyla ve mücadele azmiyle yeni bir platform kurmanın olanağının doğacağını belirtti.
28 Şubat’tan beri darbe karşıtı mücadelelerde, Irak savaşına karşı ve daha birçok mücadelede birlikte çalıştığı DSİP’in “ilk göz ağrısı” olduğunu söyleyerek söze başlayan Hüda Kaya, ezilenlerin birbiriyle teması konusunda bir kapı aralayan DSİP’e bu yüzden teşekkür borçlu olduğunu söyledi.
Kulağa demode gibi gelse de Türkiye tarihinin en kritik seçimini yaşadığımız dile getiren HDP vekil adayı Kaya, barajı geçememeleri durumunda Erdoğan’ın tek adamlığını ilan edeceğini ifade etti.
Meydanlarda gördükleri kalabalıkların oy vermesi durumunda baraj sorununun kalmayacağını savunan Kaya, seçim güvenliğinin sağlanmasına yönelik özel bir çaba sarf edilmesi gerekliliğine değindi.
AKP’nin 5 sene önceki söyleminin bütünüyle tersine hareket ettiğini hatırlatan Hüda Kaya, bütün darbecilerin sokağa salındığını AKP’nin arka bahçesinin darbeciler olduğunu belirtti.
Toplantı salondan yapılan katkı ve sorularla devam etti.
