Search
Close this search box.

Silahlara veda ya da eşit yurttaşlık ve özgür yaşam

Barış Vakfı Sözcüsü Hakan Tahmaz’a “yeni çözüm sürecini” sorduk:

Kürt meselesinde 10 yıl aradan sonra yeni bir dönem başladı. Bu seferki farklı. 2013-2015 Çözüm süreci döneminde, Kürt sorununun bütün veçheleri bir bütünlük içinde demokratik çözümün tarafların müzakere yöntemleriyle ele alındığı bir süreçti. Kurumları, kuralları ve hukuksal yapılanması geliştirilecek bir arayış diyebiliriz o döneme. Bu nedenle bir barış ve çözüm süreciydi.

Bugün mevcut arayışın esas dinamiği ise iç gelişmeler ve ülke içi siyasetin ihtiyaçlarıydı.

Bölgesel özelikle de İsrail, Filistin, Suriye ve İran merkezli çatışma, savaş ve yeni jeopolitik planlar ile Kürt mahallesindeki değişim dinamikleri PKK silahlı varlığını anlamsızlaştırdı ve etkisizleştirdi. Bunun bir sonucu olarak PKK paradigma değişikliğine gidiyor. Kendini yeniden anlamlandırıyor. Yani Kürt sorununun doğurduğu silahlı örgüt kendini fesh ediyor.

Ama Kürt sorunun birçok boyutu olduğu gibi duruyor.

Elbette çatışma ve savaşın yarattığı sorunlar büyüdü.

Ana akım Kürt siyasal hareketi Türkiye’de egemenlik paylaşımına ilişkin talep ve formüllerini (özerklik, federasyon gibi) geri çekti ve silahlı her türlü yapıya son veriyor. Bu müzakereyle değil hukuk zemininde diyalog ve demokratik mücadele zemininde hayata geçirilebilecek bir paradigma değişikline benziyor. Bu barış, çözüm süreci değil. Barış ve çözüm süreci için tarihi bir fırsat kapısı.

Silahlı örgütsel varlığına son vermesinin gereği olan demokratik ve hukuki düzenlemeler, Kürt sorunun demokratik çözüm ve barış sürecinin niteliğini, yönünü belirleyecek geçiş aşaması olacaktır. Bu nedenle önümüzdeki üç ay çok kritik bir öneme sahip. Silah bırakmanın demokratik ve hukuk zemini sağlamak ve PKK kongresinin sağlıklı ve güvenlikli gerçekleşmesinin (askeri hareketliği ve siyasi operasyonları durdurmak, Öcalan’ın kongreye etkin bir biçimde katılımını sağlamak gibi) bir dizi adımın atılması çok önemlidir..

Bu konuda yani silahlara veda yolculuğunda siyasi sorumluluğun gereğini yapmayanların demokrasi, hukuk ve eşit yurttaşlık gibi temel değerlerden söz etmeleri büyük bir tutarsızlık olacaktır.

Bu aşamanın büyük bir toplumsal duyarlılık ve sorumlukla aşılması, eşit yurttaşlık hakları temelinde Kürt sorununun çözümü aşamasının verili siyasal, toplumsal zemini oluşacak ve tarihi fırsatı kapımıza getirecektir.

Bu, Türkiye’nin radikal demokratik değişiminin siyasal odağını da oluşturacaktır. Aynı zamanda siyasal yapıların, muhalefetin, sivil toplum örgütlerinin çok yönlü değişim ihtiyacını açığa vuracaktır

Toplumsal Demokrasi ve Barış Çağrı’nın politik ruhu bu çerçevede bir davettir. Kürt mücadelesini ve sorununu demokrasi ve hukuk zemine taşıma çağrısıdır.

Silahlı var oluşuna, bizzat silahlı gücün kendisinin son vermesi çatışmanın, savaşın ürettiği yaraları sarabilmek için bir şanstır. Aynı zamanda eşit yurttaşlık temelinde demokrasi, özgürlük ve adalet mücadelesi yürütenlerin yükünü ağırlaştıran ve buna talip olunması için yapılan bir çağrıdır.

Bu anlamda davete evet demek Kürt halkının eşitlik mücadelesini omzumuza almaya adayız demektir. Kürtlerin siyasal mücadelesini omuzlamaktır. Bugün karar verilmesi ve cesaret edilmesi gereken esas konu budur.

son yazıları

Öğrenci ve kitle hareketi içerisindeki faşizmin önlenebilir yükselişi
Demokrasi Gaspına Karşı Kitlesel Muhalefet | Perspektifler #2
Devlet, asker, polis: Bunlar kimin için var?

ilginizi çekebilir

istanbul-da-boykot-yuruyus-miting-gunu
Öğrenci ve kitle hareketi içerisindeki faşizmin önlenebilir yükselişi
senol pers 2 thumb
Demokrasi Gaspına Karşı Kitlesel Muhalefet | Perspektifler #2
JDJadjlj
Devlet, asker, polis: Bunlar kimin için var?