Dün yayınlanan iki KHK’dan biri olan 696 no’lu KHK üzerindeki tartışma sürüyor. Özellikle “terör olaylarına müdahale eden” sivillere cezasızlık getirmesi ve mahkemelerde tek tip kılık kıyafet uygulaması ile gündeme gelen KHK hakkında AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal bir açıklama yaptı. Ünal, cezasızlığın sadece 15-16 Temmuz tarihindekilerle sınırlı kalacağını söyleyerek şu sözleri kullandı: “Bu düzenleme 15-7-2016’da gerçekleştirilen darbe teşebbüsü, yani sadece o gece ve 16 Temmuz sabahı ile ilgili. 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz gününü ifade etmektedir. Burada yer alan terör eylemleri ibaresi de darbe teşebbüsünün terör eylemi olması hesabıyla yazılan bir unsurdur. Bu ifade daha sonra gerçekleşen terör eylemlerini hiçbir şekilde kapsamamaktadır. KHK’daki cümle zaten var. Devamından kastedilen nihayetinde 16 Temmuz sabahıdır. Burada yasa yapım tekniği açısından ile ifadesi kullanılmış.
Diğer terör olaylarını kapsayan bir ifade orada mevcut değil. Açık ve net olarak burada onun 15 Temmuz gecesi ve 16 Temmuz sabahı ile ilişkin olduğu, darbeye karşı direnen insanları kapsadığı son derece açık. Birileri lütfen buradan bir felaket tellallığı çıkarmasınlar. 16. bütçesini yapmış AK Parti‘nin 16 yıldan beri bu ülke için neler yaptığı ortadadır. Bizim bu ülkenin istikrarı, gelişmesi için 16 yıldan beri ne yaptığımız ortadadır. Bu yalanları yapanların da ne yaptıkları ortadadır. Birisi bir söz söylediği zaman lütfen önce söze bakın, sonra sözü söyleyene bakın. ‘Türkiye’de bir kargaşa bekleniyor…’ Öyle bir şey söz konusu değil. Birilerinin başka anlamlar çıkarmasını asla kabul etmiyoruz. Zaten o gece gerçekleşenler üzerinden konuşuyoruz. Daha önce yapılan düzenleme ile o gece darbeye dönük asker, emniyet mensubu ve diğer kamu personelinin yanına, onlarla ilgili alınmış bir koruma kararının yanına o gece ülkesinin korumak için sokağa çıkan ve bunun da tespit altında olduğu kişilerin eklenmesi gayet normal. Burada kanun yapıcının maksadı daha sonra herhangi bir şekilde o gece sokağa çıkan ve darbecilere mukavemette bulunan kimselerin herhangi bir hukuki soruşturma, kovuşturma yapılmaması için yapılmıştır.”
TÜSİAD: “OHAL şartları geride kalmalı”
TÜSİAD’dan da KHK’ye yönelik bir eleştiri geldi. TÜSİAD açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
“Son KHK’nın konusu olan düzenlemeler, toplumun geniş kesimlerini ilgilendirmektedir. Yeni KHK’nın içeriğinde yer alan ucu açık düzenlemeler, hukuk devleti ilkelerine uygun olmayacak neticelere sebep olabilir. Çünkü başka niyetle kullanılmaya elverişli bu düzenlemeler toplumun huzurunu etkileyecek birçok sıkıntıya neden olabilir.
Kuşkusuz, terörle mücadele mutlak bir kararlılıkla devam etmelidir. Ancak bu yönde başarılı bir politikanın temelinde, bireysel hak ve özgürlüklerin korunması da yer almalıdır. 15 Temmuz hain darbe teşebbüssü sonrasında, ülkemizin artık hızla OHAL şartlarını geride bırakması gerekir. Bu ilerleme demokratik değerlerimiz, güvenlik ortamımız, uluslararası etki alanımız ve ekonomik rekabet gücümüz açısından elzemdir.
Dünya zor bir dönemden geçiyor. Bugün ülkemizin demokrasisi ve geleceğini ilgilendiren temel alanlarda milli uzlaşma ortamının tesisi daha da önem kazanmıştır. Dünya Değerler Araştırması’na göre Türkiye, vatandaşları arasında karşılıklı güvenin en zayıf olduğu ülkelerden biridir. Birçok ülkede yüzde 60’ın üzerinde olan birbirine güven oranı, ülkemizde maalesef yüzde 12’dir. Endişemiz, son KHK ile toplumumuzdaki bölünme ve güvensizlik ortamının daha da derinleşmesidir. Bu düzenlemeler Türkiye’de demokrasi, güvenlik ve hukuk devleti görünümüne zarar verebilir.
Son KHK’nın amacının bu yönde olmadığı resmi yetkililerce de açıklanmıştır. Buna uygun olan gerekli düzeltmelerin yapılmasını ve OHAL ortamının geride kalmasını temenni ediyoruz. Hep ifade ettiğimiz gibi, şimdi daha güçlü Türkiye için toplumsal dayanışma içerisinde olmanın ve vakit kaybetmeden geleceğe bakmanın zamanıdır.”
Abdullah Gül: “Kaygı verici”
Eski AKP Genel Başkanı ve eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise attığı tweet ile KHK’yı eleştirdi. Gül şöyle yazdı: “15 Temmuz hain darbe teşebbüsüne karşı arkasına bakmadan sokağa çıkıp direnen kahraman vatandaşlarımızı koruma amacıyla çıkartıldığını düşündüğüm 696 sayılı KHK’nın yazımındaki hukuk diliyle bağdaşmayan muğlaklık, hukuk devleti anlayışı açısından kaygı vericidir. İlerde hepimizi üzecek olaylara ve gelişmelere fırsat vermemek için gözden geçirileceğini ümit ediyorum.”