Queen tarım işçileri: Toplu sözleşme hakkımız engellenemez

Konsolosluğun bulunduğu Trump kuleleri önünde bir araya çeşitli sendikalar ve dayanışma gösteren siyasal parti ve örgütler Danimarka Konsolosluğu’ndan Danimarka merkezli bir şirket olan Queen’i sendikal haklara saygı göstermesini sağlamaya çağırdı. Basın açıklamasında “Queen Tarım’da taciz, mobbing sendikal baskı var! Toplu sözleşme hakkımız engellenemez” pankartı açılırken, “Birleşe birleşe kazanacağız”, “İşçilerin birliği sermayeyi yenecek”, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları atıldı. Eyleme Yapı Yol Sen, KATAŞ-Sen, Sosyal-İş gibi sendikalar da destek verdi.

Yapılan basın açıklamasında Queen tarım firmasının, BTO-Sen’in yetkisine karşı çıktığı, sıfır zaman ve sıfır ikramiye dayattığı, işçilerin sabah kahvaltılarında birer simit talebine bile karşı çıktığı ve sendikal hakların kullanılmasını engellemek için işçileri üyelikten ayrılmaya zorladığı ifade edildi. Kadın işçilerin tehdit edildiği vurgulandı. İşçiler bu eylemin İstanbul ve İzmir’de eş zamanlı olarak yapıldığını, eylemliliğin devam edeceğini belirtti.

Eylemde okunan basın açıklaması şöyleydi:

QUEEN TARIM İŞÇİLERİ DİRENİŞTE 3. HAFTAYA GİRDİ

Kadınlar Susmuyor! İşçiler Boyun Eğmiyor! Direniş Büyüyor!

İzmir Dikili’de faaliyet gösteren Danimarka merkezli Queen Flowers (Queen Tarım) firmasında çalışan biz işçiler, sendikal haklarımızı, insan onuruna yaraşır çalışma koşullarını ve geleceğimizi savunmak için başlattığımız direnişimizi hem İzmir Dikili Meydanı’nda hem de İstanbul’daki Danimarka Konsolosluğu önünde 3. haftasına taşıdık. Çoğunluğunu kadın işçilerin oluşturduğu yaklaşık 350 Queen Tarım işçisi olarak, Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası (BTO-SEN) çatısı altında anayasal hakkımızı kullandık. 2024 yılı Kasım ayında Bakanlık tarafından sendikamızın işyerinde yetkili olduğu tespit edildi. Ancak Queen işvereni, bu yetkiyi tanımayarak toplu sözleşme sürecini keyfi şekilde sabote etti.

Patronlar Enflasyonu Kar Aracına Çevirdi

Queen Flowers işvereni, resmi yetki sürecini tanımayıp sıfır zam dayattı. Ve bu sıfır zammı şu sözlerle savundu: “Enflasyon yükseldikçe işçiye vermeden daha çok kazanırız.” Bu cümle, sadece Queen patronunun değil, tüm sermaye çevrelerinin kriz ve enflasyonu nasıl bir sömürü aracına çevirdiğini gözler önüne seriyor. Krizin bedelini işçiye yıkan bu zihniyet, büyüyen kârını işçiye poğaçayı dahi çok görerek büyütmek istiyor.

Türkiye İhracat Şampiyonluğu: Gerçek Bedeli Kim Ödüyor?

Queen Flowers firması, süs bitkileri alanında Türkiye’nin ihracat şampiyonu olarak lanse edilmekte, çeşitli mecralarda ödüllerle övülmektedir. Ancak bu “başarı”, işçilerin emeği görmezden gelinerek elde edilmiştir. Toplu sözleşme görüşmelerinde işçilere sabah ara paydosunda bir adet simit ya da poğaça verilmesi önerilmiş, işveren bu teklifi “fazla maliyetli” bulduğu gerekçesiyle reddetmiştir. Ülkeye döviz kazandırmakla övünen bir şirketin, kendi işçisine bir simiti bile çok görmesi; sermayenin ikiyüzlü karakterini apaçık ortaya koymaktadır.

