Sırrı Süreyya Önder: “AKP, iktidarı terk etmeme savaşı başlattı”

AKP’nin ABD ile anlaşıp çözüm sürecini sona erdirmesinin ardından, HDP milletvekili Sırrı Süreyya Önder, AKP’nin “toplumsal maliyeti korkunç boyutlara ulaşabilecek bir iktidarda kalma, iktidarı terk etmeme savaşı başlattığını” belirtti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara milletvekili Sırrı Süreyya Önder, PKK’ye yönelik başlatılan hava saldırılarıyla ilgili Fırat Haber Ajansı‘na konuştu.

Önder’in açıklamasından satır başları şöyle:

‘İktidarı terk etmeme savaşı başlatmıştır’

“Bu, askeri bir operasyon değil. Askerler eliyle askerler üzerinden yürütülen tamamen siyasi bir operasyondur. Şu an ülkede müstafi bir hükümet, demokrasinin ve kendi siyasi tarihimizin bütün temayüllerini yok sayarak, toplumsal maliyeti korkunç boyutlara ulaşabilecek bir iktidarda kalma, iktidarı terk etmeme savaşı başlatmıştır.

Biraz önce Davutoğlu’nun açıklamalarını izledim. İki tane vahim boyutu var; birincisi, halkın gözünün içine baka baka, kekeleyerek yalan söylüyor. Bundan daha vahimi; kendisinin tasfiyesini de içine alan bölgesel operasyonları, gelişmeleri kavramaktan aciz, yetenek ve kapasite sorunu olan bir müstafi başbakan izledik.

Tarih şunu bir kenara yazsın; Davutoğlu’na bu gazı veren güçler, onu en geç 6 ay içinde tarihin bile hatırlamayacağı siyasi çöplüğe gömeceklerdir. Davutoğlu an itibarıyla Suat Hayri Ürgüplü, Ferit Melen, Naim Talu ve benzerleri gibi bir ara rejim başbakanıdır.

Eğer kendisinde siyasi onur ve demokratik bir cesaretin kırıntısı kalmışsa, seçimden önce bütün halkın gözü önünde, ‘ben tek başına iktidarı kuracak çoğunluğu elde edemezsem görevi bir başka arkadaşıma devrederim’ sözünün gereğini yapar. Haddi ve hakkı olmadan bize ve partimize erdem nutukları atmadan önce Cumhurbaşkanı’ndan zılgıt yedikçe çark ettiği politikalarını hatırlasa iyi olur. Bütün bu emperyalist güçlerin sopası olma histerisinin sebebi, uluslararası kamuoyunda savaş suçlusu olarak yargılanmalarına kadar varacak süreci durdurma pazarlığı ve telaşıdır.

Bu idraksız, yetkisiz ve çapsız insanlara rağmen barış bu topraklarda egemen olacaktır. Ancak bunlar memleketin acılarını çoğaltmadan, büyük yorgunluklar yaşatmadan, bu noktaya gelmeye niyetli ve hazır değildir.”

ilginizi çekebilir

nehirden
İstanbul'da Filistin protestosu: “Maersk’a geçit yok, İsrail’e ambargo”
test
Şenol Karakaş ile perspektifler 3 | Sırrı Süreyya Önder, Çözüm Sürecine Saldırılar, 19 Mart Sonrası Hareketin Geleceği
rm
Şişli’de söyleşi: Roni Margulies’in polisiye edebiyatı