AYM’nin 15 üyesi, Osman Kavala konusunda bölündü.
7 üye tutukluluğunun hak ihlali olduğunu savunurken, 8 üye hakkında beraat kararları olmasına rağmen Kavala’nın tekrar tekrar tutuklanmasında bir sorun görmeyerek başvuruyu reddetti.
Bu kararla birlikte Osman Kavala’nın özgürlüğü yönünde iç hukuk yolları tamamen kapanmış oldu. Osman Kavala’nın davası, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) gündemine dönüştü. AKP+MHP ittifakı AİHM kararlarını tanımadıklarını Selahattin Demirtaş üzerine duyurmuştu.
Üç yıldan fazladır hapiste tutulan Osman Kavala, yeni yıl hücrede girecek.
12 Eylül 2010 anayasa değişikliği referandumuyla bireysel başvuru hakkının tanındığı Anayasa Mahkemesi, en üst yargı organı olarak binlerce kişinin başvuru kapısı haline gelmişti.
Osman Kavala’nın adaletsizlikle dolu ve bütünüyle siyasi olan tutukluğu hakkında AYM üyelerinin çoğunluğunun kararı, yüksek yargıdaki siyasallaşmayı, 2000’lerdeki gibi antidemokratik kararlar veren bazen de siyasete müdahale eden bir AYM oluşturulduğunu gösteriyor.
Osman Kavala, Selahattin Demirtaş, Ahmet Altan ve zindanlarda tutulan tüm siyasi mahpusların özgürlüğü, demokrasi ve özgürlük mücadelelerinin birleşmesiyle kazanılabilir.