8 Mart’ta Övünülen Kadın İşçiler Tacize ve Tehdide Uğruyor

Queen Flowers, 8 Mart’ta kadın işçileri istihdam ettikleriyle övünmektedir. Ancak gerçek şudur: Kadın işçilere hakaret edilmekte, evlerine mafyavari adamlar gönderilmekte, sendikalı kadın temsilciler doğrudan “kafana sıkarız” diyerek tehdit edilmektedir. İşveren, bu şikayetleri yok saymakla kalmıyor; şiddet uygulayan servis şoförünü cezalandırmak yerine aynı hatta çalıştırmaya devam ediyor. Tacizci amirler ve tacizci servis şoförleri hâlâ işyerinde çalıştırılmaktadır. Kadın emeğini vitrin süsü gibi kullanan bu yaklaşım teşhir edilmelidir.

Sarı Sendika Dayatması, Rüşvet ve Gözdağı

Queen işvereni, DİSK/BTO-SEN’li işçilere baskı uygulayarak istifaya zorlamakta; çantacı bir sarı sendikayla masa başı oyunlarına girişmektedir. Sadece bu sarı sendikaya üye olanlara bayram parası ve ikramiye verilmesi ilan edilerek açıkça rüşvet dağıtılmaktadır. Ancak işçiler bu oyunu bozmuştur. İşçilerin iradesi satılık değildir. Rüşvet, tehditle birleştiğinde bile direnişimizi kıramamaktadır.

Danimarka’daki Merkez Queen Flowers ve Temsilcileri Bu Suçlara Ortaktır

Queen Flowers’ın Danimarka’daki merkezi bu yaşananlardan habersiz değildir. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 87, 98 ve özellikle 190 Sayılı “Şiddet ve Taciz Sözleşmesi”ne raiyet edeceğini taahhüt etmiş bir şirketin bu koşulları görmezden gelmesi kabul edilemez. 6 Haziran 2025’te Danimarka’da yürürlüğe girecek olan ILO 190 sayılı sözleşme öncesinde, Queen Flowers şirketi kadına yönelik şiddet, sendikal baskı ve işten çıkarmalarda doğrudan sorumludur. Buradan Danimarka Konsolosluğu’na ve Büyükelçiliğe sesleniyoruz:

Sermayenin değil halkın, kadınların ve emekçilerin temsilcisi olun. Sessizliğiniz bu suçlara ortaklıktır.

Çalışma Bakanlığı: Görevinizi Yapın!

Kadın işçilere tehdit var, sendikal temsilcilere mobbing var, engelli işçilere baskı var, Anayasal Haklar çiğneniyor. Meydana gelen iş kazalarından işçiler sorumlu tutulup ücretlerinden kesintiler yapılıyor, keyfi tutanaklar ile işçiler üzerindeki işten çıkarma baskısı arttırılıyor… Ama Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı hâlâ sessiz! İşçilerin can güvenliği tehdit altındayken, bakanlık işverenin tarafı gibi davranıyor. Sadece patronların değil, işçilerin de bakanı olacaksanız; görevinizi yapın! Denetim yapın! Bu suça ortak olmayın!

Dayanışma Büyüyor, Direniş Kazanıyor!

3. haftaya giren bu direniş artık sadece Queen işçilerinin değil, tüm emekçilerin, tüm kadınların, bu ülkede eşitlik ve adalet isteyen herkesin mücadelesidir. Biz yalnız değiliz. Her geçen gün daha çok büyüyoruz, daha güçlü dayanışmalar örüyoruz. Tehditlere boyun eğmiyoruz, baskılara diz çökmüyoruz.

Biz kazanacağız çünkü haklıyız.

Biz kazanacağız çünkü örgütlüyüz.

Biz kazanacağız çünkü bu mücadeleyi birlikte veriyoruz.

BİR KEZ DAHA HATIRLATIYORUZ:

Sendikal hakkımızı tanıyın!

İşçiyi koruyun, tacizci amirleri ve tacizci servis şoförlerini işyerinden uzaklaştırın!

Haksızca işten çıkarılan temsilcimizi geri alın!

Sarı sendika değil, işçilerin iradesi kazansın!

Hukuka uyun, makul bir TİS teklifiyle masaya gelin!

QUEEN TARIM İŞÇİLERİ OLARAK BURADAYIZ VE BURADA OLACAĞIZ!

Bu daha başlangıç! Mücadeleye devam!

Yaşasın Direnişimiz!

Yaşasın Kadınların Onurlu Mücadelesi!

Yaşasın DİSK / Birleşik Tarım Orman İşçileri Sendikası (BTO-SEN)!